Çarşamba, Mayıs 21, 2025

Konteyner krizine iki çözüm önerisi

Küresel tedarik zincirleri, 2025 yılı itibarıyla bir kez daha konteyner kriziyle karşı karşıya. Özellikle Asya-ABD hatlarında, navlun fiyatlarının yılın ilk aylarındaki hızlı artışı ve tarife değişikliği beklentisiyle öne çekilen talep, boş konteyner dengesizliği ve limanlardaki yoğunluk, taşımacılığı hem maliyet hem de zaman açısından zorlaştırıyor. Lojistik sektöründe çözüm arayışları artarken, Lanes Lojistik bu süreçte çevreci ve dijital odaklı stratejileriyle dikkat çekiyor. Lanes Lojistik’in Operasyon Direktörü Ali Demircan, yaşanan krizin sadece operasyonel değil, aynı zamanda çevresel ve yapısal bir sorun olduğuna dikkat çekerek, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin bu krize karşı en güçlü yanıtlar olduğunu ifade etti.


“Dijitalleşme, lojistiğin dirençli olmasında kritik rol oynuyor”

Ali Demircan; küresel konteyner krizinin, pandemi sonrası artan talep, limanlardaki yoğunluk, iş gücü eksiklikleri ve jeopolitik gelişmeler nedeniyle lojistik zincirlerinde ciddi aksamalar yarattığını dile getirdi. Bu krizin özellikle konteynerlerin düzensiz dağılımı, yüksek navlun fiyatları ve teslimat sürelerinin öngörülemez hale gelmesi gibi sorunları beraberinde getirdiğini söyleyen Demircan, “Bu karmaşık tabloda dijitalleşme ve rota optimizasyonu, lojistik sektörünün daha dirençli hale gelmesi adına kritik rol oynuyor” dedi.

Demircan, dijitalleşme sayesinde gerçek zamanlı takip sistemleri, yapay zekâ destekli tahminleme araçları ve blokzincir tabanlı yük izleme çözümleri devreye alınarak, konteyner hareketliliğinin daha şeffaf ve öngörülebilir hale getirilebileceğini belirtti. Öte yandan, rota optimizasyonu algoritmalarının; gemi, kamyon ve tren gibi taşıma modları arasında en verimli yolların belirlenmesini sağladığını kaydeden Demircan, “Algoritmalar, hem maliyetleri azaltıyor hem de teslimat sürelerini iyileştiriyor. Bu teknolojilerin daha yaygın kullanımı, küresel çapta yaşanan krizlerin etkisini azaltıyor ve lojistik süreçlerini daha sürdürülebilir kılmak adına büyük bir potansiyel sunuyor” diye konuştu.


Küresel konteyner krizine karşın paylaşım ağı sistemi

Küresel konteyner krizinin etkilerini azaltmak adına öne çıkan stratejilerden birinin de konteyner paylaşım ağı (container pooling) sistemlerinin geliştirilmesi olduğunu vurgulayan Demircan, “Bu sistem, lojistik firmaları ve taşıyıcılar arasında konteynerlerin ortak kullanıma açılmasını ve boş konteyner dolaşımının minimize edilmesini amaçlar. Özellikle bazı hatlarda konteynerlerin tek yönlü dolu çalışması, diğer yönde ise boş dönmesi ciddi maliyet ve verimsizlik yaratıyor” ifadelerini kullandı. Demircan, paylaşım ağı modeliyle firmaların gerçek zamanlı stok ve ihtiyaç bilgilerini dijital platformlar üzerinden paylaşarak konteynerlerin rotasyonunu daha dengeli ve sürdürülebilir hale getirebileceğini ifade etti.

Konsolidasyon merkezlerinin ise küçük hacimli yüklerin tek merkezde birleştirilerek daha büyük ve verimli taşımalar yapılmasına olanak tanıdığını belirten Demircan, “Bu yaklaşım, hem konteyner doluluk oranlarını artırır hem de taşımacılıkta maliyet etkinliğini sağlar. Özellikle e-ticaret ve parsiyel yük taşımalarının arttığı günümüzde, konsolidasyon merkezlerinin yaygınlaştırılması, limanlardaki tıkanıklığı azaltmakta ve teslimat sürelerinin optimize edilmesinde önemli bir rol oynuyor” diye konuştu. Bu merkezlerin aynı zamanda çevresel etkilerin azaltılmasına da katkı sunacağını dile getiren Demircan, “Çünkü daha az araçla, daha fazla yük taşımayı mümkün kılarak karbon salımını düşürür” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM