Cumartesi, Ekim 25, 2025

“Ekonomide kelebek etkisini her alanda görüyoruz”

İzmir Ticaret Borsası (İTB) temmuz ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yüksek enflasyonun uzun yılların kazanımlarını aşındırdığını ifade etti. Kestelli, “Üç yıldır süren rasyonel politikalara dönüş çabası; fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın katılaşması ve coğrafyamızda yaşanan belirsizlikler nedeniyle yeterince etkili olamıyor.  Geldiğimiz noktada tarımsal üretimde zorlukların derinleştiğini, her cephede kârlılığın aşındığını, rekabetçiliğimizin gerilediğini ve şirketlerimizin finansal dayanıklılığının zayıfladığını görüyoruz. Ekonomide kelebek etkisini her alanda görüyoruz. Örneğin tekstil gibi sektörlerde yaşanan sıkıntılar, dönüp pamuk üreticisini vuruyor. Bu saptamaları enseyi karartalım diye dillendiriyor değiliz. Türkiye, bunun gibi onlarca zorluğun içinden her defasında daha da güçlenerek çıktı. Bu sıkıntıların da biteceğine ve aydınlık günlere çıkacağımıza inancımız tam” dedi.


“Rekabet gücümüz düşüyor”

Reel sektörün bu yıl ekonomik istikrarın yeniden inşası adına yürütülen sıkı para politikalarının tam ortasında kaldığını vurgulayan Kestelli, “Bugünkü piyasa faiz oranları yatırım yapmayı bırakın, işletme sermayesini bile çevirmeyi zorlaştırıyor. Krediye ulaşabilen firmaların sayısı zaten sınırlı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için finansman, neredeyse bir lüks haline geldi. Sadece üretim değil, ihracatımız da bu durumdan etkileniyor. Rekabet gücümüz düşüyor. Sahadan gelen sinyaller net: Sanayi üretiminde yavaşlama, istihdamda daralma ve güven endekslerinde aşağı yönlü beklentiler söz konusu.  Böyle bir ortamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kredi Garanti Fonu ve bankalar iş birliğinde, TOBB Nefes Kredisi uygulamasını hayata geçirdi. Özellikle KOBİ vasfındaki işletmelerin büyük ilgi gösterdiği nefes kredisi için şimdiye kadar 42 borsamız üyesi de kredi başvurusu yapmak için faaliyet belgesi talebinde bulundu” diye konuştu.


“İkili sorumlulukla karşı karşıyayız”

Geçtiğimiz günlerde OECD ve FAO iş birliğinde ‘2025–2034 Tarımsal Görünüm Raporu’nun yayımlandığını belirten Kestelli, “Rapora göre, dünya genelinde tarımsal ürünlerin tüketimi 2034 yılına kadar yüzde 13 oranında artacak. Bu artışın neredeyse tamamı, düşük ve orta gelirli ülkelerden kaynaklanacak” dedi. Raporun, bazı politika önceliklerine de dikkat çektiğini ifade eden Kestelli bunları şöyle sıraladı: “Verimlilik artışı, emisyon azaltım teknolojilerinin yaygınlaştırılması, gıda israfının azaltılması ve ticaretin işlevselliği.” Işınsu Kestelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarife dışı engeller ve belirsizlikler kaldırılmalı, ticaret kanalları açık tutulmalı. Bu rapor bize gösteriyor ki, gelecek 10 yılda hem üretimi artırmak hem de çevresel sürdürülebilirliği sağlamak gibi ikili bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Bu süreçte bizlere düşen, bilimsel verilerle destekli, çiftçimizi merkeze alan ve uluslararası iş birliğini önceleyen tarım politikalarını hayata geçirmek.”


“Çiğ süt fiyatındaki istikrarsızlık üretici için risk”

Süt üretiminde Türkiye’nin büyük ölçüde kendine yeterli bir ülke olduğunu belirten İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ise “Ancak, sektörün riskleri ve zorlukları da oldukça fazla. Örneğin, insan sağlığı açısından doğrudan risk teşkil etmeyen şap hastalığı bunlardan biri. Bu konu aslında göründüğünden çok daha önemli çünkü ülkemizin hayvansal üretim kapasitesini ve aynı zamanda kırsal yaşamı doğrudan etkiyor.  Gıda arzı ve fiyat istikrarı açısından tehlike oluşturuyor. Diğer taraftan, çiğ süt fiyatlarının istikrarsızlığı üreticiler için risk oluşturmaya devam ediyor.  Ulusal Süt Konseyi, ocak-temmuz döneminde geçerli olan 17,15 TL referans fiyatını 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olmak üzere 18,35 TL’ye yükseltti. Yüzde 7’lik referans fiyat artışının düşük kaldığı kanaatindeyim. Yem maliyetleri hala çok yüksek. Küçük aile işletmelerinin verim düşüklüğü endüstriyel üretime geçişi zorlaşıyor. İklim değişikliği meraya dayalı hayvancılığı ve yem bitkileri üretimini olumsuz etkiliyor. Bu zorlukların üstesinden gelmeden sektörü kalkındırmak pek de mümkün görünmüyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM