Salı, Mayıs 6, 2025

EİB, sürdürülebilirlik ışığını yaktı

Dünya’nın en önemli sürdürülebilirlik inisiyatifi olan Global Compact’a Türkiye’den üye olan ilk ihracatçı birliği olan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2024 Yılı Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı. 2019 yılını ‘Sürdürülebilirlik Yılı’ ilan eden ve bünyesindeki Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’yla pek çok sürdürülebilirlik odaklı projeye imza atan EİB, söz konusu raporda nötr karbon hedefiyle ilerlemeye devam edeceğini vurguladı. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık’ın katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında, 2025 yılına yönelik sürdürülebilirlik hedefleri ve yürütülen projelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundular.


EİB’den 2025 yılı için sürdürülebilirlik taahhütleri

EİB, 2025 yılı için sürdürülebilirlik taahhütlerini şu şekilde açıkladı: “Birliklerimiz genel kurullarında her yıl, dijital olarak alınan evrak sayısını bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında artırarak, kâğıt kullanımı ve teslimat süreçlerinden kaynaklanan karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlanması. EİB Yapay zekâ modülünün chatbot ve sanal asistan kısmının 2025 yılında devreye alınması. Birliğimiz etkinliklerinde kullanılan basılı materyallerin dijital ortama alınması. Birliğimiz bünyesindeki sektör kurulu toplantısı karar tutanaklarının 2025 yılında, tüm yönetim kurulu toplantısı karar tutanaklarının ise önümüzdeki üç yıl içerisinde elektronik imzaya geçmesi İkiz dönüşüm kapsamında başvurulan uluslararası ve ulusal proje sayılarında yüzde 10 artışın sağlanması. B2B Marketplace modeliyle, ihracatçılarımızı hedef ülke alıcıları ve hammadde tedarikçileriyle eib.liyiz, Aegean Zonegibi dijital platformlar üzerinden buluşturmayı, etkin ve sürdürülebilir bir ihracat ağı kurulması. EİB Cinsiyet Eşitliği Bildirgesi yayınlanması”


“Sınırlı kaynaklarla sınırsız büyüme modeli mümkün değil”

Sınırlı kaynaklarla sınırsız büyüme modelinin mümkün olmadığına dikkat çeken Jak Eskinazi, “İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kaynak tükenmesi gibi tehditler; iş yapış şekillerimizin köklü biçimde değişmesini zorunlu kılıyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak, çevresel, sosyal ve yönetişimsel sorumluluklarımızın bilinciyle hareket ediyoruz. 2020’yi Sürdürülebilirlik Yılı ilan ederek odaklandığımız sürdürülebilirlik çalışmalarımız ışığında bu yıl da Sürdürülebilirlik Raporunu yayınlıyoruz. Bu doğrultuda; cinsiyet eşitliği, döngüsel ekonomi, etik ticaret ve iklim bilinci gibi temel alanlarda attığımız adımları bu raporumuzda şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye konuştu.


“Sıfır Atık Projesine dahil olduk”

İklim krizi, doğal kaynakların tükenmesi ve çevresel baskılar, sürdürülebilir kalkınmanın bir tercih değil, mutlak bir zorunluluk olduğunu belirten Mehmet Ali Işık, “Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) olarak sürdürülebilirlik yolculuğumuza 2020 yılında başladık ve bu alandaki manifestomuzu açıklayarak rotamızı net bir şekilde belirledik. O günden bu yana her yıl üzerine koyarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Avrupa Birliği, bu süreçte 17 maddelik bir yol haritası oluşturdu ve ülkemiz de bu çerçevede kendi yol haritasını açıklayarak sürece imza attı. Bu vizyonla, 2020 yılını ‘Sürdürülebilirlik Yılı’ ilan ederek çıktığımız bu yolda; Sıfır Atık Projesine dahil olduk. Ölçemediğimizi yönetemeyiz bilinciyle su ve karbon ayak izlerimizi ölçmeye başladık. Kaynak verimliliğini artırmak ve yeşil üretimi teşvik etmek adına üyelerimize yönelik projeleri hayata geçirdik. Özellikle tarım sektörümüzde, kimyasal girdilerin azaltılması, organik üretimin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması yönünde önemli projeleri hayata geçirdik. Sektörel projelerimizin yanı sıra Gıda Birlikleri olarak hayata geçirdiğimiz ‘Turkish Tastes Turquality’ projemiz ile ülke marka algımızı uzak pazarlarda güçlendirirken ihracatımızı arttırmaya devam ediyoruz. Bunlar ve çok daha fazla projemizin detayını bugün lanse ettiğimiz raporumuzun projeler bölümünde inceleyebileceksiniz. Bu çalışmalar, yalnızca sektörlerimizin çevresel etkisini azaltmakla kalmadı, aynı zamanda ihracatçılarımızı yeni ve yükselen pazarlarda daha güçlü bir konuma taşıdı ve taşımaya devam ediyor” diye açıkladı.


