Küresel reklam harcamaları 2024’te 1,1 trilyon doları aşarken, pazarın en büyük bölümünü yüksek bütçeli markalar kontrol etti. Türkiye’de de tablo farklı değil. Reklamcılar Derneği’nin Deloitte iş birliğiyle hazırladığı rapora göre, 2024’te medya ve reklam yatırımları yüzde 78,9 artışla 253,6 milyar TL’ye yükseldi. Ancak yatırımların büyük bölümü yine ulusal ve çok uluslu markalardan geldi; KOBİ’ler ve yerel işletmelerin payı sınırlı kaldı.
Dijital reklamcılık büyüyor
Toplam yatırımların yüzde 74,2’si dijital mecralara yöneldi. Bu alanda en büyük payı sosyal medya yüzde 47,08 ile aldı. Arama motoru reklamlarının payı yüzde 16, video reklamlarının payı yüzde 9 oldu. Küresel ölçekte olduğu gibi Türkiye’de de Google, Meta ve Amazon gibi teknoloji devleri reklam gelirlerinin önemli kısmını topladı.
Yerel markaların dezavantajı
KOBİ’ler için yüksek prodüksiyon maliyetleri ve sınırlı medya bütçeleri, görünürlüğün önünde en büyük engel olmaya devam ediyor. Bu noktada franchise modeliyle büyüyen ilk reklam ajansı olan Union İstanbul, yerel işletmelere bulundukları bölgede kurumsal reklam hizmetleri sunarak fırsat eşitsizliğini azaltmayı hedefliyor.
Union İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erkmen, yalnızca dijitalde değil, açıkhava ve geleneksel kanallarda da yerel markaları görünür kılmayı amaçladıklarını belirtiyor. Erkmen, “Outdoor ve geleneksel reklam kanalları, marka bilinirliğini hızla artıran, geniş kitlelere ulaşma gücüne sahip. Amacımız yerel markaları bu güçlü mecralara erişebilir hale getirmek” dedi.
Reklam yatırımında denge önemli
Uzmanlara göre sadece satış odaklı kampanyalar yerine marka bilinirliğine yatırım yapmak da kritik. “Multiplier Effect” raporu, marka ve performans reklamlarını dengeli kullanan işletmelerin yatırım getirisini yüzde 25 ila yüzde 100 artırabileceğini ortaya koyuyor. İdeal bütçe dağılımında yüzde 40-60 arası marka reklamlarına ayrılması öneriliyor.
