Dış Ticarete Yön Verenler Derneği (DIŞYÖNDER) Başkanı Dr. Hakan Çınar, Zengezur Koridoru’nda kontrolün ABD yönetimine geçmesinin Türkiye için fırsatların yanı sıra bazı riskleri de barındırdığını söyledi. Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan barış anlaşmasıyla taraflar, Zengezur Koridoru’nda kontrolün 99 yıllığına ABD yönetiminde bir konsorsiyuma devredilmesi konusunda uzlaştı. Nahçıvan’ı Ermenistan üzerinden Azerbaycan’a bağlayan 43 kilometrelik koridorda kontrolün ABD’ye geçmesinin Türkiye ve bölge ülkeleri için önemli siyasi ve lojistik sonuçlar doğuracağı öngörülüyor.
“Rusya’nın koridor üzerindeki etkisi sıfırlandı”
Projeyle birlikte Türkiye’nin Türk dünyasıyla bağlantısının güçleneceğini, ABD’nin varlığının bölgede etkin güç olan Rusya ve İran’ı zayıflatacağını belirten Dr. Çınar, “İran, 43 bin Türk kamyonunun kullandığı mevcut transit yollarının devre dışı bırakılmasıyla ekonomik kayıp yaşayacak. Çin, koridorun Kuşak ve Yol Girişimi’ne katkı sağlayabileceğini düşünse de ABD kontrolü Pekin’in bölgesel etkisini sınırlayabilecek. Lojistik olarak, koridor Türkiye’yi küresel ticaretin merkezine taşıyacak. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın geçen ay Türkiye ziyaretinde imzalanan anlaşmalar, Rusya’nın koridor üzerindeki etkisini sıfırladı ve Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan eksenini oluşturdu. Bu, Türkiye’nin Kafkasya’daki diplomasi başarısını pekiştiriyor. Koridor, Orta Koridor’un bir parçası olarak, demiryolu, petrol ve gaz boru hatları, fiber optik ve elektrik hatlarıyla donatılacak. Dünya Bankası’na göre, koridor 2027’ye kadar yıllık 50-100 milyar dolarlık ticaret hacmi yaratırken Avrupa-Asya transit süresini 12-15 gün kısaltabilecek. Türkiye, bu projeyle enerji merkezi statüsünü güçlendirecek. Azerbaycan’ın Hazar gazı ve Kazakistan’ın petrolü, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşırken, Türk şirketlerinin inşaatta ön planda olması, milyarlarca dolarlık yatırım çekme potansiyeli getirebilecek” açıklamasında bulundu.
“Türkiye’nin doğrudan kontrolü ve özerkliği kısıtlanabilir”
Dr. Çınar, Türkiye’nin yeni dönemde hem Batı ile ittifakını derinleştirmesi hem de bölgesel özerkliğini koruması gerektiğini sözlerine ekleyen Dr. Çınar, fırsatların yanı sıra yeni dönemin riskleri de barındırdığını vurguladı. Dr. Çınar, “Zengezur’da yönetimi ABD’nin üstlenmesi, Türkiye’nin doğrudan kontrolünü ve özerkliğini kısıtlayabilir. Ermenistan’ın egemenlik endişeleri ve İran’ın sabotaj tehditleri, inşaat sürecini geciktirebilir. Zengezur’un barış ve refah için bir köprü olabileceği gibi, yeni bir jeopolitik gerilim merkezine de dönüşebilir” dedi.
