Pazar, Ekim 19, 2025

Parkinsonu tanı yaşam kaliteni koru

Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Nisan Dünya Parkinson Hastalığı Günü nedeniyle bir açıklama yayımladı. Yapılan açıklamada, Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması’na göre Parkinson hastalığının görülme sıklığı 65 ve üstü yaştaki nüfusta yaklaşık yüzde 2 olduğu belirtildi. Açıklamada, Parkinson hastalığı hakkında toplumda farkındalık oluşturmak, hastalığın belirtileri hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlamak amacıyla her yıl 11 Nisan tarihi ‘Dünya Parkinson Hastalığı Günü’ olarak belirlendiği ve bu kapsamda çeşitli faaliyetler yapıldığı belirtildi.

‘Parkinsonu Tanı Yaşam Kaliteni Koru’ sloganıyla Parkinson hastalığının erken dönemde tanınması, tedavinin başarısı ve yaşam kalitesinin korunması bakımından önemli olduğuna vurgu yapan açıklamada, “Hastaların veya hasta yakınlarının önemli bir bölümünün hastalığı yeterince tanımaması ve ortaya çıkan belirtileri kendilerince yaşlılık, aşırı kilo, eklem sorunları gibi farklı nedenlere bağlamaları sebebiyle hastanın sağlık kuruluşuna gitmesinde gecikme yaşanmakta ve bu durum da erken tanı konulmasını güçleştirmektedir” ifadelerine yer verdi. Açıklamada Parkinson hastalığının ne demek olduğu, “Dopamin adı verilen maddeyi üreten beyin hücrelerinin işlev kaybı veya ölümü (dejenerasyon) ile ortaya çıkan bir hastalıktır” şeklinde tarif edildi. Genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkmakta olup erkeklerde kadınlara göre iki kat sık görüldüğü ifade edilen açıklamada, “Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Sıklığı Çalışması’na göre Parkinson hastalığının görülme sıklığı 65 ve üstü yaştaki nüfusta yaklaşık yüzde 2’dir” denildi.


Hastaların yüzde 75’inde titreme görülüyor

Açıklamada Parkinson hastalığının belirtilerine şu şekilde yer verildi: “Parkinson hastalığı vücut hareketlerinin azalması ile seyreden bir hastalık olmasına rağmen hastaların yüzde 75’inde titreme görülmektedir. Titreme genellikle ve öncelikle kollarda ve parmaklarda görülmekle beraber bacaklarda, çenede ve dudaklarda da görülebilir. İstirahat esnasında görülen titremeler duygusal ve fiziksel stresle artar, amaca yönelik hareketler esnasında azalır ve uykuda genellikle kaybolur. Aktif hareketleri yavaşlayan ve harekete başlamada zorlanan hastalar sandalyeden kalkma, yatakta dönme, düğme ilikleme gibi hareketleri güçlükle yapar. Yürüyüşleri de etkilenen hastalar küçük, yavaş ve karışık düzende adım atar. Yüzde boş bir ifade ve ‘maske yüz’ ortaya çıkabilir. Konuşma peltekleşebilir. El yazısı küçülebilir ve okunaksız hâle gelebilir.”


Belirtilere dikkat çekildi

Hastalarda, genellikle pasif hareketlere karşı aralıklı dirençle karakterize dişli çark tarzı direnç gözlendiği belirten açıklamada, hastalığın ilerleyen evrelerinde duruşta dengesizlik gözlendiği, hastaların dengelerini kaybedip düşmeye meyilli olduğu ve istemsiz olarak öne veya arkaya doğru hızlandıkları ifade edildi. Açıklamada, yüz ifadesinin değişmesi (sabit bakma, gözleri kırpmama), yürürken bir kolun savrulmaması, vücut duruşunda bükülme (kambur duruş), omuzda donma ve ağrı, bir bacağın aksaması veya sürüklenmesi, boyunda veya uzuvlarda uyuşma, karıncalanma, ağrı veya rahatsızlık hissi, seste yumuşama ve titreme hissi belirtilerinin varlığında geç kalınmadan bir sağlık kuruluşuna başvurulması önerildi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM