Çarşamba, Mayıs 28, 2025

Yaptırımlardan Tarifelere

Uluslararası münasebetleri başta ekonomik olmak üzere diğer alanlarda küresel, bölgesel hatta ikili etkileyebilen karar ve tercihlerden yaptırımlar iyice yaygınlaşmıştır. İkili münasebetlerde karşılıklı veya tek taraflı sınırlı etkileri bulunmakla beraber bilhassa küresel nitelikte hacimli yaptırımlar dolaylı veya direk etkili olabilirler.

Ekonomik bir veya daha fazla ülke tarafından hedeflenen bir devlete, gruba veya bireye karşı uygulanan ticari ve finansal cezalardır. Ekonomik yaptırımlar çeşitli siyasi, askeri ve sosyal konular için uygulanabilir. Ekonomik yaptırımlar yerel ve uluslararası amaçlara ulaşmak için kullanılabilir. Ekonomik yaptırımlar genellikle yaptırımları uygulayan ülke ile söz konusu yaptırımları alan ülke arasında iyi ilişkiler kurmayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, yaptırımların etkinliği tartışmalıdır ve yaptırımların istenmeyen sonuçları olabilir, olmuştur. Yaptırımlar 21. yüzyılda anlaşmazlıklardan hasmane çatışmalara kadar sayısız durumlarda yaygın olarak kullanılan bir dış politika aracı haline gelmiştir.

Nitekim 2025 yılbaşından sonra dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücü ABD’nin dünyada gelinen noktada varolan ekonomik ilişkiler açısından diğer ülkeler ile retrospektif değerlendirme yoğun politika değişiklikleri çok önemlidir. Yeni yönetim, hiyerarşideki konumu dolayısı ile yeni düzenlemeler ve iyileştirmeler hatta barışın hepsinden ‘aslan payı’ istemekte. Seçmenlere de, seleflerinin bıraktığı hazin tabloyu temizlemeyi vadediyor.

Eski güvenlik, enerji, finans kabullerini değiştirerek, daha doğrusu bu alanlardaki değişime şekil vererek herkesi bağlayacak ekonomi arayışı belirginleşiyor.

Dünyanın en hacimli üç ekonomisi olan ABD, AB ve Çin arasında yeni düzenlemelerin belirlenmesinde güncellemelerin hayli sıkıntılı olacağına dair işaretler daha çok aksiyon almış görünen Trump Hükümeti icraatlerinde ortaya çıkıyor. Haliyle siyasi ilişkileri de peşi sıra sürüklüyor.

Avrupa Birliği ile görüşmelerin yavaşlığı ilerlediği şikayetinin yanı sıra Başkan Trump, Avrupa Birliğinin ABD’ye yıllardır çok kötü davrandığını, Birliğin adeta ABD’ne zarar vermek ve ondan faydalanmak üzere kurulduğunu yineledi. Bu durum yine gelinen noktada bir hegemon görünen gücün(ABD), varolan küresel etkileşmelerden korunma içgüdüsünü ortaya çıkarıyor.

Avrupa Birliği ile yapılan görüşmelerde bir yere varılamadığından, 1 Haziran’dan itibaren AB’ne doğrudan %50’lik bir tarife uygulanması önerisi(Temmuz’a ertelendi), hatta Apple’ın dahi ürünlerini ABD’de üretmemesi halinde, Hindistan’da da üretse, Samsung ve diğerleri gibi en az %25 gümrük vergisi uygulanacağı ifadeleri yer alıyor.

Uzunca sayılabilecek bir süreçte çeşitli ticaret engelleri, gümrük vergileri ve finansal işlemlerle ilgili kısıtlamalara rağmen hatta korumacılık müessesesinin tartışılmasına rağmen “kronik bütçe ve ticari açıklar” konusunun bir başka mecraya evrilmesi riskinin pek hayra alamet görülmemesi hiç sürpriz değildir. Bir diğer taraftan yaptırımlar kapsam ve listelerinin bazı durumlar için tedricî olarak hafifletilerek zaman içerisinde etkisizleştirilmesi, bazı ülkeler için de genişletilmesi, devamlılığı konusundaki beklentileri giderek arttırıyor.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar