Türk Eczacıları Birliği, vitamin, mineral ve bitkisel sağlık ürünlerinin eczane dışı kanallardan, özellikle internet ve market raflarından kontrolsüz satışının halk sağlığı için ciddi riskler taşıdığını belirten ve bu ürünlerin yalnızca eczaneler aracılığıyla, eczacı danışmanlığında halka sunulması gerektiğini vurgulayan raporu TBMM Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’na iletti.
Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Arman Üney, “Neredeyse her gün, kontrolsüzce ve bilinçsizce kullandıkları bitki çayı veya bitkisel destek ürünleri nedeniyle ölümle burun buruna gelen vatandaşlarımızın haberleri ile karşılaşıyoruz. Bilinçsiz, yanlış ve sahte vitamin ve takviye kullanımı sonucu oluşan riskler, hem hastalarımızın sağlığını tehdit ediyor hem de sağlık sisteminin yükünü artıyor. Bu çok ciddi sağlık sorununun önüne geçmek için farmasötik formdaki sağlık destek ürünlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılarak yalnızca eczanelerden sunulması için milletvekillerimize çağrıda bulunuyoruz” diye konuştu.
“Eczacılar, sağlık danışma noktaları”
Üney, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen ve sağlık alanında düzenlemeler yapan yasa teklifinin TBMM Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonundaki görüşmelerine katılarak Türk Eczacıları Birliği’nin görüşlerini aktardı. Üney, kenevirden elde edilen tıbbi ürün, sağlık ve destek ürünleri ile kişisel bakım ürünlerine sadece eczanelerden erişim sağlanmasının dünya örnekleriyle paralel olduğunu belirterek, “Eczacılar, güvenilir bilgi ve yönlendirme sunarak sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıran en yakın sağlık danışma noktaları. Bu ürünlerin eczanelerde satışı, sahte ve denetimsiz ürün tehlikesini ortadan kaldıracak ve halk sağlığını koruyacak” dedi.

“Vitamin ürünleriyle ilgili düzenlemeye ihtiyacımız var”
Aynı durumun vitamin, mineral ve bitkisel destek ürünleri için de geçerli olduğunu vurgulayan Üney, “Birliğimiz, uzun süredir vitamin, mineral ve bitkisel destek ürünlerinin eczacı danışmanlığıyla satılması gerektiğini savunuyor. Kenevir bazlı sağlık ürünlerinin de yalnızca eczanelerden satılacak olması, bu çabamızın somut bir adımı. Bu durum, eczacıların halk sağlığı için bilimsel danışmanlık sağlayan güçlü bir bariyer konumunda olduğu ilkesini destekliyor. En kısa sürede vitamin, mineral ve bitkisel destek ürünlerinin de Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılarak yalnızca eczanelerden sunulması yönünde bir düzenlemeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Üney, Kanun Teklifi’nin 11’nci maddesini de değerlendirerek, “Sağlık Komisyonunda ‘toplu satış’ hükmünün doğru şekilde tanımlanması gerektiğini belirttik. Çünkü yaylalardan, köylerden gelip annelerinin, babalarının üçer aylık ilaçlarını toplu alıp, tekrar o bölgelere giden hastalarımız olduğunun da dikkate alınmasını ve uygulama esaslarının bunu gözeterek belirlenmesi gerektiğini ifade ettik” diye konuştu.
“Kamu kurum iskontosu sorununu TBMM’ye taşıdık”
Üney ayrıca, bazı ilaç firmalarının Kamu Kurum İskontosu (KKİ) uygulamalarını tek taraflı ve keyfi biçimde kaldırmasının, halkın ilaca erişimini zorlaştırdığını, eczacılık hizmetlerini ekonomik açıdan sürdürülemez hale getirdiğini ve sağlık sisteminde ciddi eşitsizliklere yol açtığını belirterek, şöyle konuştu: “Bazı ilaç firmaları kamu otoritesinin belirlediği kuralları tanımama ve tek taraflı kararlarla sistemi işlevsiz hale getirme cüretini gösteriyor. Bu, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda hukuki ve etik bir sorumsuzluk hali olarak hem eczacıları hem de hastalarımızı mağdur ediyor.”
KKİ sorunu nedeniyle halkın cebinden çıkan ilaç maliyetlerinin arttığı, ilaca erişimlerinin zorlaştığı ve özellikle kronik hastalığı bulunan ve dar gelirli yurttaşların ciddi şekilde mağdur olduğunu kaydeden Üney, “Konuya ilişkin TBMM Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Vedat Bilgin başta olmak üzere tüm komisyon üyesi milletvekillerimize bilgilendirmelerde bulunduk” dedi.