“Firmaların sürdürülebilir marka yönetimini teşvik ettik”

Sürdürülebilirlik alanındaki ilerlemeleri sadece uygulamalarla değil, eğitim ve bilgilendirme çalışmalarıyla da desteklediklerinin altını çizen Işık, “Bu noktada, Turquality destekleri kapsamında, firmaların sürdürülebilir marka yönetimini teşvik ettik ve etmeye devam ediyoruz. Responsible Programı çerçevesinde, yeşil mutabakata uyum süreçlerine ilişkin firmalarımıza kapsamlı bilgilendirme toplantıları düzenledik ve firmalarımızın programa yönelik sorularını cevaplamaya devam ediyoruz. Üyelerimizin ESG kriterleri doğrultusunda daha etkin raporlama yapabilmeleri için iki günlük özel eğitim programları gerçekleştirdik ve yeni eğitim programlarımız için çalışmalarımız da devam ediyor. Bugün burada tanıtımını yaptığımız raporumuz da tüm bu çabaların şeffaf bir yansıması niteliğinde. Aynı zamanda önümüzdeki dönemde atacağımız adımlar için net bir yol haritası sunuyor” ifadelerinde bulundu.


“Sürdürülebilirlik esasen bir bilinç meselesi”

Sürdürülebilirliğin sadece su ve karbon ayak izinden ibaret olmadığını esasen bir bilinç meselesi olduğunu vurgulayan Işık,Yurt dışı seyahatlerimizi genellikle uçakla gerçekleştiriyor, işlerimize toplu taşıma yerine kişisel araçlarımızla gidiyoruz. Dikkat edilmesi gereken nokta şu; sürdürülebilirlik sadece su ve karbon ayak izinden ibaret değil, esasen bir bilinç meselesi. Bu, bireyin kendi yaşamını sadeleştirmesi, gereksiz yüklerinden arınması anlamına gelir. Bu bilinç düzeyine ulaşan bireyler, sahip oldukları şirketleri de aynı anlayışla yönetmeye başlar. Ne yazık ki firmalarımızda da benzer bir savurganlık söz konusu. İsraf ekonomisinin içinde ilerlemeye çalışıyor, sürdürülebilir bir büyüme modelinden uzaklaşıyoruz. Devlet de bu durumun farkında. Türkiye’deki şirketlerin ömrü, diğer ülkelere kıyasla daha kısa. Bu nedenle kurumsal yönetişim bilincinin oluşturulması büyük önem taşıyor. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) olarak biz de bu doğrultuda kendi yol haritamızı belirledik” diye konuştu.

“Pozitif ayrımcılığı destekliyoruz”

Geçtiğimiz günlerde yaşanan don afetiyle ilgili açıklamalarda bulunan Işık, bu süreçte en büyük darbeyi kuru meyve ile taze meyve ve sebze üreticilerinin aldığına dikkat çekerek, çiftçilerin sesi oldu. Çiftçiler adına kamu yönetiminden acil ve pozitif yönde destek talebinde bulunan Işık, “Çiftçilerimiz hem kendi geçimlerini sürdürebilmeli hem de bahçelerini yeniden ayağa kaldırabilmeli. Ancak bu bahçeler önümüzdeki sezona nasıl hazırlanacak? Bu noktada çift yönlü destek şarttır. Don olayları, kuru meyve ve sebzede yüzde 95’e varan kayıplara yol açtı. Eğer acil gübre desteği sağlanmazsa, önümüzdeki üretim sezonu da ciddi risk altına girecektir. Aynı şekilde ihracatçılarımız da büyük zarar gördü. Örneğin, Malatyalı bir ihracatçı ürününün yüzde 95’ini kaybetti ve sadece eldeki stoklarla ayakta kalmaya çalışıyor. Öte yandan Ege Bölgesi ciddi bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Tahtalı Barajı gibi önemli su havzalarında doluluk oranı yüzde 15’e kadar gerilemiş durumda. Artık doğa olayları birer istisna değil, ne yazık ki yeni normalimiz haline geldi. Üzüm üretiminde ise son iki yılda yüzde 50’ye varan kayıplar yaşandı. Tüm bu gelişmeler, doğal ve sürdürülebilir üretim modellerini benimsememizin ne kadar elzem olduğunu ortaya koyuyor. Bu noktada organik tarımın önemi daha da belirginleşiyor; çünkü organik uygulamalar toprak sağlığını korur, kuraklığa karşı dayanıklılığı artırır. Üniversitelerle ve çiftçilerle iş birliği içinde, bu alana daha fazla odaklanmalıyız. Unutulmamalıdır ki gıda ve tarım, aslında üstü açık bir fabrikadır. Bu bilinçle hareket etmeli, geleceğimizi güvence altına alacak adımları bugünden atmalıyız” dedi.

Ege İhracatçı Birlikleri’nin atık yönetimi konusunda, 2024 yılında tehlikesiz atık miktarında 2023 yılına kıyasla yüzde 5,8’lik düşüş yaşandı. EİB’nin toplam atık miktarında ise yüzde 8,4 oranında bir azalma gerçekleşti. ERP sisteminin kurulmasıyla işlemlerin dijital ortamda gerçekleştirilmesi, kâğıt tüketiminde önemli bir tasarruf sağladı. EİB’in araç yakıt tüketimlerinden oluşan emisyon miktarları karşılaştırıldığında, 2024 yılında 2023 yılına göre yüzde 3 oranında bir artış olduğu gözlemlendi. 2024 yılında elektrik tüketimine bağlı olarak oluşan karbon ayak izi değeri 2023 yılına göre yüzde 4’lük bir artış gösterdi. Söz konusu artışta, EİB’in gerçekleşen eğitim, seminer, çalıştay gibi etkinlikler etkili oldu. EİB’de iş amaçlı seyahatleri göz önünde bulundurularak hesaplanan emisyon değerlerinde satın alınan uçak biletleri ve kiralanan araçlara ait veriler esas alındı. 2023 yılında bin 102 yurt içi uçuş, 697 yurtdışı uçuş yapılırken, 2024 yılında yurt içi uçuş 876’ya, yurt dışı uçuş ise 511’e geriledi. Yurt içi ve yurt dışı uçuşlardan kaynaklanan toplam emisyon değerleri 2023 yılında 495,5 ton CO2-e, 2024 yılında ise 399,4 ton CO2-e düştü.

Emisyonlar azaltacak

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), iklim değişikliğiyle mücadele çerçevesinde faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel etkileri en aza indirmeyi ve sürekli iyileştirmeyi hedeflemek için emisyonlarının azaltılması amacıyla, şirket araçlarının yenilenmesi durumunda düşük emisyon salınımına sahip modeller tercih edilecek. Emisyonlarının azaltılması kapsamında, elektrik tüketiminin azaltılmasına yönelik uygulamalar geliştirilmesi planlanıyor. Mesai dışında gereksiz aydınlatmaların kapatılması, klima ve elektronik cihazların yenilenmesi enerji verimliliği yüksek modellerin tercih edilecek. Emisyonlarının azaltılması amacıyla, yurt içi kısa mesafeli toplu seyahatlerde hava yolu yerine şirket araçlarının kullanımı teşvik edilecek, görevlendirilecek personel sayısı asgari seviyede tutulacak ve çevrimiçi katılım imkânı bulunan eğitim, seminer ve toplantılara uzaktan erişim sağlanmasına öncelik verilecek. Atık oluşumunun minimize edilmesi hedefi doğrultusunda, kâğıt tüketimini en aza indirmek amacıyla dijital uygulamalara ağırlık verilecek. Tek kullanımlık plastiklerin kullanımını azaltmaya yönelik düzenlemeler yayılacak ve arızalı elektronik cihazların tamir edilerek yeniden kullanılması sağlanacak.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM