Cumartesi, Eylül 20, 2025

Değişmeyen Öncelikler

Küresel finans dünyanın her yanında hür dolaşabileceği bir ekonomik düzen seyri için bir taraftan yüksek teknolojinin, robot, kripto varlıklar, dron’lar, yapay zeka vb kapsayıcı; iklim, çevre, karbon, salgın gibi tamamlayıcı; örneklerinden yol almaya diğer taraftan sosyal kültür çerçevesinde demokrasi, yeşiller, LGBT, açık toplum ile ilgili öğelerini de katarak ‘egemen devlet’ tarifini ‘köşeye sıkıştırma’ çabası içindedir. 

Küresel düşünceye göre, küresel piyasaların küresel düzenlemelere ihtiyacı vardır fakat mevcut düzenlemeler ulusal güvenlik prensiplerine dayanınca, görünürde otoritenin kaynağı sözde egemen devlet oluyor. Bozuk bir düzen denilebilecek şey; gerçekte ticarette gerçekleşmesi gereken rekabetin, silahlanma ve askeri alana yayılmasıdır.  

Mevcut durumda her ülkenin finans sistemi kendi hükümeti tarafından destekleniyor, hükümetlerin önceliği de kendi ekonomileri. Bu yaklaşım finansal korumacılığının yaşanmasına neden oluyor ki küresel finans piyasalarının zarar görmesine hatta yok olmasına yol açabilir. Bu sebeple esas sorun küresel toplumun ihtiyaçları devletlerin egemenliği ile nasıl uzlaştırılabilir sorusunun cevabında yatıyor. 

Son elli senedir su üzerine çıkmış olan çekişme küresel finans ile egemen devlet ikilisinin kurum ve kavramları arasında bunalan uluslar kitlelerinin savaşlar, yaptırımlar, göçler, güvenlik sorunları, sağlık vb alanlarda yaşadıklarıdır. Tüketim toplumu ve bireyler için bu durum ‘ne seninle ne de sensiz’ kabilinden açıklanabilir. 

Devlet ekonomileri içerisinde egemenlik unsuru ve savunma stratejileri açısından vazgeçilmezliği olan askeri-sanayi kompleksi başta olmak üzere iletişim ve çip sektörü gibi yüksek teknolojiye bağlı iktisadi üretim metodolojisi üzerinden, güvenliğin metalaştırılmasını mümkün kılan, güvenlik politikaları ön plana çıkar. Siber Güvenlik uzmanı Ersin Çahmutoğlu, özellikle son yıllarda dünya devi sosyal medya şirketlerinin tam anlamı ile ‘tekel olma’ çabasında olduklarının altını çiziyor. Bu yapıların devlet otoritesini dahi tanımayan bir tutumla adeta dijital tahakküm kurduklarına, bunu devam ettirmek için de var güçleriyle çalıştıklarına dikkati çekiyor. 

Keza Küresel Finans ve Egemen Devlet arasındaki çekişmenin günümüze yansıyan güncel örnekleri sayılabilecek ‘ekonomik yaptırımlar’ ile ‘gümrük tarifelerinin ABD hükümeti tarafından kurcalanması’ önemli katkılar sağlamaktadır. Bu gelişmeler yukarıda değindiğimiz üzere egemen devlet tarzının iradesini ortaya çıkarırken küresel finans çevreleri içinde; küresel piyasalarda türlü konular ile ilgili gelişmelerin dünya piyasalarındaki dalgalanmaların küresel finans için ‘okyanusta bir damla’ olduğu ve beklentilerin altında kaldığı yorumları dikkati çekiyor.  

Yine de Küreselcilerin öngördüğü, küresel toplumun ihtiyaçları devletlerin egemenliği ile nasıl uzlaştırılır sorusunu geçmişten bugüne küresel piyasalar ve küresel düzenlemelerin muhtevasının ve ortaya çıkmış olmalarının sebebi iktisat biliminin ‘piyasanın başarısızlığı’, ‘pareto verimliliği’, ‘iktisadi oyun’ teorilerinin testi ve uygulamaları sürecinde ‘devlet otoritesinin de önemli aktörler arasında yer aldığını, katılımcılığını ve aralarındaki türlü bağlantıları bir kez daha anımsamakta yarar var.

Önceki İçerik

Demir Uzun

Diğer Yazarlar