Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu ‘İmar Hakkı Aktarımı’ yönetmeliğini değerlendirdi. TEDB Başkanı Akçam, söz konusu düzenlemenin yıllardır çözüm bekleyen bir sorunu ele aldığını belirterek, “Sayın Bakanımızın duyurduğu bu yönetmelik, yıllardır çözüm bekleyen bir mağduriyetin giderilmesi açısından son derece kıymetli. Vatandaş artık yapılaşma hakkını kaybetmeden, eşdeğer bir alanda bu hakkı kullanabilecek” dedi.
İmar hakkı aktarımının şehir planlamasında teknik ve sosyal adaleti gözeten bir model sunduğunu vurgulayan Akçam, “İmar hakkı aktarımı, şehir planlamasında hem teknik hem de sosyal adaleti gözeten bir model. Biz TEDB olarak bu sürecin hem takipçisi hem de destekçisiyiz” ifadelerini kullandı. Akçam, bu düzenlemenin sadece bir imar çözümü değil, aynı zamanda şehirlerin sosyal dokusunu koruyan bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Mülkiyet hakkı korunacak, yaşam alanları genişleyecek
Kamu hizmet alanlarının kazanılmasıyla birlikte vatandaşın da mülkiyet hakkını koruyarak yeni yaşam alanlarına kavuşacağını belirten Akçam, “Kamunun hizmet alanı kazanması, vatandaşın ise mülkiyet hakkını koruyarak yeni yaşam alanlarına kavuşması, şehircilikte dönüşümün en ideal örneklerinden biridir” dedi. Bu dönüşümün, özellikle kent merkezlerinde sıkışmış yapılaşma sorunlarına çözüm sunabileceğini ifade etti.
Süreçte rıza ve güvence esas olacak
Süreçte karşılıklı muvafakat esasının ve devlet güvencesinin önemine dikkat çeken Akçam, “Bu süreçte karşılıklı muvafakat esas alınması, devlet güvencesiyle yürütülmesi ve bedel tespitinin güncel değerler üzerinden yapılması, uygulamanın güvenilirliğini artırıyor” ifadelerinde bulundu. Akçam, bu yaklaşımın hem yatırımcıyı hem de vatandaşları koruyan bir çerçeve sunduğunu belirtti.
Konut sorununa alternatif bir çözüm
Akçam, imar hakkı aktarımı modelinin konut arzını artırma potansiyeline de dikkat çekerek, “Kullanılamayan parsellerin yapılaşma hakkının başka alanlara taşınması, özellikle büyükşehirlerde konut üretimini teşvik edebilir. Bu, hem arz-talep dengesini düzenler hem de sosyal konut politikalarına entegre edilebilir” dedi. Akçam, bu modelin doğru planlama ile dar gelirli vatandaşlar için de yeni yaşam alanları yaratabileceğini vurguladı.
Emlak sektörüne şeffaf ve sürdürülebilir zemin
Akçam, emlak sektörünün bu düzenlemeyle daha şeffaf ve sürdürülebilir bir zemine kavuşacağını vurgulayarak, “Şehir kimliğini koruyan, kamu yararını önceleyen her adımın yanındayız” diye konuştu. Bakanlık tarafından yürütülecek sürecin yerel yönetimlerle koordineli biçimde ilerleyeceğini belirten Akçam, “Bu model, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da şehir hakkını gözeten bir yaklaşımdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
