Gerçekten çimenin yerini ne tutabilir? Hemen baştan söyleyelim hiç bir şey, hiç bir bitki çimenin yerini tutamıyor. Çim ya da çimen sözcükleri arasında pek bir fark yoktur. Bu nedenle bu iki sözcüğü dönüşümlü kullanıyoruz. Sonuçta az boylanan otsu bir bitkiden bahsediyoruz. Lolium, Festuca, Poa, Agrostis gibi çeşitleri olduğunu belirtelim. Hatta çeşitli çim tohumlarını bir şekilde karıştırarak daha dayanıklı, daha yeşil bitkisel ” halılar” elde etmek olasıdır. Yalnız böyle halı gibi bir görüntü elde etmek pek de kolay değil.

Aslında çim çimen, konusuna girmek pek de istemiyorduk. Nedenini sorarsanız hiç de çevreci bir eylem değil, ondan. Şimdi, bu yazıyı bizim edebiyat hocamız Şeyma Güngör okusa eylem ne demek, direniyor musunuz, nümayiş mi yapacaksınız derdi? Ne yani, güzel Türkçemizi bırakıp faaliyet ya da aksiyon mu diyelim? Doğal olarak eylem sözcüğü gayet güzel oturuyor.
Tekrar çimen alternatiflerine dönersek, golf sahalarında olduğu gibi halı benzeri bir çimen inanılmaz bir çalışma gerektiriyor. Çevreci bahçeseverler için biçerken 10 cm yukarıdan çimleri kısaltmak, otkıran ilaçlar kullanmadan ayrık otlarını temizlemek, belli aralıklarla sulamak kaçınılmaz işlerdendir.
Bir yığın bahçıvan, bilim adamı, bahçe sever bakımı daha kolay bir yeşil bir örtü için çalışmışlar ama daha bugüne kadar kayda değer bir sonuç elde edememişler. Ha bir de unutmadan söyleyeyim. Eğer harika çimeninize köstebekler dadanırsa ne olur biliyor musunuz? Binbir emekle oluşturduğunuz güzellik tam bir mayın tarlasına dönüşür, haberiniz olsun. Çimen ektiğiniz zaman ne için ektiğinizi iyi bilin.

Örneğin golf sahasında, çimeni 5 cm dolaylarında biçmek, bolca otkıran ilaç kullanmak gerekir. Yoksa bahçeniz pek ayak basılmayan bir bahçe köşesi ise ya da yükselti halindeki bir bölge ise buralara çok kısa boylu ve yer örtücü bitkiler ekmek akıllıca olabilir.
Ayrıca aklımıza değişik fikirler de gelmiyor değil. Örneğin, bahçenizdeki 20 ya da 25 metre kareden daha ufak çimen alan hemen bozulmaya mahkumdur. Bunun nedeni ise, devamlı aynı bölgeleri adımlayacağınız, belki üzerinde top oynayacağınız, kahvaltı yapacağınız için çim kendini toparlayacak zaman bulamayacak ve sonunda geri dönüşü olmayan şekilde kelleşecektir. Bu nedenle, üzerinde bir şekilde yaşıyorsanız 20 metrekareden ufak çimen alanları hiç denemeyin bile diyoruz.
Böylesine ufak bir bölgeyi yeşil halı yapacaksanız, o zaman sürünücü kekik, güzel namus otu (Alman papatyasının bir çeşidi olan Achillea crithmifolia) gibi boylanmayan ama üzerinde dolaşmaya da elvermeyen bir şeyler ekebilir ya da dikebiliriz. O zaman, aralara taş kareler, ahşap parçaları ya da çakıl taşları dökerek yürümeyi kolaylaştırabiliriz.

Hemen lafı fazla uzatmadan değişik bitkilere bir bakalım. Yukarıda sarılıcı, sürünen kekikten (Thymus div. ssp.) bahsettik, hatırı kalmasın bir de Alman papatyasının yer örtücü türü var. Hiç üzerine basılmayacaksa arapsaçı bitkisini dikmenizi hararetle öneririz. Söz konusu bitkiyi gölge ya da yarı gölgeye yerleştirmeniz iyi olacaktır. Tersi durumlarda sararması çok çabuk oluyor. Bir de -5 dereceden daha soğukları gören yerlerde, kışın yaprakların yok olduğunu, yoksa köklerin -15 dereceye kadar canlı kaldığını unutmayın.
Geçen yazımızda zaten yoncanın (Trifolium repens) çimen aralarına ekilebileceğinden bahsetmiştik. Hem çimene azot kaynağı olacaktır, hem de çimen kadar olmasa da üzerinde arada top oynamaya izin verecek bir örtü oluşturacaktır. Bir de tabii koyu yeşili aralardaki çimen sararsa bile, genel görüntünün bozulmasını önler. Yoncaya eskiler “trifil” de derlerdi. Herhalde Rum komşularının etkisi olacak.

Avrupa’da çok kullanılan ve bu kıtaya özgü İrlanda yosu denilen “Sagina subulata”yı da unutmadan yazıyı bitirmeyelim isterseniz. Bu saydığımız bitkilerin hiçbirisi ne yazık ki çimenin yerini tutamıyor. Bunlara bir tek Zoysia çimi alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Şimdiye kadar 9 türü bildirilen bu bitkinin üzerinde dans etmeye, futbol oynamaya çok dayanıklı ama biraz yakından bakınca ayrık otuna benzeyen çok da estetik olmayan bir görüntüsünün olduğunu söyleyebiliriz.
Yazımızı bitirirken bu hafta gazetemizde bakalım neler bulacağız? Mehmet Tuncel bize Güney Amerika’dan,Uyuni Tuz Çölünden 64 -65 yaşlarında bir kaktüs (büyük olasılık ile Leucostele atacamensis) ile göz kırpıyor. Serpil Üçok ise bize VanDusen Botanik bahçesinden çörek otu bitkisini yollamış. Teşekkür ediyoruz….Bizde bunlara ek olarak yer örtücü yonca ve Arapsaçı (Soleirolia solleiroli) bitkisini internet üzerinden sizinle paylaşıyoruz.
Keyifli Bahçeler…