Türkiye’nin 2024 yılında yerli mercimek üretiminin ise 424 bin tonda kaldığını ifade eden CHP Milletvekili Sarıbal, 2025’in ilk 6 ayında mercimek ithalatının 256 bin tona ulaştığını dile getirdi
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ve parti programı çalışmaları kapsamında Şanlıurfa’da kırmızı mercimek üreticisinin yaşadığı sorunları gündeme taşıdı. 2024 yılı verilerine göre Türkiye’de üretilen 405 bin ton kırmızı mercimeğin yüzde 44’ünün Şanlıurfa’dan, yüzde 27’sinin ise Diyarbakır’dan çıktığını belirten Sarıbal, yürütülen tarım politikalarının üreticiyi korumak yerine üreticiyi piyasanın insafına terk ettiğini söyledi. İthal ürünlerin Türk çiftçisine kazandırmadığına değinen Sarıbal, “Üretici adeta kaderine terk edildi. 2024 yılında Türkiye’nin mercimek üretimi 424 bin ton, iç tüketim ise 454 bin ton. Aradaki açık ithalatla kapatılıyor. Bu ithalat, çiftçimize değil Kanada çiftçisine kazandırıyor. Sadece 2025 yılının Ocak-Mayıs döneminde yapılan ithalat miktarı 256 bin tona ulaştı, bu rakam önceki yılların aynı dönemlerine göre oldukça yüksek bir seviyede” ifadelerini kullandı.
“Bakliyat ithalatına izin verilmemeli”
TMO’nun 2022 yılında kabuklu kırmızı mercimek için kilogram başına 15 TL alım fiyatı açıkladığını ancak 2023 ve 2024’te, yapılan tüm uyarılara rağmen herhangi bir alım fiyatı açıklamadığını dile getiren Sarıbal, bu durumun üreticinin ürününü maliyetin ve enflasyonun altında kalan fiyatlarla satmak zorunda kalmasına yol açtığını ifade etti.
2023 yılında kırmızı mercimeğin ‘ihracı kayda bağlı ürün’ ilan edilerek üreticinin ihracat kanallarının kapatıldığını vurgulayan Sarıbal, geçmişte uygulanan ve nadas alanlarının üretime kazandırılmasını amaçlayan yöntemlerin yeniden hayata geçirilmesini ve su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde mercimek tarımının teşvik edilerek bu alanların etkin kullanımının sağlanması gerektiğini söyledi. Bölgeye uyumlu yerel mercimek çeşitlerinin sürekliliği sağlanmasını ve bu çeşitlerin verim ve dayanıklılık açısından geliştirilmesine yönelik araştırma ve çalışmaların desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Sarıbal, “Üretimde kullanılan gübre, tohum ve mazot gibi temel girdilerin fiyatları denetim altına alınarak çiftçinin mali yükü azaltılmalıdır. Ürün alım ve pazarlama işlevi görecek müdahale kuruluşları kurulmalı ya da mevcut yapılar etkinleştirilmelidir. Bakliyat ithalatına izin verilmemelidir” dedi.

Mercimek üretiminde %16 düşüş tahmini
Kuraklık ve don olayları sebebiyle kuru tarım alanlarında hasadın neredeyse imkansız hale geldiğini söyleyen Sarıbal, sulu tarım bölgelerinde üretici ve sivil toplum kuruluşlarının hesaplamalarına göre dekar başına maliyetin 8 bin TL’ye ulaştığını belirtti. Verimin 200-250 kilogram arasında değiştiği dikkate alındığında, kabuklu kırmızı mercimeğin üretim maliyetinin kilogram başına 30-40 TL’ye denk geldiğini ifade eden Sarıbal, bugünkü piyasa fiyatlarının kilogram başı 35-40 TL bandında seyrettiğini dile getirdi.
TÜİK’in 2025 yılı için açıkladığı birinci tahmine göre kırmızı mercimek üretiminde yüzde 16 oranında düşüş beklendiğini ve rekoltenin 340 bin ton civarında öngörüldüğünü ifade eden Sarıbal, Ziraat Odaları’nın Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mercimekte yüzde 80’e varan verim kayıpları yaşandığını bildirdiğini söyledi. Bu durumun üretimdeki düşüşün TÜİK’in tahmininin çok üzerinde olabileceğine işaret ettiğini aktaran Sarıbal, verilerin 2025 rekoltesinin 150 bin ton civarına kadar gerileyebileceğini gösterdiğini dile getirdi.