Hazreti Mevlana’nın bir sözü var. Kötülük insana tamahtan gelir. Kanaatten kimse ölmedi, hırsla da kimse padişah olmadı.
Tamah sözlükte “gözü doymama, açgözlülük, mal edinme tutkusu” anlamına gelir. Mevlana diyor ki, kimse düşüncesinden dolayı ölmedi, kimse çok arzuladığı için padişah olamadı ancak mal edinme tutkusu yani gözü doymamak kişiyi kötü yapar.
Bu kötülük evde otorite kurma arzusunda, işyerinde daha yüksek pozisyona gelmek istemesinde, siyasette parti içinde yükselme çalışmasında, ülke içinde ise partisinin iktidara yürüyüşündeki yöntemlerde ortaya çıkar. Ülkelerin başındakilerin verdiği sözler eğer söylem ve eylem tutarlı ise anlamlıdır. Sözle dile getirilen amaca uygunluk böyle test edilir. Söylemi ve eylemi ters olanları biraz dikkatlice takip eden herkes çözebilir. Evden başlayarak ülke yönetimine kadar her aşamada herkesin yeterli bilgisi mutlaka vardır.
Devletler arası ilişkilerde de 20. yüzyıla kadar, genelde devlet başkanları söylediklerinin arkasında durdular. Teknolojinin gelişmesi ve ivmesinin artmasından sonra, bazı ülkeler kendilerini dünyayı yönetme konusunda istekli buldular. Bir kısmı da teknolojilerinden aldıkları güçle yayılmacı arzularını öne çıkardılar. Bir kısmı da bunu eyleme dönüştürdü.
Trump’ın Panama Kanalının yönetimini alma, Kanada’yı eyalet yapma, Grönland’da yayılma tezlerinin yanında, Gazze’yi turizm alanı hale getirmek projesi de “gerçekleşmedi”. İsrail Gazze projesinde, daha önce yazdığım gibi, tüm binaları yıkmayı hedefliyor. Bölgenin Filistin halkından “temizlenmesi” ölüm veya göçe zorlanması ile yapılacak.
ABD’nin Suriye planı, BOP projesinin 2024 versiyonu ile gerçekleşti. Şimdi sırada İran’la hesaplaşma var. Bu konuda ABD’nin ve İsrail’in beklentileri ve hedefleri çok derin bir konu.
Önümüzdeki günlerde bölgedeki savaşın epey can kaybına neden olabileceğini düşünüyorum.
1981-1983 yılları arasında İran’da STFA İnşaat AŞ’de proje müdürü olarak çalıştım. O dönemde İran ile Irak savaşı vardı. Bizim şantiyelerde bazı çalışanlarımız bazen bir pikapa biraz giysi, gıda koyup gece nöbette haber beklerlerdi. İran- Irak savaşından edindiğim izlenim, İran halkı savaşma konusunda çok dirençlidir. Bunu zaman gösterecek.
Orta Doğudaki savaş bu şekilde devam ederken, yurtiçinde de birçok olay artarda, üst üste gelişiyor. Bunlardan birisi Ekrem İmamoğlu’nun daveti üzerine Silivri’ye giden Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyaret sırasında söylediği bazı sözlerin Özgür Özel tarafından açıklanması hangi oyunun bir parçası acaba? Dava konusu olan CHP 38. Kurultayla ilgili olarak tüm yandaş medya yazarlarının, TV sunucularının, CHP’li veya yanlı yazarların zorlamaları ve sıkıştırmalarına karşı konuşmayan Kemal beyi bu yöntemle konuşturabileceklerini sananlar kimler? Erdoğan’ın ekibi bu olayı kime planlattı? Bunu zaman gösterecek.
Ahmet Mahmut Ünlü’nün (Cübbeli Ahmet), 14 Haziran cumartesi akşamı Malatya Merkez Spor Salonu’nda yaptığı konuşmada Malatya’daki don olayını zinaya bağlaması kimlerin dikkatini çekti acaba?
Bir not daha vereyim: basına yansıyan habere göre, damat Selçuk Bayraktar,. Baykar ve Leonardo ile ortaklık kurdu, “LBA Systems” diye bir firma kurdular. İsrail’e uçak, elektronik sistemler satan Leonardo ile kurulan ortaklık medyada övgü ile sunuldu. O zaman şöyle bir soru var? Leonardo, Baykar’ın tüm teknolojilerini öğrenirse ne İHA, ne SİHA, ne de uçaklarımız havada güvenle uçabilir. Zaten ABD, Rusya ve Çin kullanmasın diye özel bilgisayarların ve elektronik parçaların bu ülkelere satılmasını yıllar öncesinden yasakladı. Biz de bize İHA satmayan ülkeye tüm teknolojik birikimimizi mi açıyoruz acaba?
Orta bir kötülüktür sürüp gidiyor. Mal sahibi olayım diyenlerin bir kısmı sanırım ülkemizin tehlikede olduğunun farkında bile değiller… Ancak ülke ve cumhuriyet gençliğimize emanet…