Lahey’de bir araya gelen Nato üyesi devletler, bir süredir gündemi meşgul eden, Avrupa Devletlerinin askeri harcamalarını orta vadede GSYH’lerinin yüzde beşine çıkarma kararı aldı. Böylece NATO Anlaşmasının 5. maddesinin öngördüğü karşılıklı savunma yükümlülüğünü açıkça ifade eden ABD talebi karşılanmış oldu. Başlangıcından bu tarafa hem finans hem lojistik temelli finans ve lojistik vesayetin ABD tarafından katlanılabilirliğinin sonuna geliniyor.
NATO’nun yaklaşık 75 sene öncesi kuruluş yıllarındaki hal ve şartlar, İkinci Büyük Savaş sonrasında harap olmuş Avrupa’nın savunma stratejisini, ABD desteğinde, yeni şekillenen ideolojik bazlı soğuk savaş düzenin şekillenmesine tabi kılıyordu. Atlantik’te olduğu gibi Pasifik ve diğer bölgelerde benzeri gelişmeler pek çok alanda olduğu gibi savunma sistemlerinde de küresel bir hareketlenmenin izlerini taşıyordu. Yine de NATO ve Varşova Paktı ilgili bölge ve ülkeleri en yoğun coğrafyayı teşkil ettiler.
Soğuk Savaş dönemi sonrasındaki tasfiye, şekillenen siyasi, ekonomik, sosyal münasebetlerde kırk yıllık ‘iki kutupluluk’ alışılagelmişlik izlerinin belirsizlik parantezinde ortaya çıkan ‘tek kutupluluk’ tartışmalarına evrilmesine yol açması büyük oranda NATO savunma ittifakındaki malum statükodan kaynaklanıyordu.
1990’lı yıllarda Balkanlarda, Körfez’de, Irak’ta, Kosova’da NATO’nun mevcut dengeleri ile geçen yıllara göre Avrupalı üyeler tarafından özenini kaybeden işlevi yaşananlar ile ortaya çıktı. Tek kutupluluğun sevk ve idaresindeki senaryoların masa altı uygulamaları, gayrinizami, asimetrik ve özel harbi; İslamofobi’yi, işgali, paralel devlet, terörü adeta teşvik eder duruma geldi.
Milenyum civarında Rusya Federasyonunda göreve gelen Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın görüşlerini eşit bir ortağın görüşleri olarak dikkate alındığında NATO’ya katılmayı dışlamayacağı şeklindedir. Ancak 2004’de Ukrayna’daki turuncu devrim sokak protestolarının Batı tarafından finansmanı ile NATO’nun Orta ve Doğu Avrupa’ya doğru genişlemeye devam etmesi ve 15 sene içerisinde uluslararası münasebetlerde yaşananlar bir NATO üyesi Devlet Başkanının 2019 yılında “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” sözleri kayıtlara geçti.
Nihayet 2022 Şubatında Rusya’nın Ukrayna özel operasyonu ardından uzun zamandır istikrarsız Filistin sorununun 07 Ekim olayları ile şiddetlenen gelişmeleri vardı. Suriye-Irak-Yemen hatta Karabağdaki gelişmelerde sahalarda üsleri olan güçlerin çatışma dinamikleri yer alırken, NATO’nun çok sınırlı vaziyet ettiği bir dönemdir.
Son ABD seçimlerinden bu yana meydana gelen değişimlerden sonra Lahey’de son alınan bu karar önemli. Avrupa’nın genel bir kanaati olmasa da, kendi savunmasını müttefikleri ile birlikte güvence altına almak, ilhakların cazibesinin giderek arttığı, kuralların zorla kabul ettirildiği ve diplomatik pozisyonların top sesleri eşliğinde ilerletilebildiği bir dünyada, aynı zamanda kendi geleceğini ve bağımsızlığını koruma anlamına geldiğidir.
Avrupalılar kıtalarının daha fazla korunmasına evet dediler demelerine, ancak Washington’un talimatları, Grönland’a göz diken Trump’ın genişleme hevesleri de kolay unutulacak gibi değildir.