Cuma, Haziran 6, 2025

‘Türkiye, ticari arenada cazip bir alternatif’

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Maliye Hesap Uzmanları Vakfının ev sahipliğinde düzenlenen ‘Yeni Dünya Düzeninde Değişen Jeopolitik ve Ekonomik Dinamikler Paneli’nde önemli açıklamalarda bulundu. Küresel gelişmeler ve ülke içerisinde geliştirilen politikalara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Türkiye 2024 yılında küresel doğrudan yatırımların genel olarak azaldığı bir ortamda artış kaydeden nadir ülkelerden biri oldu. Küresel FDI akımları geçen yıl yüzde 8 gerilerken, Türkiye’ye gelen UDY yüzde 5,6 oranında artış göstererek 11,3 milyar dolara ulaştı” dedi.

Uygulanan ekonomi programının başarılı sonuçlar doğurduğunu belirten Yılmaz, “Lojistikten tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesine, yatırım kararlarına varıncaya kadar birçok ekonomik değişkeni etkiliyor. Dolayısıyla ticareti tartışırken sadece ticareti değil, bütün bu farklı unsurları da tartışmak durumundayız. Bu süreçte artan üretim maliyetleri nedeniyle merkezlerini farklı ülkelere taşımayı değerlendiren büyük teknoloji firmaları için Türkiye giderek daha cazip bir alternatif haline geliyor. Planlı sanayi alanlarımız güçlü AR-GE ve inovasyon ekosistemimiz, yatırımcı dostu teşvik yapımız, nitelikli insan kaynağımız ve stratejik lojistik bağlantılarımız sayesinde ülkemiz yeni nesil üretim üssü olma yönünde önemli bir konumda” diye konuştu.


Nitelikli iş gücü 1,3 trilyon dolar büyüklüğüne ulaştı

Son dönemde yaşanan küresel ticaret savaşlarının yeniden şekillenen uluslararası ticaretin ve emtia fiyatlarındaki gerilemenin Türkiye için bazı yeni fırsatlar doğurduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Türkiye stratejik konumu, genç ve dinamik nüfusu, nitelikli iş gücü, 1,3 trilyon dolar büyüklüğüne ulaşmış ekonomisiyle yatırımcılara büyük bir potansiyel sunuyor. Özellikle yakın ülkelerle yatırım kararlarının da etkili bir şekilde alındığı dönemde Türkiye’nin sahip olduğu avantajlar öne çıkıyor” açıklamasında bulundu.


“İstikrarlı bir şekilde büyümemiz lazım”

Temel hedeflerinin enflasyonu düşürmek olduğunun belirten Yılmaz, “Geçen yıl mayıs ayında 75,5’lere kadar yükselmişti. En son geldiğimiz noktada 37,9 gibi bir rakam geldi. Bu önemli bir gerileme ama yetmez etmez elbette. Daha düşük oranlara gelmemiz gerekiyor. İstikrar içinde ve sürdürülebilir şekilde büyümemiz lazım. Sosyal refahı da kalıcı bir şekilde arttırmamız lazım. Belli bir yere gelmiş durumdayız, yıl sonu itibarıyla da 20’li rakamlardan bahsedeceğimizi tahmin ediyoruz” dedi. 


“Türkiye olarak gelişmeleri yakından izliyoruz’’

ABD’nin ticaret politikalarında korumacılık eğiliminin uluslararası ticaretin yönünü belirgin bir biçimde etkilediğini söyleyen Yılmaz, “Başkanlık Kararnameleriyle, ‘Önce Amerika’ yaklaşımı doğrultusunda, ABD’nin ekonomik ve teknolojik kapasitesini güçlendirmeye ve ulusal güvenliğini korumaya dönük yeni ticaret politikaları yürürlüğe kondu. Bu gelişmeler, ABD’nin ticaret politikalarında zaman zaman esneklik gösterse de genel yönelimin belirsizlikler barındırmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Eş zamanlı olarak birçok ülke ile başlayan müzakere sürecinin nasıl sonuçlanacağı belli değil. Özellikle Çin ve AB gibi büyük ekonomilerin tepkileri küresel ekonominin yönünü belirleyecek. Türkiye olarak gelişmeleri yakından izliyoruz’’ şeklinde konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM