Cumartesi, Eylül 27, 2025

‘Beyaz altın’da maliyet baskısı

Türkiye’de ‘beyaz altın’ olarak bilinen pamuğun Ege Bölgesi üretimi geçen yıl 190 bin ton iken bu yıl 150-160 bin ton civarında olması bekleniyor

ŞURA NUR SAVRANOĞLU

Çukobirlik’in 2025 pamuk ön alım fiyatlarını açıklamasının ardından İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, TİCARET Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunarak bölge genelindeki etkilerini değerlendirdi. Son 2-3 yıldır sektör genelinde, özellikle pamuk ve tekstil alanında, rekabette ve fiyat tutturmada sıkıntılar yaşandığını söyleyen Bülent Uçak, “Belirlenen fiyatlar üreticiyi tam anlamıyla tatmin etmiyor. Ege özelinde minimum 30-35 TL civarında bir fiyatın daha uygun olacağını düşünüyorum. Şu anda Ege’de fiyatlar randımana göre yaklaşık 28-30 TL civarında seyredecek gibi görünüyor. Ancak burada önemli bir noktayı da belirtmek gerekir: Sanayici de bu fiyatlarla pamuk alıp üretim yapıyor, ama ürünü piyasada karlı şekilde satamıyor veya ihraç edemiyor. Bu durum, global talebin düşüklüğü, yüksek enflasyon ve paranın alım gücünün azalması gibi dış etkenlerden kaynaklanıyor. Fiyatlar üreticiyi tam memnun etmese de piyasanın genel koşulları da göz önünde bulundurulmalı” açıklamasında bulundu.

Ege Bölgesi genelinde geçen yıl yaklaşık 190 bin ton pamuk üretiminin gerçekleştirildiğini söyleyen Uçak, “Çanakkale’den Denizli’ye kadar tüm Ege’yi kapsayan alandaki beklentimiz 150-160 bin ton civarında. Bölgemizdeki bazı alanlar susuz ve kır arazilerden oluştuğu için, üreticiler alternatif ürünlere yönelebiliyor. Özellikle çok verimli ve güçlü topraklara sahip olan bazı bölgelerde ürün deseni değişebilir. Eğer mevcut durum devam ederse, bu tür değişimler üretim planlarını etkiler” dedi.


İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, mevcut maliyetlerin düşünüldüğü takdirde gelecek sezon da aynı fiyatlarla üretimin sürdürülmesinin mümkün görünmediğini dile getirdi

“Randıman sistemi bizim için adeta bir ritüel”

Pamuk fiyatlandırmalarının randıman seviyelerine göre farklılık göstermesinin adil ve üreticiyi teşvik eden bir sistem olduğunu belirten Uçak, randıman esasına dayalı fiyatlandırmanın doğru bir yaklaşım olduğunu ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için bu sistemin önemli olduğunu söyledi. Uçak, “Biz yıllardır, en iyi dönemlerde de en zor dönemlerde de kendimize bir kılavuz olarak bu skalayı koyduk. Bir ürünün değerini belirlerken en önemli kriterlerden biri randıman. Elbette insanlar memnun olmadıklarında eleştirebilirler fakat randıman sistemi bizim için bir gelenek, adeta bir ritüel. Yeni ortaya çıkan bir uygulama değil; yıllardır kooperatiflerde de kullanılan bir yöntem. Bu nedenle sistemin doğru olduğuna inanıyorum. Uygulamada adil mi, spekülatif mi diye tartışmalar olabilir, bu ayrı bir konu. Ancak prensip olarak randıman esasına dayalı fiyatlandırma doğru bir yaklaşım” diye konuştu.


“Pamuk aslında üretimde denge unsuru”

Gelecek sezonda aynı fiyatlarla üretimin sürmeye devam etmesinin çok zor olduğunu ve pamuk ekim alanlarının da daralmaya devam edeceğini vurgulayan Uçak, “Pamuk üretimi, diğer ürünlerden farklı olarak daha tohum aşamasında başlayan ve yaklaşık 135-150 gün süren uzun bir olgunlaşma ve hasat dönemine sahip. Bu nedenle her aşaması titizlikle takip edilmeli. İşçilik, ilaç ve diğer maliyetler buğday, ayçiçeği ya da mısırla kıyaslanamaz. Mevcut maliyetler düşünüldüğünde önümüzdeki sezon da aynı fiyatlarla bu üretimin sürmesi bana göre mümkün görünmüyor. Türkiye genelinde pamuk ekim alanlarının daralmaya devam edeceğini öngörüyorum. Buradaki önemli husus pamuktan uzaklaşılması, alternatif ürünlere geçişi de beraberinde getirecek ama bu geçiş çoğu zaman plansız, programsız ve gereksiz üretimlere yol açıyor. Pamuk aslında üretimde denge unsuru olan bir ürün. Eğer pamuk alanları daralmaya devam ederse tarımsal üretimde ciddi bir dengesizlik yaşanabilir” ifadelerinde bulundu.


Gürer: Yanlış politikalar pamuk ekimini azalttı

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, Urfa ve Adana gibi pamuğun yoğun ekildiği bölgelerden çiftçilerin aradığını ve açıklanan fiyatın, girdi maliyeti dikkate alındığında başa baş noktasının da altında kaldığını ifade etti. Gürer, “Ürettiğimiz kadar ithalat eder durumda olduğumuz pamukta bu gidiş daha sorunlu olacak ve dışa bağımlılık artacak. Üretimimiz yıllara göre 700 bin ton ile 850 bin ton arası değişiyor, ithalatımız da üretime göre şekilleniyor. 800-950 bin ton aralığında dışarıdan pamuk ithal duruma geldik. Yanlış politikalar Çukurova’da pamuk ekimini azalttı. Bu bitki değer bulmalı ve dışa bağımlı değil, yerli üretimi artıracak politikalar geliştirilmeli” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM