Hüseyin Eroğlu, 10 sezon Altınordu FK’yı çalıştırdı. Başkan Seyit Mehmet Özkan’la çalıştı, kulübün sisteminde hem yönetim kurulu üyeliğini yaptı hem de teknik direktörlüğünü.3. Lig’deki kırmızı lacivertlileri önce 2. Lig’e, ardından 1. Lig’e çıkardı. 1. Lig’deki yedinci sezonunda sürekli kovalayıp kıl payı kaçırdığı play-off’u yakaladı. Hemşerisi Altay’la finali oynayıp bir son dakika golü ile kaybetti ve takımı Süper Lig’in eşiğinden döndü. O gün şunu düşünmüştüm; keşke Altınordu kazansaydı da Süper Lig’de 15-16 yaşındaki gençleri, tamamen yerli oyunculardan kurulu bir takımı izleseydik.
Eroğlu, Altınordu’da yaptıklarını tamamen yerli oyuncuyla ve üstelik altyapıdan yetişen genç oyuncu ağırlıklı bir takımla gerçekleştirdi. O gençlerden Çağlar, Cengiz Avrupa’nın önde gelen liglerine giderken birçoğu da Süper Lig’e transfer oldu. Son olarak Eroğlu’nun yetiştirdiği ve 15 yaşındayken sırtına A Takım forması geçirdiği Burak İnce ve Emircan Gürlük Almanya ve Rusya’ya transfer olmuştu. Enis, şimdi Trabzonspor’da. Eroğlu’nun Altınordu’sunu Bornova’da izlemek keyifti. Çok maçını büyük keyif alarak izledim.
S. M. Özkan, Eroğlu ile yollarını teknik direktör de yetiştirmek için ayırıp yardımcısı Ufuk Kahraman’a emanet edince takımı, Eroğlu’na da yeni maceralara yelken açmak düştü. Samsunspor’u Süper Lig’e çıkardı, burada devam etti ancak sabırsız kırmızı beyazlı camia Eroğlu’nun ilk haftalardaki sonucuna bakarak yollarını ayırdı.
Kara Kızıl’a 17. haftada aşağılardayken geldi
Hüseyin Hoca, bu sezonun ortasına kadar boşta kaldı. Çünkü seçiciydi. Ankara’nın köklü kulübü Gençlerbirliği’nden gelen teklife “evet” diyerek Ankara’ya gitti. Düşme hattının hemen üzerindek kırmızı siyahlıları kısa sürede layık olduğu yere taşıdı.
İkinci yarının ilk maçında kırmızı siyahlılar Eroğlu ile lider Kocaelispor’u 1-0 ile devirdi. Ardından Boluspor’u deplasmanda 2-0 ile geçti. Evinde Iğdır FK’yı da 2-0 yendi. Böylece Kızıl Kara bugünlere kadar geldi. Arada düşüş olsa ve üst üste iki yenilgi gelse de Eroğlu öğrencilerine, öğrencileri Eroğlu’na inandı ve Gençlerbirliği ligin bitimine bir hafta kala lig ikincisi olarak Süper Lig’e artık adımını attı sayılır. Çünkü hafta sonu son maçında ligden düşen Y.Malatyaspor ile karşılaşacak ve üç puan almaması için çok olağanüstü bir gelişme olması gerekiyor.
Ankara’dan, Başkentten bir takım, Kara Kızıl, Süper Lig’e yakışır. İzmir’i Göz Göz temsil ediyor, Ankara’yı da Kara Kızıl temsil eder. İlhan Cavcav’ın da ruhu şad olur böylece. İzmir’in önemli markası, değeri olan Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu’nun da kariyerindeki ikinci 1. Lig şampiyonluğunu kutluyorum. Umuyor ve bekliyorum ki, Gençlerbirliği Eroğlu ile yoluna devam eder ve Eroğlu farkını Süper Lig’de de gösterir. Eroğlu, Samsunspor’u kırmızı kazakla şampiyon yapmıştı, Gençlerbirliği’ni ise siyah kazak ve kırmızı saatle. İletişimi de çok iyi.
“Sadece Geçlerbirliği değil, tüm Ankara Süper Lig’e yükseliyor”
Teknik Direktör Eroğlu’nun geçen haftaki Sakaryaspor maçı sonrasındaki ve son maç olacak olan Y. Malatyaspor maçı öncesindeki değerlendirmesi ile yazıyı bitirmek istiyorum:
“Bir sonraki maçımıza çok iyi bir hazırlık yaparak şampiyonluğumuzu gelecek hafta kutlamak istiyoruz. Unutmayın ki sadece Gençlerbirliği değil, tüm Ankara Süper Lig’e yükseliyor.
İlk geldiğim hafta, Sakaryaspor maçı ile göreve başladım. O dönem düşme hattının hemen üstündeydik. Bugün nihayet başarmak üzereyiz, ama geçmişteki istatistikler çok zorlayıcıydı. Fakat benimle birlikte en fazlasını başardık ve en az gol yiyen, en çok gol atan takımlardan biri olduk.
Gençlerbirliği tribünlerinde kadınların ve çocukların olması harika. Başta başkanımız Osman Sungur’a ve yönetim kuruluna, tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim. Biz, sahada görünen ekip olsak da, arka planda yemek pişiren ve odalarımızı temizleyen tüm çalışanlarımızı unutmamak gerekir. Takım olmak böyle bir şeydir. Önümüzdeki maça yönelik hazırlıklarımızı iyi yapmak ve şampiyonluğumuzu kutlamak istiyoruz.
Festival notu:
Sevgili okur, Başkanlığını Gülten Taranç’ın yaptığı Kadın Yönetmenler Derneği’nin düzenlediği Uluslararası 8. Kadın Yönetmenler Festivali benim de katıldığım keyifli bir açılış-tanıtım seremonisi ve kadınlardan oluşan Grup Dost Yürek konseriyle pazartesi akşamı başladı, 10 Mayıs’ta sona erecek. Onursal Başkanlığını da Sema Pekdaş’ın yaptığı festivalde atölyeler, yarışmalı film gösterileri yer alıyor. Farklı kategorilerdeki yarışmalarda çok sayıda fikm İzmir Snat, Casa Italia ve Fransız Kültür’de gösteriliyor. Kaçırmayın derim. Haydi sinemaseverler, festivale…
