Efeler Yolu Ultra Trail, 24-25 Mayıs’ta koşulacak

İzmir Valiliği koordinasyonunda bu yıl ilk kez düzenlenecek olan ‘Efeler Yolu Ultra Trail’ organizasyonuna ilişkin bilgilendirme toplantısı İzmir İktisat Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Ulusal ve uluslararası birçok sporcunun katılacağı etkinlik, 24-25 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek.  

Toplantıda konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Efeler Yolu Ultra Trail’e 6 ülkeden 256 sporcu müracaat ettiğini söyledi. Yapılan çalışmaların neticesinde Efeler Yolunun genel anlamında güzergahının belirlendiğini belirten Elban, “Güzergah Bornova Nif Dağı’ndan başlayıp Selçuklu Meryem Ana’ya kadar uzanan, dağların zirvesinde bir etap. Bu rotada 28 etabımız var, en kısası 14 kilometre, en uzun 22 kilometre etaplardan oluşuyor. Doğa sporuyla, yürüyüşle, doğa fotoğrafçılıkla ve diğer türlü doğada vakit geçirmek isteyen, sağlık ve dinlenme açısından, doğada hareket isteyen herkes için bu rotalar açıldı ve tanıtıldı. Bu vesileyle Küçük Menderes Havzası’ndaki kırsal ve yerel kalkınmaya inanılmaz bir katkısı olacağını düşünüyoruz.  Efeler Yolu’nu tanıtan bu deneyimi herkes yaşasın diye büyük bir çaba ve etkinlikler içerisindeyiz. Bu etkinliklerin en büyüklerinden biri olan Ultra Trail’e bu hafta sonu başlıyoruz.  Bundan sonra gastronomi, bisiklet, foto safari gibi birçok etkinliğimiz de olacak. O bölgedeki rotalarımız, tarihi doğal güzelliklerimiz, doğal ürünlerimiz ve tüm değerlerimiz hakkıyla tanıtılsın istiyoruz” dedi.

“İzmir için önemli bir rota”

Efeler Yolu güzergahının bir bölümünde uluslararası nitelikte bir Ultra Trail yarışması olacağını ifade eden Vali Elban, “15 Mayıs 1919’da İzmir işgale uğradıktan sonra düşman kuvvetleri İzmir’in her tarafını işgal ederken dönem Efeler bir kahramanlık destanı yazarak düşmana karşı mücadele ediyor ve sadece İzmir’de değil, Anadolu’nun her tarafına giden düşman kuvvetlerine de zarar veriyorlar ve onları yıpratıyorlar. Dolayısıyla bu mücadeleyi verdikleri ve karargah edindikleri dedikleri yerler Küçük Menderes Havzası’nı çevreleyen dağlar. Bu dağlarda hem barınıyorlar hem karargahlarını kuruyorlar hem de o dağları kullanarak başka bölgelere sevkiyat yapıp lojistik temin ediyorlar. Dolayısıyla burası bir büyük rota, çok önemli bir rota hem İzmir hem de ülkemiz için” diye konuştu.

“Her etap bir köyde sonlanıyor”

Efeler Yolu Direktörü Prof. Dr. Özgür Özkaya, “Efe Yolu İzmir’in Bornova ilçesinden başlayan Nif Dağı-Bozdağ Sıra Dağları’nın geçerek yani Bornova, Kemalpaşa ve Bayındır ile örülmüş dağların diğer tarafını geçerek Kiraz’ın dağlarını ören, devamında Aydın Sıra Dağları üzerinden Tire-Selçuk ve Beydağ’ın yan yönünden devam ederek Meryem Ana’nın sonuna çok etaplı kültür rotası. Rota 28 ve 40 gün arasında yürünerek tamamlanan bir yol. Geneli çok kalın patikalardan, single track hatlardan oluşuyor. Sonunda Meryem Ana’ya ulaşıyor. Bu rotanın amacı, kırsak kalkınmayı desteklemek, köylerden genç göçüne özellikle engel olmak, tarım ve hayvancılığı kapsayan yönlerini turizm yoluyla desteklemek, köyleri yeniden canlandırmak, yıllar içinde kaybolan köylerdeki eski gelenekleri tekrar hayatta geçirmek, insanlara umut olmak. Efeler Yolunun en önemli özelliklerinden biri, her etabın bir köyde sonlanması” dedi.

“Her mührün anlatmak istediği özel bir hikayesi var”

Efeler Yolu’nda her köyün bir ikonu olduğunu belirten Prof. Dr. Özkaya, “Bu ikon köylerle, köylülerle birlikte kararlaştırılmış bir ikon. Kimisinde dağın zirvesi, kimisinde köy, kimisinde köyün kurucusu olduğuna inanılan çoban bir kadın, kimisinde bir üretim. Her mührün anlatmak istediği özel bir hikayesi var. Bu gerçekten mühür şeklinde tasarlanmış durumda da köylü gibi işletmeli. Efeler Yolunu yürüyenler çok özel, elde yapılan bir pasaportla yürüyebiliyorlar ve her köye girdiklerinde gün sonunda köydeki efeler yolu dost işletmesini bularak pasaportlarına bir mühür vurdurabiliyorlar.  Eğer 28 mührü de pasaportunuza vurdurursanız ve bunu yürüyerek yaptığınızı ispatlarsanız, Selçuk’ta pasaportunun son sayfasında bir altın mührü vuruluyor. Bu uygulama ve bütün bu temel unsurları dünyada ilk ve tek” diye konuştu.

Efeler Yolu’nun köy yaşantısı ve kültürel değerler anlamında Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir rota olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkaya, “Türkiye’nin en güzel köyleri listesinde ilk 10’da ve ilk 20’de yer alan 4-5 köy var. Bu köyler yoluyla dünyada hiç tanınmayan ama muhteşem yaylaları de birbirine bağlayan bir rotamız var. Efeler Yolu’na çok güveniyoruz. 2015’te başladık ve yapması 10 yıl sürdü” dedi.

“Alternatif turizm olarak yoğun ilgi görüyor”

Efeler Yolu Ultra Trail Organizasyon Direktörü Koray Bozunoğlulları da “Efeler Yolu Kültür Rotası’nın belli bir kısmında gerçekleşecek 80, 50 ve 30 kilometrelik etapları var. Cumartesi günü 80 kilometre yolumuz sabah 4’de başlayacak. 50 kilometrelik yolumuz sabah 7’de 30 kilometreden sonra ise saat 10’da start alacak. Toplamda 18 saat limiti olan bu koşuda hem yurt içinden hem yurt dışından patika koşusunda mücadele eden amatör sporcular boy gösterecekler. Arada sadece destek istasyonlarının olduğu ve bu istasyonlarda sporcuların beslenme, yiyecek, içecek ve sağlık gibi destekleri alabilecekleri yerler belirlendi. Dünya standartlarında yaklaşık 350 kilometreye kadar giden etaplı veya tek etaplı koşulan patika koşuları var. Özellikle alternatif turizm olarak dünya çapında yoğun bir ilgi görüyor. Avrupalı ziyaretçiler uzun süre konaklamak için geliyorlar.  En büyük hedeflerimizden bir tanesi Efeler Yolu Kültür Rotası’nı bu tarz sportif etkinlikle dünya çapında duyurmak, her yıl yaklaşık 80 ülkeden 2 bin 800 sporcunun düzenli olarak yaptığı bir etkinlik haline getirmek. Zor bir faaliyet olmasına rağmen doğası ve tarihi özellikleriyle dünyada sayılı etkinlikler arasına girebilecek kapasiteye sahip” dedi.