Salı, Eylül 23, 2025

İdari Şekillenmeler

Devletler ve toplulukları bir taraftan kendi idari biçimlerine bağlı diğer taraftan devletler arası diplomasiyi ihmal etmeyecek biçimde iç ve dış ilişkilerini düzenlemekle yükümlüdür. Federasyonlarda, federe sınırların denetimi merkezin çevreyi mutlak gözetiminde ve esnek yetkiler ile olsa da, dış ilişkiler merkezin yetki alanında yer alır. Ulus Devletlerde ise yerel her türlü ilişkiler merkezin kontrolü ve yetkisinde yürür.

Yirminci asır boyunca siyaseti yapılandırma bu tarzda şekillenirken zaman içerisinde soğuk savaş izolasyonunun siyaseten görünür kısmı, ekonomide kamu ağırlığı ile maskelenmiş katkılar ile önce koloniyal geçmişe sahip olanlardan başlayarak küreselleşme akımı hız kazandı. 1945 Savaş sona erince ideoloji ve bağımsızlık esintileri ‘tehdit’ ve ‘kalkınma’ parantezlerinde ‘egemen devlet’ kurumsalına sirayet etti. Eski kıtalar merkezden çevreye yayılan şekilde Avrupa Birliği ile toplanan, asrın bitimine doğru Sovyet coğrafyasında saçılan biçimde önüne katarak küresel genişledi.

Dünya ekonomisinin büyüme odaklı desteklenen iktisadi teoriler açısından dünya nüfusunun müreffeh ülkelerden ziyade az gelişmiş bölgelerde artması gerekçesi ile izah edilmeye çalışılan makul denge arayışları daima sürdü. Geçen zaman içinde gelişmiş ekonomilerin artan tüketim eğilimleri ile ve mali krizleri sarmalında ortaya çıkan zorlamalara çözüm bulma gayretleri çoklukla çıkmaza girdi,

Küreselleşen sermaye ile egemen devletlerin kullanılan yöntemler ve hedefler açısından farklı riskler algıladıkları temeline dayanması bakımından durum düşündürücüdür. Güvenlik boşluğu devletin otorite alanından kayarak kitlelerin standartlarını etkileyecek tarzda birey’e doğru akıyor.

Bu safhada yirminci asrın yoğun projesi ulus devlet formatının zemininde hayli yol alan ve küreselleşen sermayenin geleceğe yönelik kurgulamaları, ulus devlet egemenliği ile ve de kendi bünyesinde çelişkili tabiatta seyrediyor. Devletler bazında göze batan, dişli ekonomilerin dahi ‘yumuşak karnı’ niteliğinde sorunlarından kaynaklanan karşılıklı bağımlılıklarını görülmemiş biçimde arttırıyor. Devletler hiyerarşisinde alışılageldik hegemonik araçları kullanarak istisna koyma kudretine sahip olanların blöf yapabildiği manzaralar hayli fazla.

Bu tabloda idari biçimleri farklılıklar gösteriyor, Devlet, sosyal ve kültürel açılardan farklı olsalar da halklar için, kurumsal niteliği değişmeyen niceliği artan tempoda değişen şey; Küresel Sermaye’nin bilindik kurallar ortamında ya da dışında; yaşam fırsatları ve dirençleri, bakalım gerçekten ne gibi yenileri ile yer değiştirmeye doğru devam edebilecektir.

Önceki İçerik

Demir Uzun

Diğer Yazarlar