Çarşamba, Ekim 8, 2025

“Sektör, geçmişin başarılarına tutunuyor”

2025/26 sezonu Ege Bölgesi kütlü pamuk üretimini 410 bin ton olarak tahmin ettiklerini açıklayan İTB Başkan Yardımcısı Uçak, sektörün pek de iç açıcı durumda olmadığını dile getirdi

Ege Bölgesi pamuk ekili alanların belirlenmesi ve ürün rekoltesine dair bilgilendirme toplantısı İzmir Ticaret Borsası (İTB) koordinatörlüğünde İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Manisa Ticaret Borsası, Aydın Ticaret Borsası, Söke Ticaret Borsası ve Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği iş birliğinde, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü ile yapılan protokol dâhilinde gerçekleştirildi. Ege Bölgesi’nde yeni üretim sezonunda ortalama kütlü pamuk üretiminin 410 bin ton olarak gerçekleşmesi öngörülüyor.

2025/26 sezonu Ege Bölgesi rekolte tahmin sonuçlarını açıklayan İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, “Çalışma sonuçlarına göre; bir önceki sezona göre bölgemizde pamuk ekim alanlarının yüzde 18,5 oranında azalarak 94 bin hektara düştüğü tahmin edilmiştir. Ortalama kütlü veriminin geçen yıla göre yüzde 3,9 artarak dekarda 437 kilogram olması beklenmektedir. Buna göre kütlü üretiminde rekoltenin 410 bin ton olacağını öngörüyoruz. Yeni sezonda çırçır randıman oranının yüzde 39 olacağı ve bu randıman oranı ile mahlıç pamuk üretiminin 160 bin ton olacağı tahmin edilmektedir” dedi.


“Kariyerimdeki en kötü yıllardan”

Uçak, 2025-2026 sezonu pamuk rekoltesi sonuçlarını açıklamadan önce sektörün içinde bulunduğu tabloyu paylaşmak istediğini söyledi. Sektörün iç açıcı bir tablo içinde olmadığını söyleyerek konuşmasına başlayan Uçak, “Bunca yıllık kariyerimde şahit olduğum en kötü yıllardan ve en kötü sezon başlangıçlarından birini yaşadığımızı görüyorum. Pamuk için yıllardır aynı ifadeler kullanılıyoruz. Stratejik ürün, beyaz altın, binlerce ailenin ekmek teknesi, sanayinin, tekstilin ve ihracatın bel kemiği… Evet, bunların hepsi doğru. Ancak artık bu sözlerin gerçekte hiçbir karşılığı kalmadı. Çünkü ne üretim zincirinde ne de tedarik zincirinde kimse mutlu değil. Sektör, artık sadece geçmişin başarı hikâyelerine tutunuyor; geleceğe dair somut bir plan ve güvence yok” dedi.

Her bir paydaşın, mevcut darboğazlar içinde kendi varlığını korumaya çalıştığını ifade eden Uçak, “Eğer acilen yapısal önlemler alınmazsa, pamuk üretimi ve ticareti ciddi bir risk altında kalacak. Yüksek enflasyon kısmen kontrol altına alınmış olsa da yarattığı tahribat hâlâ çok ağır bir şekilde hissediliyor. Pamuk değer zincirinin her aşamasında maliyetler gün be gün artarken, sanki bu enflasyon pamuk sektörünü teğet geçmiş gibi fiyatlar yerinde saydı, hatta bazı dönemlerde geriye gitti. Durum sandığımızdan çok daha ciddi” diye konuştu.


“Dünya piyasalarında da durum farklı değil”

Türkiye’deki ve dünyadaki pamuk fiyatları hakkında da bilgi veren Uçak, “2024 yılında pamuk üretiminin ortalama maliyeti 28–32 TL civarındayken, bu yıl verim farklılıklarına bağlı olarak 40 TL bandına kadar yükseldi. 41 renk pamuk salon fiyatlarının geçen sezon ortalama 59 TL idi; yeni mahsul 41 renk henüz işlem görmemiş olsa da ismen olarak açıklanan fiyatlar 67 TL bandında dolanıyor. Fiyatlar artmış gibi gözüküyor ancak üretim maliyetine kıyasla yeterli bir fiyat artışı söz konusu değil. Dünya piyasalarını incelediğimizde ise tablo farklı değil. Geride bıraktığımız sezonda Cotlook A endeks ortalaması 64 TL, ABD Memphis fiyatları 65 TL civarındaydı; bizim ortalamamız ise küresel piyasanın 5-6 TL gerisinde kaldı. 2023/24 sezondaki 10 TL’lik makas ihracatı artırmıştı. Farkın hâlâ yüksek olması 2024/25 sezonunda da ihracat artışını desteklemeye devam etti. Ve sonuç olarak, pamuk ihracatımız yüzde 4 artarak 307 bin tona ulaştı. Diğer taraftan, aynı dönemde yüzde 27’lik önemli bir artışla 971 bin tonun üzerinde pamuk ithal ettik.  Dahası, ithal pamuk fiyatı yüzde 14 düşerek 1,76 dolara geriledi; buna karşılık ortalama ihracat fiyatımız 1,91’den 1,83 dolara indi” dedi.


“Doğru bir yol haritası çizemezsek dış pazarımızı kaybedebiliriz”

Dış pazar ve hazır giyim ve tekstil sektörünü de değerlendiren Uçak, şöyle konuştu: “Üretici pahalıya üretirken, pamuk yurt dışında daha düşük fiyata satılıyor; piyasayı ise ucuz ithalat dolduruyor. Tüketim yüksek, ama üreten kazanamıyor. Bu tablo, sektörün sürdürülebilirliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Hazır giyim ve tekstil sektörüne gelince, uzun yıllardır dış ticarette pozitif bir denge sağlamış olmamıza rağmen, bu alanda da büyük sorunlar yaşanıyor.

2021’den bu yana sektörün dış ticaret fazlası yüzde 17 oranında geriledi ve önümüzdeki dönemde bu olumsuz seyrin devam etmesi kuvvetle muhtemel görünüyor. Doğru bir yol haritası çizemezsek yıllardır büyük emek verdiğimiz dış pazarımızı kaybedebiliriz.”


Pamuk yerine ayçiçeği

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Bolca, Ege Bölgesi pamuk ekili alanlarının belirlenmesi ve ürün rekoltesinin tahmin çalışmaları için yapılan arazi çalışmalarını anlattı. Prof. Dr. Bolca yaptığı sunumda, İzmir’de pamuk rekoltesi belirlemek için ilçe bazında kızılötesi uydu görüntülerini kullandıklarını belirterek, real olarak pamuk ekilmiş alanları bulduklarını belirtti. Bu yıl Söke Ovası ve Menemen bölgesinde geçen yıla göre çok yüksek miktarda ayçiçeği ekiminin arttığını belirten Prof. Dr. Bolca, geçen yıl pamuk ekilen bazı tarlaların boş bırakıldığına, bazı tarlalarda da ayçiçeği ekildiğine dikkat çekti.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM