Çarşamba, Eylül 3, 2025

Bölücülerin müttefiki olan müttefikimiz…

“… artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var: SDG ve YPG. Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu. Onların kökeni PKK’ya dayanıyordu.”
Bu çelişkili ifade ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi ve Türkiye Büyükelçisi Thomas J. Barrack’a ait. Barrack YPG’nin PKK ile bir ilgisi olmadığını iddia ediyor ve yalnızca kökeninin PKK’dan geldiğini söylüyor. İnandırıcı mı? Tabii ki değil. 

Daha önce yazdım, kısaca anımsatayım: PKK, tam adıyla Partiya Karkerên Kurdistanê, (Kürdistan İşçi Partisi) Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunu, Irak’ın kuzeyini, Suriye’nin kuzeydoğusunu ve İran’ın kuzeybatısını kapsayan bölgede özyönetim kurmayı amaçlayan bir örgütlenme, kuruluşu 1978.

Öcalan yakalanıp Türkiye’ye getirildi 15 Şubat 1999.  Diğeri Fethullah Gülen bir y sonra Amerika’ya gitti 21 Mart 1999. Öcalan hapis olduğu İmralı’dan nasıl olduysa 17 Mayıs 2005 tarihinde bir örgüt daha kurdu. Adı; KCK, Koma Civakên Kurdistanê (Kürdistan Topluluklar Birliği). Bu Birlikte Türkiye’den PKK (Kuzey Kürdistan), Suriye’den PYD (Batı Kürdistan), İran’dan PJAK (Doğu Kürdistan ve Irak’tan PÇDK (Güney Kürdistan) var. Amaç. Kürdistan kurmak. Birliğin başkanı kim? Abdullah Öcalan.

Nasıl bir iş bu? Dışişleri bakanlığımızın internet sitesinde İngilizce olarak “PYD/YPG 2003 yılında PKK terör örgütünün kontrolü altında kurulmuştur. Aynı lider kadrolarını, örgütsel yapıyı, strateji ve taktikleri, askeri yapıyı, propaganda araçlarını, finansal kaynakları ve eğitim kamplarını paylaşmaktadırlar.” diyor.

YPG Demokratik Birlik Partisi (Kürtçe: Partiya Yekîtiya Demokrat) için Wikipedia şöyle yazıyor:  “Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD), 20 Eylül 2003’te kuruldu. Tüzüklerinde PKK kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın “demokratik uygarlık ve demokratik toplum teorisi” vurgulandı. Partinin “ordusu” durumundaki YPG ise Suriye İç Savaşı ile etkinlik kazandı.”

Wikipedia YPG içinde de şöyle diyor: YPG, Halk Koruma Birlikleri veya Halk Savunma Birlikleri (Yekîneyên Parastina Gel), Suriye’de faaliyet gösteren, fiilen özerk olan Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi’ne bağlı çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu silahlı örgüt. ..

Daha önce Irak’ta yapıldığı gibi, Suriye’de fiilen bir özerk bölge oluşturuldu. Onbinlerce TIR silah, mühimmat ABD tarafından yollandı. Amerikan subayları 100 binden fazla kişiyi eğitti. Suriye’de HTŞ- Heyet Tahrir Şam elini kolunu sallayarak Halep’i ve yürüyerek Şam’ı alıp Beşar Esat rejimini yıkıncaya dek YPG/PYD sessizce bekledi.  HTŞ kurucusu el-Colani adıyla maruf Ahmed El Şara cumhurbaşkanı yapıldı. Ahmed El-Şara Suriye’de tek ordu olacak, silahları teslim edin dedi, YPG/PYD silahları teslim etmeyeceğim dedi.  

Öcalan, örgüt kendini feshetsin silahları bıraksın dedi, PKK teatral olarak 30 silahı yaktı. Sonra ne oldu, PKK da, PYD de, YPG de aynen oldukları yerde duruyorlar.
Oysa Thomas Barrack ilk geldiği zaman Suriye üniter devlet olarak kalmalıdır derken, zaman içinde “Suriye federasyonumsu bir yapıya dönüşmelidir söylemine döndü.
Medya da Barrack’ı öve öve bitiremedi. Şimdi gelinen noktada Barrack  SDG/YPG Müttefikimiz, PKK ile ilişkileri yok” dedi, CNN Türk TV bunu aktarırken şöyle bir yorum yaptı: “Görünen o ki, ABD, YPG/PKK’dan vazgeçemiyor.”

ABD kurduğu ve kurdurduğu örgütlere özel görev veriyor. Tayyib’in “ne istedilerse verdik” dediği Fethullah Gülen örgütünün Türkiye’yi güçsüzleştirme ve parçalama işlevi açığa çıkınca onu Amerika’ya çektiler, yerine Abdullah Öcalan’ı yolladılar. ABD Türkiye’yi huzur ve güven içinde bırakmamaya, sorun üzerine sorun yaratmaya kararlı ve bunu uyguluyor.  
Türkiye NATO müttefikidir, bizim müttefikimiz ifadesini yılda bir kez söyleyen ABD şimdi SDG – Suriye Demokratik Güçleri ve YPG bizim müttefikimiz diyor. Daha önce Türkiye’ye “adamlarımıza dokunma” diyen ABD şimdi açıktan bunlar bizim adamımız diyor. Ne olacak şimdi?

İskender Odabaşoğlu

Diğer Yazarlar