Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 5 Haziran 1972 tarihinde ilan edilen Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Dernek, doğanın ve onun bileşenleri olan bütün canlıların esenliği için etik değerlerin yeniden hatırlanması ve doğayla uyumlu bir yaşamın sağlanması gerektiğini vurgulayarak, “Günümüzde ‘iklim krizi’ niteliğini almaya başlamış ‘iklim değişikliği’, dünyadaki canlıların yaşamlarını oldukça etkiliyor. Diğer çevre sorunları ile neden-sonuç bağlamında etkileşim halinde bulunan iklim değişikliği, varlığını çok farklı ve derin şekilde hissettiriliyor. Dünyadaki sıcaklık artışı sorunu, kritik eşiğe yaklaşmış durumda. Bilim insanları, olası bir 1,5 derecelik sıcaklık artışı sonucunda dünyanın asla eskisi gibi olmayacağını ifade ediyor” dedi.
“Doğanın olağanüstü dengesi bozulmaya başladı”
Dünyada sürdürülebilir yaşamı büyük ölçüde etkileyen ve insan faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan sorunların diğer alanları açık biçimde tehdit ettiğini dile getiren dernek, “Son yıllarda, insan faaliyetlerine dayalı nedenlerle biyoçeşitliliğin önemli ölçüde azalması, doğanın olağanüstü dengesini bozmaya başladı. Doğada yer alan her türlü canlının diğer canlılarla bağlantılı ve bağlı yaşam koşulları nedeniyle biyoçeşitlilikte ortaya çıkan azalma, kalıcı sorunlar oluşturmaya devam ediyor. Sulak alanların ve ormanların tahrip edilmesi, miktarlarının azalması, canlı türlerini zorda bırakıyor ve bazı canlı türlerinin nesli tükeniyor. Biyoçeşitliliğin azalmasında bir diğer etken de tarımda yaygınlaşan monokültür üretim şekli ile yine tarımda kullanılan ilaç ve tarım kimyasallarının artışı” açıklamasında bulundu.
“Ülkemiz ‘su fakiri’ kategorisine inecek”
Türkiye’nin su stresi çeken ülke konumunda yer aldığına dikkat çeken dernek, “Su, bütün canlılar için yaşam kaynağı. Gerek kullanım miktarının artması ve gerekse diğer çevre sorunlarına bağlı olarak Türkiye, su stresi çeken ülke arasında yer alıyor. Bu tempoda gidecek tüketim alışkanlıkları yakın zamanda ülkemizi su fakiri kategorisine indirecek. İklim değişikliğinin önemli sonuçlarından olan kuraklık her türlü canlı için tehdit oluşturuyor. Ülkemizde yağış rejiminin bir hayli değişmiş olması, kuraklık ve susuzluğunun başlıca nedenleri arasında. Pek çok canlı türü için başka bir yaşam kaynağı olan toprak, çevre sorunlarında önemli bir alanı oluşturuyor. Özellikle tarım topraklarının hem vasfını hem de ekilebilir alanların miktarını kaybetmeye başlaması, üretim için sorunların kaynağını oluşturuyor. Bir yandan artan dünya nüfusunun beslenme ihtiyacının devamlı yükselmesi diğer yandan ekilebilir alanların küçülmesi, birincil üretimi sağlayan tarımı ve dolayısıyla gıda güvencesini etkiliyor” dedi.
“Doğayı umursanmaz biçimde tahrip ediliyor”
Dernek, çevreye ilişkin bir diğer sorun alanı ise kirlilik olduğunu belirterek, “İnsanların artan yaşam ve üretim faaliyetleri sonucunda hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği her geçen gün bütün olumsuzluklarıyla kendini gösteriyor. Çevre kirliliği bütün canlıların yaşamlarını tehlikeye sokuyor. İnsanlık, doğayı umursamaz bir biçimde tahrip ederken aslında kendi kaybının ne çapta olduğunu görmüyor veya görmezlikten geliyor. Oysa ki doğa muhteşem bir denge ve döngü içinde. Bugün, insan faaliyetlerinin yarattığı çevre sorunlarının onarılması zorlaşan ve maliyetleri çok büyük olan sonuçları artık iyice gün yüzüne çıkardı” diye ifade etti.
