Salı, Temmuz 29, 2025

Tahsilatın şeffaflığı dijitalleşiyor

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yayımladığı Fiziki ve Sanal Ödeme Sistemlerine İlişkin Genel Tebliğ Taslağı, ödeme sistemleri alanında uzun süredir konuşulan ama netleştirilemeyen birçok uygulamayı resmi çerçeveye taşıyor. Rubikpara Genel Müdürü İsmail Sevinç, bu düzenlemenin yalnızca bir teknik standardizasyon değil, aynı zamanda ödeme sistemleri sektörünün şeffaflık ve sorumluluk ekseninde yeniden yapılandırılması anlamına geldiğini vurguluyor.


“Yeni nesil tahsilat, yeni nesil sorumluluklarla birlikte gelir”

Yeni düzenleme ile bu kez odağa sadece belge düzeni değil, tahsilatın nasıl ve kim tarafından gerçekleştirildiği konuluyor. Sevinç’e göre,Gelir İdaresi Başkanlığı bu taslakla net bir mesaj veriyor: Mal veya hizmet teslimi sonrası düzenlenen belgeler doğruysa, tahsilat süreci de aynı derecede şeffaf ve izlenebilir olmalı.”

Yeni tebliğ, POS cihazları, sanal POS sistemleri ve mobil ödeme araçlarının yalnızca ilgili mükellef tarafından kullanılması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Kendi adına tahsilat yapılmayan POS’lar, üçüncü taraf sistemlerle yürütülen işlemler ve kimliği belirsiz dijital ödeme yolları sınırlandırılıyor. Bu durum sadece tahsilat sistemlerinin değil, aynı zamanda ödeme altyapısının tamamının net tanımlarla yeniden kurgulanmasını gerekli kılıyor.


Tüm ekosistem aynı çatı altında

Düzenlemedeki yeni taslak, yalnızca mükellefleri değil; bankalar, ödeme hizmet sağlayıcıları, altyapı üreticileri ve teknoloji ortaklarını da kapsıyor. Artık sadece belge değil, kullanılan donanım, yazılım ve işlem süreci de yasal güvence altına alınıyor.Rubikpara olarak uzun süredir geliştirdikleri altyapının bu dönüşüme uygun şekilde kurgulandığını belirten İsmail Sevinç, konuyla ilgili;  “Bugüne kadar kurduğumuz teknik yapı, GİB tarafından tanımlanan sistemlerle tam uyumlu olacak şekilde tasarlandı. Kullanıcı doğrulama, işlem takibi, alt bayi yönetimi ve fraud izleme gibi kontroller, bizim sistemlerimizde hali hazırda aktif durumda. Fuzul Teknoloji A.Ş. ile birlikte yürüttüğümüz sistem geliştirme çalışmalarımız, bu düzenlemenin ihtiyaç duyduğu yazılım ve entegrasyon gerekliliklerini karşılamaya yönelik olarak ilerliyor” şeklinde konuştu.


“Sanal POS kullanımına dair istisna alanlar belirlenmeli”

Tebliğin özellikle bayi yapısına dair getirdiği kriterleri olumlu bulan Sevinç,  “Bayi bazında sözleşme zorunluluğu, sabit IP kullanımı ve finansal hesap eşleştirmesi gibi uygulamalar, uzun süredir sahada zaten var olan ama mevzuatla desteklenmeyen süreçleri netleştiriyor. Bu durum, sektöre hem disiplin hem de güven kazandıracaktır.

Rubikpara olarak tebliğin sanal POS kullanımına dair daha fazla esneklik içermesi gerektiğini düşünüyoruz. E-ticaret dışında çağrı merkezleri, uzaktan satış kanalları ve hizmet sektörleri gibi farklı alanlarda sanal POS aktif şekilde kullanılıyor. İşlem tipine ya da sektör bazına göre belirli istisnaların tanımlanması, hem operasyonel gerçeklikle örtüşür hem de vergi düzenlemelerine uyum sürecini kolaylaştırır.

Yeni sistemin başarılı şekilde uygulanabilmesi için geçiş sürecine dair makul bir takvimin belirlenmesi gerekli. Donanım tedarikleri, yazılım güncellemeleri ve saha eğitimleri zaman isteyen işlerdir. Tüm tarafların aynı anda ve sağlıklı bir şekilde uyum sağlayabilmesi için adil ve uygulanabilir bir takvime ihtiyaç var.

Rubikpara olarak tebliği yalnızca bir yükümlülük değil, aynı zamanda bir vizyon ifadesi olarak değerlendiriyoruz. Sisteme sadece uyum sağlamak değil; bilgi, analiz ve önerilerle katkı sunmak da bizim sorumluluğumuz. Bu tebliğle birlikte, teknolojik altyapının yanında iş yapış biçimimiz de daha güçlü ve şeffaf hale gelecektir.” diyerek sözlerini tamamladı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM