Çarşamba, Eylül 17, 2025

Türkiye reklam pazarı 8,5 milyar $’a koşuyor

Küresel raporlar, 2030’a doğru reklamcılığın yeni dinamiklerini açıkça ortaya koyuyor: Dijital artık yan mecra değil, sektörün ana omurgası. Türkiye reklam pazarı 2033’te 8,5 milyar dolara yaklaşırken, televizyon ve basılı mecralar güveni koruyor. Geleneksel medya kriz zamanlarında markalar için güvenilir bir iletişim kanalı olmaya devam ederken, dijital açık hava reklamcılığı (DOOH) sokakta da ölçümlenebilir ve interaktif bir deneyim sunarak yükselişe geçiyor.

2030 itibarıyla küresel reklam harcamalarının dörtte üçünden fazlası dijitale kayacak. Türkiye’de de video, mobil ve yapay zeka destekli programatik reklamcılık yatırımların lokomotifi olacak. Deloitte verilerine göre, 2024’te dijital medya, Türkiye’deki toplam reklam yatırımlarının yüzde 74,2’sini oluşturdu. Union İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erkmen, dijitalin artık yan mecra olmadığını vurgulayarak, “Reklamcılıkta 2033 yılı öngörülerine baktığımızda, markaların yatırım planlarını dijital öncelikli kurgulaması, önümüzdeki yıllarda rekabet avantajı sağlayacak” dedi.


Sokakta dijital deneyim

Türkiye OOH & DOOH pazarı 2025’te 146 milyon dolar seviyesindeyken, 2030’da 222 milyon dolara ulaşacak. Bu segmentte dijital açık hava reklamcılığı yüzde 58 pazar payıyla lider konuma gelecek. Açık havada reklamcılığın da dijitalleştiğini belirten Erkmen, “Şehirlerin dijitalleşmesiyle birlikte akıllı şehir ekranları ve DOOH, reklam verenler için kritik hale geldi. Markaların tüketiciye yalnızca ekranlardan değil, sokakta da dijital deneyim sunmaları gerekiyor” diye konuştu. 

Reklamcılığın geleceği, tek kanala bağımlı olmaktan çok hibrit iletişim stratejilerinde yatıyor. Dijital pazarın omurgasını oluştururken, DOOH sokaktaki dijital uzantısı olacak; geleneksel medya ise güven unsurunu korumaya devam edecek. Reklam verenler için 2030 stratejileri artık net: Dijital omurga, geleneksel güven ve sokaktaki deneyim, geleceğin iletişim üçgenini oluşturuyor.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM