Perşembe, Ağustos 14, 2025

2025’te enflasyon hedefi korunuyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının üçüncü enflasyon raporunu İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna açıkladı. TCMB Başkanı Fatih Karahan, para politikasındaki sıkı duruşun etkilerinin kademeli olarak alınmaya devam edildiğini vurguladı. Karahan, “Sıkı para politikası, talep koşulları üzerindeki dezenflasyonist etkisini artırdı” derken, fiyat istikrarına ulaşmadaki kararlılıklarını ifade etti. 2025 yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 24 seviyesinde muhafaza edildiğini duyuran Karahan, orta vadeli öngörülerde ise revizyona gidildiğini açıkladı. Buna göre 2026 yılı enflasyon tahmini yüzde 12’den yüzde 16’ya, 2027 tahmini ise yüzde 8’den yüzde 9’a yükseltildi. 


Son çeyrekte enflasyonda düşüş beklentisi

Karahan, yılın son çeyreğinde baz etkilerinin yanı sıra talepteki dengelenmenin de etkisiyle enflasyonda belirgin bir düşüş görülebileceğini ifade etti. Bu dönemde parasal sıkılaşmanın iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkisinin daha net hissedileceğini belirten Karahan, fiyat istikrarına giden yolda atılan adımların kalıcı sonuçlar doğurmasını beklediklerini vurguladı. Ayrıca Karahan, 2025 sonunda hedeflenen dezenflasyon sürecinin, güçlü para politikası duruşu ve mali disiplinin devamıyla destekleneceğinin altını çizdi.


Dezenflasyon sürüyor

Karahan, “Ağustos ayı öncü verileri temmuzdaki yavaşlamanın sürdüğünü gösteriyor. Tüketici enflasyonu Mayıs zirvesine göre 42 puan düştü. Dezenflasyon süreci kesintisiz devam ediyor; ancak hizmet sektöründeki atalet risk unsuru olmaya devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.


Gıda ve küresel riskler gündemde

Karahan, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışın tahminleri 0,5 puan yukarı yönlü etkilediğini; talep koşullarındaki sapmanın sıkılaşma sayesinde yalnızca 0,3 puan yükselişe yol açtığını söyledi. Öte yandan petrol ve ithalat maliyetlerindeki aşağı yönlü gelişmeler ve fiyat düzenlemelerinin varsayımları aşağı çektiğini belirtti. Karahan, Küresel büyüme görünümünün zayıf kaldığını, jeopolitik risklerin yüksek seyrettiğini ve bu faktörlerin sıkı para politikasının süreceğinin sinyallerini verdiğini kaydetti.
Özel tüketimin büyümeye katkısının azaldığına dikkat çeken Karahan, sıkı para politikası sayesinde talep kompozisyonunun daha dengeli hale geldiğini ifade etti. Sanayi üretiminin yavaşladığını, sanayi ve hizmet sektörlerinde göstergelerin zayıf seyrettiğini söyledi. Temmuz ayı öncü dış ticaret verilerinde cari açığın GSYH’ye oranının ikinci çeyrekte yaklaşık yüzde 1,3 seviyesinde gerçekleştiğini tahmin ettiklerini ekledi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM