Doğru zamanda doğru mesajı ileterek müşteri sadakati oluşturmanın güçlü yollarından biri olan e-posta pazarlaması hem B2B hem de B2C tarafında markaların hedef kitleleriyle birebir ve kişiselleştirilmiş bir iletişim kurmasına olanak tanıyor. Bu sayede kullanıcı davranışlarına göre şekillenen mesajlarla hem etkileşim oranları artıyor hem de satışa dönüşüm süreci hızlanıyor. 2025 yılında küresel e-posta pazarlama sektörünün 22 milyar dolara ulaşacağına dikkat çeken MooF Digital Agency CEO’su Yasin Kaplan, “E-posta pazarlama bütçelerinin 2025 yılında yüzde 15 oranında artması öngörülüyor. Dünya genelinde her gün yaklaşık 376 milyar e-posta gönderiliyor. Bu sayının 2027 yılında 418 milyara ulaşması bekleniyor. E-posta pazarlamasına harcanan her 1 doların, ortalama 36 dolarlık bir geri dönüş sağladığı görülüyor. Özellikle terk edilen sepetlere yönelik gönderilen e-postalar, yüzde 50 açılma oranıyla dikkat çekiyor” açıklamasında bulundu.
“2027 yılında günde 418 milyar e-posta gönderilmesi bekleniyor”
E-posta trafiğinin artış göstermesi ile birlikte izinli pazarlama stratejilerinin öneminin daha da arttığını belirten Yasin Kaplan, “Her gün dünya genelinde yaklaşık 376 milyar e-posta gönderiliyor. Bu sayının 2027 yılında 418 milyara ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalara göre kullanıcıların yüzde 88’i e-postalarını günde birkaç kez kontrol ettiğini, yüzde 39’u ise günde beş kereden fazla kontrol ettiğini belirtiyor. Özellikle profesyonel yaşamda bu oranlar daha da yükseliyor. Ancak mobil kullanıcıların yüzde 50’si, mobil uyumlu olmayan e-postaları hiç açmadan siliyor. Bu da kullanıcı deneyimi, görsel tasarım ve metin içeriklerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
E-posta pazarlamasının kullanılmasına dair istatistik paylaşan Kaplan, “B2B ve B2C ayrımına baktığımızda, özellikle B2C tarafında müşteri bazlı içerik pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak ele alındığında, daha yüksek etkileşim oranlarına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, B2B pazarlama e-postalarının açılma oranı, B2C e-postalarına kıyasla yüzde 9.7 daha düşük. B2B tarafında bu oran yüzde 19.7 seviyesinde. Bu da bize, kurumsal içeriklerin biraz daha soğuk olduğunu ve hem açılma hem de etkileşim oranlarının daha düşük seyrettiğini net bir şekilde gösteriyor. Tıklama oranları açısından da benzer bir tablo karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.
“Bağlantıya tıklayanların oranı B2B’de yüzde 3.8”
Bir e-posta açıldıktan sonra, içerisindeki ilgili bağlantıya tıklayanların oranının B2B’de yüzde 3.8 iken, B2C’de yüzde 2.9 olduğunu kaydeden Kaplan, “Bu da aslında şu anlama geliyor: B2B tarafında her ne kadar açılma oranları daha düşük olsa da e-posta açıldığında kullanıcıların içeriğe tıklama olasılığı daha yüksek” dedi.
Kaplan, sektörel bazda incelendiğinde, e-posta açılma oranları teknoloji sektöründe yüzde 27, perakende sektöründe yüzde 34, gıda ve gayrimenkulde ise yüzde 33 seviyelerinde seyrettiğini ifade etti. Genel tıklama oranının ise yüzde 1,5 civarında olduğunu belirten Kaplan, şöyle konuştu: “Özellikle terk edilmiş sepet e-posta kampanyalarında açılma oranı yüzde 50 gibi oldukça yüksek bir seviyede. E-posta pazarlamasının başarısında ölçümleme araçlarının kullanımı büyük önem taşıyor. Kaç kişinin açtığı, tıkladığı, vakit geçirdiği ve dönüşüm sağladığı gibi metrikler, kampanyaların performansını ölçmek ve stratejileri optimize etmek için hayati veriler sunuyor. Ayrıca, e-postaların başarısını artırmak için kişiselleştirme ve segmentasyon çok önemli. Kişiselleştirilmiş e-postalarda yüzde 26’ya varan açılma artışı görülürken, yapay zekâ destekli e-posta araçlarının tıklama oranlarını yüzde 13 oranında artırdığı belirtiliyor.”