Salı, Temmuz 1, 2025

Kısaca Solucan Gübresi   

Geçen hafta, birden bire solucan gübresinden konu yıldız çiçeğine kaydı. Yavaş yavaş yıldız çiçekleri kurumaya da başladı. Yumrularını ayırarak serin, nemsiz, doğrudan güneş ışığı almayan bir bölgede yazı geçirmelerini sağlama vakti geliyor. Bu hafta, solucan gübrelerine devam edeceğiz. Devam ederken de kültür ya da ekin laflarının, hem bitki ile ilgili hem de insanların toplumsal olarak eriştikleri entelektüel düzeyi ifade etmesinin rastlantı olmadığını düşünüyoruz.

Örneğin şu anda elimizde bir kitap var. Tahsin Yücel’in “Salaklık Üstüne Deneme” adlı kitabı. İnanın böyle bir kitabı okuduğunuzda, Türkçeniz gelişiyor. Bilimsel çağlayan diyebileceğimiz, algoritma oluşturma yöntemlerinizi gözden geçiriyorsunuz. Kısacası kitap bittiğinde, artık siz o eski siz olmuyorsunuz.

Tahsin Yücel, yıllarca İstanbul Üniversitesinde öğrencilerine ve Türkiye düşün hayatına emek vermiş önemli bir yazar. Merak buyuranların, rahmetli Tahsin ağabeyi okumalarını tavsiye ediyoruz. Neden mi Tahsin “abi”,  e tabii Galatasaraylı da ondan? Yoksa üstüne üstlük, bir de eski sınıf arkadaşımız Dr. Elif Yücel’in babası olduğundan kendisine sevgimiz saygımız bakidir.

Şimdi Ali Rıza Sözenoğlu kardeşimiz, bize ne alakasız işlerden bahsediyorsun diye takılacaktır. Çok alakası var. Daha önce de yazmıştık. Bir tohumu bir bölgede en az 5 defa ekip, tohum alıp, tekrar ektiğinizde artık o tohum eskisi gibi olmuyor.

Kendi içinde bir anlamda hibritleşiyor çünkü içinde büyüdüğü toprağın suyunu alıyor, mineraller vitaminler alınıyor veriliyor. Dolayısı ile, belki de tohumların içinde bulunan besin depolarının yapıları değiştiiyor. Tam da düzenli kitap okuyan kişiler gibi. Bu nedenle, toprağın yapısını değiştiren solucan gübresini önemsemek gerekiyor.

Doğal olarak, arı yetiştiricileri gibi, solucan gübresi üreticileri de hayvanlarına gözleri gibi bakmak zorunda kalıyorlar. Solucan gübresi, çiftliklerde üretilebileceği gibi mutfağınızın bir köşesinde de üretebilirsiniz. Bu iş için toprakta bulunan bildiğimiz toprak solucanları Lumbricus terrestris değil; daha kırmızıya çalan Eisenia ya da Dendrabaena grubu daha ufak boylu solucanlar gerekir. Bu solucanların mide-bağırsak sisteminden geçerek atılan dışkı içlerinde aktinomices grubu mantarlar ya da pseudomonas grubu bakterileri de barındırdıklarından bahçıvan sağlığını korumak için bunları kullanırken maske ve eldiven kullanmak, işlemlerden sonra da el, tırnak temizliğine dikkat etmemiz gerekir.

Solucan gübresi kabaca 2/1,3/2 NPK değerlerine sahiptir. Fine Gardening adlı İngilizce blogda NPK değerlerinin at gübresinde 0,6/0,2/0,4; sığır gübresinde 0,5/0,3/0,5; kümes hayvanları gübresinde ise 1,8/2,7/1,5 olduğunu gördük. Bütün bunların yanında, solucan gübresi bitki besin düzenleyicileri ve hormonlardan zengindir.

Yukarıda söz konusu olan, içlerinde bazı hastalık yapan mikroorganizmalar görülür. Oysa normal kompostlarda her türlü bitkisel atık konabilir. Hatta biz solucan kompostuna konmayan turunçgillerin kabuklarını, soğan, sarımsak, pırasa atıklarını bile komposta atıyoruz. Bu nedenle biz düz kompost yapımı taraftarıyız.

Düz kompostta asıl olan oksidasyondur. Oksidasyon, ısı seven bakteriler tarafından oluşturulur fakat bunun yanında mantarlar, salyangoz, sümüklü böcek ve diğer ufak hayvanlar buralarda organik atıkları yer bitirir ve komposta dönüştürür. Bahçe kompostu yapımı için büyükçe bir alana gereksinim vardır. Ne de olsa kompost yığınını hafif hafif karıştırararak nemlendirmek gerekir.

Nemlendirerek deyince de sakın yağmur altında bırakarak en verimli kısmının yağmur altında akıp gtmesine fırsat vermeyin. Bir örtüyle koruyun. Anlayacağımız gibi, solucan kompostuyla karşılaştırıdğınızda düz bahçe kompostunda kompostlaşma sürecinin mimarı tek bir yöntem, hayvan ya da mikroorganizma yoktur.

Son sözümüze solucan gübresinin dengeli pH’sı ile özellikle değerli bitki yetiştiriciliğinde önemli bir yeri olduğunu söyleyerek başlayalım. Arıcılık gibi bu ufak hayvancıklara iyi bakmak gerektiğini, verilecek besin atıklarının ufak boylu olmalarına, sevdikleri atıkları daha çok kullanmanın hayatlarını kolaylaştıracağını vurgulamak yerinde olur.

Solucan gübresi falan derken şimdi sıra fotoğraflara geldi diyoruz. İnternet sitemizde, Önce Fadime Can hocamızın yolladığı bir bahçe fotoğrafı ile başlıyoruz. Kendisi kusursuz bir derinlik oluşturmuş.

Daha önce yazdığımız bir yazıda ışınvari çizgi ya da demirlerin, profillerin derinlik duygusunu arttırdığını söylemiştik. Bizi olumlayan güzel bir örneği sizinle paylaşıyoruz. İkinci fotoğraf Okşan Kurç’tan geldi. Lavatera ya da “pamukşeker” çiçeği. Arkasından yazılı basında da görebileceğiniz Serpil Üçok’un Kanada da çektiği çobanyüksüğü ya da “Digitalis purpurea”. Hani kalp ilacı kalp glikozitlerinin kaynağı vardı ya, işte o. Son fotoğraftaki çiçek ise bir Meksika şapkası “Ratibida columnifera” bizim objektifimize yakalandı. Umarız hoşunuza gitmiştir.

Keyifli Bahçeler…

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar