Her yıl ekim ayının ikinci cuması, dünyada ve ülkemizde ‘Dünya Yumurta Günü’ olarak kutlanıyor. 2025 yılı teması olan ‘Güçlü Yumurta: Doğal Besinlerle Dolu’, yumurtanın doğal yapısında barındırdığı yüksek besin değerlerini ve insan sağlığının korunmasındaki etkisini vurguluyor. Bu kapsamda günün anlam ve önemine ilişkin açıklamalarda bulunan Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) ile Salihli Yumurta Firması, yumurtanın herkes için sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme seçeneği olmaya devam etmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Sağlıklı ve güvenilir bir yumurtanın sofralara ulaşabilmesinin çiftlikten sofraya kadar geçen her aşamada veteriner hekimlerin özverili çalışmaları sayesinde mümkün olduğunu vurgulayan TVHB, “Yumurta üretim zincirinde görev alan veteriner hekimler meslektaşlarımız; hayvan sağlığının korunması, hastalıkların önlenmesi ve biyogüvenlik önlemlerinin uygulanması, yem hijyeni, refah koşulları ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ile gıda güvenliği standartlarının izlenmesi gibi pek çok alanda faaliyet gösteriyor. Veteriner hekimlerin bilimsel bilgiye dayalı denetim, kontrol ve rehberlik faaliyetleri ile sağlıklı tavuklardan sağlıklı yumurtalar elde edilmekte; toplumun güvenilir gıdaya erişimi teminat altına alınıyor. Bu süreçte, tek sağlık yaklaşımı çerçevesinde hayvan sağlığı ile insan sağlığı arasındaki bağ güçlendirilerek, zoonotik hastalık riskleri kontrol altına alınıyor” açıklamasında bulundu.
“Sağlıklı nesiller için dengeli beslenme önemli”
Söz konusu açıklamanın devamında ise hayvansal üretim zincirinin ilk halkası olan gıda güvenliğinde, veteriner hekimlerin stratejik konumuna dikkat çekmek istediklerini belirten TVHB, “Sağlıklı nesillerin yetişmesi, doğru ve dengeli beslenmenin temelini oluşturan yumurta gibi doğal ve besleyici ürünlerin güvenli üretimi ve sürdürülebilirliği ile mümkün. Bu özel günde, ülkemizin her köşesinde görev yapan tüm veteriner hekimlerimizin de katkılarıyla ülkemizin dört bir yanında sofralarımıza ulaşan yumurtanın değerini bir kez daha hatırlatıyor; üreticilerimizi, tüketicilerimizi ve tüm paydaşların ‘doğal besinlerle dolu güçlü bir gelecek’ temasıyla Dünya Yumurta Günü’nü kutluyoruz” ifadelerinde yer verdi.
“Yumurtada yerel üretimin ve kalitenin değerini biliyoruz”
Bölgedeki tesislerinde uyguladığı yüksek standartlar sayesinde, yumurtanın yerel gıda sistemlerindeki önemini koruduğuna dikkat çeken Salihli Yumurta, yumurtanın herkes için sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme seçeneği olmaya devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yumurtanın vazgeçilmez besin değerine ve bölge ekonomisindeki kilit rolüne değinen Salihli Yumurta Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Onuş, “Dünya Yumurta Günü’nü kutlarken, mütevazı yumurtanın gücünü bir kez daha vurgulamaktan gurur duyuyoruz. Salihli Yumurta olarak biz, yerel üretimin ve kalitenin değerini biliyoruz. Tesislerimizde hijyen ve doğal beslenmeyi esas alarak ürettiğimiz her yumurta, sadece bir besin değil, aynı zamanda Salihli ekonomisine ve istihdamına yaptığımız bir yatırım. Yumurtalarımız, tarladan sofraya en taze ve doğal haliyle ulaşarak halkımızın beslenmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.
Türkiye yumurta üretiminde ilk 10 ülke arasında yer alıyor
Ülkemizde de binlerce üreticiyi ilgilendiren yumurta sektörü, dünya ile rekabet edebilen üretim gücü ve ihracat potansiyeliyle de öne çıkıyor. 2025 yılı itibarıyla Türkiye, yumurta üretiminde dünyada ilk 10 ülke arasında, ihracatta ise ilk 5 ihracatçı arasında yer alıyor. Sektör, doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağlayarak ülke ekonomisine önemli bir katma değer oluşturuyor. TÜİK verilerine göre 2025’in ilk aylarında 1 milyar 650 milyonun üzerinde yumurta üretimi gerçekleşti. Geçen yıla göre yaklaşık yüzde 10’luk bir azalma gözlense de ihracat politikalarının güçlendirilmesi ve kalite standartlarının yükseltilmesiyle üretimin sürdürülebilirliği korundu ve sektör küresel pazardaki güçlü konumunu sürdürdü. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre ise, artan nüfusun protein ihtiyacını karşılayabilmek için et, süt ve yumurta gibi hayvansal protein üretiminin yaklaşık yüzde 75 oranında artırılması gerektiği belirtiliyor.
