Salı, Mayıs 20, 2025

Dünyaya ‘rol model’ oldular

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, İspanya’da düzenlenen 42. Uluslararası Kuru ve Kabuklu Meyveler Kongresi’nden (INC) anlamlı bir ödülle döndü. Birliğin, gıda güvenliği çalışmaları çerçevesinde geliştirdiği ‘Aflatoksinli Kuru İncirlerin Sürdürülebilir Yönetimi Projesi’, Palma de Mallorca’daki kongrede, ‘Sürdürülebilirlik Ödülü’ne değer görüldü. Türkiye’nin projeyle ortaya koyduğu bütüncül yaklaşım, INC tarafından ‘küresel ölçekte model’ olarak değerlendirildi. Ödülü düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, bu yıl yaklaşık 70 bin ton ürün karşılığında 400 milyon doları aşan bir ihracat hedefi beklediklerini vurguladı. Sektörün yaklaşık 30 bin kişiye istihdam sağlayacağını belirten temsilciler, 50 bin üreticinin ve bölge halkının bu sektörden geçimini sağladığına dikkat çekti.


Işık: Ülkemize 337 milyon dolar döviz kazandırdık

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, “Projemiz, INC Kongresi video içeriklerinde, Nutfruit dergisinde ve uluslararası tanıtım materyallerinde yer alarak geniş bir görünürlük kazanacak. Dolayısıyla ödül, Türk kuru incirinin prestijine, global ölçekte sürdürülebilirlik ve kalite odaklı başarı hikâyesi olarak tanınmasına katkı sağlayacak” açıklamasında bulundu. Ege Bölgesi’nde yetişen Sarılop (Calimyrna) çeşidinin Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere ABD, Çin ve Japonya’nın da aralarında olduğu birçok ülkeden yüksek oranda talep aldıklarını dile getiren Işık, “Zor bir yıl olmasına rağmen 2024-2025 sezonunda 100’ü aşkın ülkeye 63 bin ton kuru incir ihraç ederek ülkemize 337 milyon dolar döviz kazandırdık. Aflatoksinle mücadele için 25 yıl önce seferberlik başlattık. Aflotoksinli Kuru İncir Bertaraf Projemizi bu seferberlik kapsamında devreye aldık. 2024-2025 sezonunda bin 500 ton kontamine ürün pazara girmeden toplanarak yenilenebilir enerjiye dönüştürülecek. Böylece söz konusu ürünlerin hem insan sağlığı için risk oluşturmasını hem de doğaya karışması engellenecek” diye konuştu.


Göksan: İhracatçılara gerekli destek verilmeli

İhracatçı olarak büyük bir mücadele içinde oldukların vurgulayan INC Türkiye Büyükelçisi Ahmet Bilge Göksan, “Önümüzdeki 10 sene içinde Dünya Ekonomik Forumu’nun tespit ettiği dünyayı etkileyecek konular arasında doğal afetler ve iklim değişikliği geliyor. İlk olay aşırı hava olayları. İkinci olay biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekolojik sistemin çıkışı. Üçüncü olay dünya sistemlerindeki kritik değişiklik. Dördüncü olay ise doğal kaynak kıtlığı. Bu kadar ekonomik sıkışıklık, enflasyon ve  lojistik problemleri var. İşte böyle bir ortamda tarım ürünü üreterek ihraç etmeye çalışıyoruz. Öte yandan karşımızda konulan limitler AB tarafından gerçekten son derece düşük. Aynı ürünü Uzak Doğu’ya ve Amerika’ya ihraç ediyorsunuz. Herhangi bir sorunla karşılaşmıyorsunuz. Çünkü tespit ettikleri oranlar uygulanabilir oranlar. Ancak AB’nin koyduğu limitler gerçekten çok az. Buna göre de ürünlerimiz tüm gayretlerimize rağmen elimizde olmadan geri gelebiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı burada gerekli denetimi yapıyor fakat ihraç ederken bazı konularda sıkıntılarımız oluyor. Burada da bakanlığın işi layıkıyla yapan ihracatçılara gerekli desteği vermesini bekliyoruz” dedi.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, ‘Aflatoksinli Kuru İncirlerin Sürdürülebilir Yönetimi Projesi’ INC tarafından ‘küresel ölçekte model’ olarak değerlendirildi

Celep: Meselelerin temelinde ‘ÇKS’ yatıyor

Ege Bölgesi’nin kuzeye göre daha serin bir bölge olduğu için aflatoksin riski açısından daha avantajlı bir vaziyette olduğunu dile getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, bu sebeple bu türü yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirtti. Birol Celep, “Bu aynı zamanda ekonomik bir değer yaratıyor. Ancak bu süreci anlatırken yine Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bazı kısıtlamalarıyla karşılaşıyoruz. Bakanlık diyor ki: ‘yüzde 6 eğimli arazilere ekim yapabilirsiniz.’ Biz de diyoruz ki: ‘Bizim arazilerimiz zaten kurak, su problemi var. Düz arazilere ekim yapmamız daha uygun.’ Ama kabul etmiyorlar. Sonra bir orta yol bulundu, eğim şartı yüzde 3’e indirildi. Bütün bu meselelerin temelinde aslında ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) yatıyor. Çiftçiyi kayıt altına almadığınızda kayıt dışı ekonomi teşvik edilmiş oluyor. Bu işin riski ihracatçının kucağında kalıyor. Birlikte hareket etmeliyiz” ifadelerinde bulundu.

Işık: Aflatoksinle mücadelede eşi benzeri olmayan bir teknik

Aflatoksinli ürünlerin tespit aşamasını açıklayan Işık, ihracatçılardan yüzde 2,5 oranında aflatoksin ve okratoksin incirlerinin toplanarak Biogaz firmasına gönderildiğini ve burada ihmal işlemlerini başlattıklarını dile getirdi. Işık, “60 bin ton ihracat yaptığımızı düşündüğümüzde bin 500 ton ve 1 milyar 500 bin kilogram inciri biyogaz firmasına göndererek imhası sağlanıyor. Bunu yaparak tüketiciye geri gitmemesini ürünün piyasaya yayılmamasını sağlamış oluyoruz. Bu bizim aflatoksinle yaptığımız dünyada eşi olmayan bir mücadele ve teknik. Mor ışık altında bütün işletmeler hem lazer makineleri ile hem de insan gözüyle eliyle kontrol ediyor. Ama bazı ürünler var ki ışığa tepki göstermiyor toksin dokuda gizli kalabiliyor. Bu ürünler yurt dışında laboratuvar analizlerine gönderiliyor. Yapılan testler sonucunda riskli ürünler tespit edilirse bu ürünler ülkelerine geri gönderiliyor. Geriye dönen ürünleri bakanlık, Türk Gıda Kodeks standartlarına uygun olup olmadığını değerlendirme altına alıyor. Uygunluk değerlendirmesinden sonra temiz ürünler piyasaya dönüyor diğerleri ise biyogaz tesislerinde imha ediliyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM