Çarşamba, Nisan 16, 2025

ATEM’den TOKİ’nin KKTC hamlesine destek

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde TOKİ’nin sosyal konut projelerine başlamasına ilişkin Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam değerlendirmelerde bulundu. TOKİ’nin KKTC’deki varlığı, helikopterle erişimi kolaylaşan yeni bölgeler ve parsel sorgu sisteminin getireceği şeffaflığın büyük bir dönüşümün ayak sesleri olduğunu ifade eden Akçam, “Yatırımın olduğu yerde biz de varız. Geleceği birlikte inşa ediyoruz” dedi. 

Akçam, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde TOKİ’nin sosyal konut projelerine başlamasının hem Türkiye’deki emlak ve inşaat sektörü hem de KKTC’deki yaşam standartları açısından tarihi bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Akçam, sosyal konut projesine dair, “TOKİ, yıllardır Türkiye’nin dört bir yanında dar gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yaparak büyük bir başarıya imza attı. Şimdi bu tecrübenin KKTC’ye taşınması, bölgedeki sosyal konut ihtiyacını karşılamada çok kritik bir rol oynayacak” diye konuştu.


“Türk halkının Ada’daki varlığı daha da güçlenecek”

Burada sadece inşaat yapılmadığını, aslında bir yaşam şeklinin inşa edildiğini dile getiren Akçam, TOKİ’nin projelerinin sadece konut değil; okul, cami, sosyal tesis, park ve ulaşım altyapısıyla bir bütün olarak ele alındığını belirtti. Bu anlayışın KKTC’de de uygulanacak olmasının, Türk halkının Ada’daki varlığını daha da güçlendireceğini kaydeden Akçam, “Aynı zamanda bu adım, yatırımcılar için de önemli sinyaller veriyor. TOKİ’nin girdiği bölgelerde gayrimenkul değeri istikrarlı şekilde artar; bu da yerel ekonomiye canlılık getirir” dedi. 

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında başlatılan ‘taksi helikopter’ seferlerine ilişkin de konuşan Akçam, “TOKİ projeleriyle eş zamanlı olarak duyurulan helikopter servisleri ise artık ulaşımda da bambaşka bir döneme girdiğimizin göstergesi. Özellikle ada içi ulaşımda yaşanan sıkıntılar, kırsal bölgelerin erişilebilirliği ve acil durumlara müdahale hızı açısından bu servislerin çok büyük önemi var. Bu gelişme hem turizmi hem de emlak sektörünü doğrudan etkiler” ifadelerini kullandı.


“Yeni sistem, KKTC’yi daha cazip hale getiriyor”

Yenilikçi projelerin sadece iki ülke arasındaki bağları güçlendirmekle kalmadığını, aynı zamanda iş dünyası ve turizm açısından da büyük fırsatlar sunduğunu aktaran Akçam, özellikle emlak sektöründe, bu tür hızlı ve konforlu ulaşım seçeneklerinin, yatırımcıların ve potansiyel alıcıların hareket kabiliyetini artırarak sektöre olumlu yansıyabileceğini kaydetti. Bu yeni sistemin KKTC’yi daha cazip hale getirdiğini dile getiren Akçam, “Emlak profesyonelleri olarak bu tarz altyapı gelişmelerini, yatırımcının ilgisini artıracak birer kaldıraç olarak görüyoruz” dedi.

TOKİ’nin KKTC’deki varlığı, helikopterle erişimi kolaylaşan yeni bölgeler ve parsel sorgu sisteminin getireceği şeffaflığın, büyük bir dönüşümün ayak sesleri olduğunun altını çizen Akçam, şöyle konuştu: “Biz Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası olarak bu süreci yakından takip ediyor, üyelerimizi bilgilendiriyor ve ülkemizin dışa açılan kapısı olan KKTC’deki gelişmeleri büyük bir heyecanla destekliyoruz. Yatırımın olduğu yerde biz varız. Geleceği birlikte inşa ediyoruz.”


“Bölgedeki yatırım ortamı kökten değişecek”

Parsel Sorgu sisteminin nisan ayının sonunda Kıbrıs’ta da hayata geçmesine ilişkin konuşan Akçam, şeffaflık, dijitalleşme ve güvenin emlak piyasasında en çok aranan üç kavram olduğunu ifade etti. KKTC’de parsel sorgu sisteminin aktif hale getirilmesinin, bölgedeki yatırım ortamını kökten değiştireceğini vurgulayan Akçam, “Türkiye’de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün sağladığı ‘Parsel Sorgu’ sisteminin ne kadar etkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Aynı sistemin KKTC’de de devreye alınmasıyla birlikte, artık yatırımcılar arazilerin konumu, büyüklüğü, imar durumu gibi tüm bilgilere saniyeler içinde ulaşabilecek. Bu sistem sayesinde mülk edinme süreçleri hızlanacak, hatalı veya riskli yatırımların önüne geçilecek” diye konuştu.

Ayrıca bu dijitalleşme hamlesi sayesinde, uluslararası yatırımcıların da KKTC’ye olan güveninin artacağına dikkat çeken Akçam, “Çünkü bilgiye açık erişim demek, yatırımcının risklerini minimize etmesi demek” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM