Fransa’da siyasi çalkantı: Ekonomi ve yatırımlar için risk alarm veriyor
NAZ TÜKEL
Fransa, son bir yılda üçüncü kez hükümet krizine sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya. Avrupa’nın ikinci büyük ekonomisi, ticaret savaşlarının gölgesinde kısmi bir direnç gösterse de siyasi istikrarsızlık ülkenin kırılgan büyümesini ve yatırım iklimini tehdit ediyor.
EuroNews’un 4 Eylül tarihli haberine göre; bütçe açığının milli gelirin yüzde 5,8’ine, kamu borcunun ise 2024 sonunda yüzde 113’e ulaşması, Paris yönetimini kemer sıkma ihtiyacına zorluyor. Ancak bu ihtiyacın politik maliyeti ağır. Geçen yıl Michel Barnier hükümeti bu yüzden düşmüştü. Şimdi de Başbakan François Bayrou, 8 Eylül’de parlamentoda güvenoyu sınavına çıkıyor. Bayrou’nun 44 milyar euroluk tasarruf planına karşı çıkan muhalefet çoğunluğu ise hükümeti devirmeye kararlı.
Fransız ekonomisi geçen yılın son çeyreğinden bu yana yıllık bazda yüzde 1’in altında büyüyebildi. Buna rağmen 2025’in ikinci çeyreğinde yüzde 0,3’lük artış kaydedildi; bu, ABD’nin ticaret ortaklarına tarifeler dayattığı bir dönemde dikkat çekici bir direnç anlamına geliyor. Ağustos’ta açıklanan veriler, sanayi üretiminin iki buçuk yıl aradan sonra yeniden büyümeye geçtiğini de gösterdi.
Ancak belirsizlik sürerse, hanehalkı ve şirketlerin güven kaybı ekonomideki bu kırılgan toparlanmayı hızla tersine çevirebilir. Fransa’nın en büyük işveren örgütü Medef’in Başkanı Patrick Martin’e göre siyasi kriz, “yatırımların durması, iflasların artması ve istihdamın erimesi” riskini beraberinde getiriyor. Özellikle inşaat, kimya, turizm ve konaklama gibi sektörlerin şimdiden alarm verdiğini belirten Martin, ek vergilerin büyümeyi tamamen boğabileceği uyarısında bulunuyor.
Fransa’nın kamu borcu 2025’in ilk çeyreğinde 3,3 trilyon euroyu aştı. 2000’lerin başında milli gelirin yüzde 60’ı düzeyinde olan borç, bugün yüzde 116’ya çıkmış durumda. Maliye Bakanlığı ülkenin IMF veya Avrupa kurumlarının gözetimine girme riski olduğunu dillendirse de Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde bu ihtimali kesin bir dille reddetti.
BCA Research stratejisti Jérémie Peloso da aynı görüşte: “Fransa Arjantin ya da Yunanistan değil. Sermaye erişimini kaybetmediği sürece IMF denetimi söz konusu olamaz.” Ancak Peloso, siyasi tıkanıklığın ülkenin kredi notunun düşmesine yol açabileceğini ve Fransa’nın “AA liginden” düşerek borçlanma maliyetlerinin artabileceğini öngörüyor.
Analistler, hükümetin güvenoyu alıp alamamasından bağımsız olarak, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un döneminin sonuna kadar siyasi kilidin çözülemeyeceği görüşünde. Oxford Economics’e göre, 2027 başkanlık seçimleri öncesinde hiçbir hükümet ciddi bir mali konsolidasyona girişemeyecek. Bu da kamu borcunun 2027 sonunda milli gelirin yüzde 120’sini aşabileceği anlamına geliyor.