Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Mısır ortaklığında Mısır’ın ev sahipliğinde Gazze’de varılan ateşkes mutabakatına ilişkin düzenlenen “Barış için Şarm el-Şeyh Zirvesi” kapsamında Şarm el-Şeyh Anlaşması imzalandı. ABD Başkanı Donald Trump ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin davetiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu zirvede, Mısır, Katar, ABD ve Türkiye, Şarm el-Şeyh Niyet Beyanı Anlaşması’na imza attı.
Diplomasi trafiği yoğun geçti
Zirveye 23 ülke Cumhurbaşkanı, Başbakan, Kral ve Emir düzeyinde katılırken Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt da etkinlikte yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır’da zirve kapsamında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Birleşik Arap Emirlikleri Başkan Yardımcısı ve Başbakan Yardımcısı Şeyh Mansur Bin Zayed Al Nahyan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani ile görüştü.

“ABD’nin İsrail üzerindeki etkisi sürmeli”
Mısır dönüşü uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Doğu’da barışa giden yolda yeni bir dönüm noktası olmasını diledi. Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki dolaylı görüşmelerin Gazze’de ateşkesle sonuçlanmasından duyduğu memnuniyeti daha önce dile getirdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, varılan mutabakatın harfiyen uygulanması ve bu süreçte Amerika’nın İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesinin öneminin altını çizdi.
Günlük 600 tır yardımı öngörüsü
Gerçekleşen rehine ve mahkum takasının son derece önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 102 bin ton ile Gazze’ye en fazla insani yardım gönderen ülkelerden biri olduğunu vurguladı. Hamas ve İsrail hükümetinin üzerinde mutabık kaldıkları belgede, günlük asgari 600 yardım tırının geçişi öngörüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir taraftan yardımlarımızı yoğun bir şekilde Gazze şeridine ulaştırırken, diğer taraftan da Arap ve İslam ülkelerinin kabul ettiği yeniden imar planı temelinde çalışmalara başlanması çok mühimdir” dedi.

“Ateşkesin kalıcı olması önemli”
Her şeyden önce bu ateşkesin kalıcı olması ve ihlallerin yaşanmaması önemli olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in ateşkes ihlalleri konusunda sicili kötü. Bu durum bizi daha ihtiyatlı ve daha titiz olmaya zorluyor. Türkiye, ABD ve diğer ülkeler, bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Biz bunu her fırsatta açıkça ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Geçmişte yapılan birçok anlaşmanın kağıt üzerinde kaldığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Trump’ın da öncülüğünü yaptığı bu sürece sahip çıkmaya devam edeceğine inanıyorum. Bu gelişmeler artık sadece bizim değil, birlikte yol yürüdüğümüz ülkelerin ve halkların umudu ve temennisi haline gelmiştir. Hiç kimse eskiye dönülmesine rıza gösteremez. Çünkü bu ateşkesi, toplumların vicdanı ve sağduyusu sağlamıştır” dedi.
Daha sonra gelen sorular üzerine Suriye ile her alanda ve düzeyde kapsamlı temasların devam ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’nin ve bölgenin kazanımlarının korunması için yakın eşgüdüm ve iş birliğini güçlendirmekte de kararlıyız” ifadelerini kullandı.
“Zirve, bir dönüm noktası”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır temasları hakkında açıklama yapan İletişim Başkanı Burhanettin Duran, zirvenin, Gazze’de kalıcı ateşkesin sağlanması ve bölgesel barış ile istikrarın tesisine yönelik yürütülen diplomatik çabaların önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Türkiye’nin, Gazze’de varılan ateşkes mutabakatına ilişkin olarak Mısır’da düzenlenen “Barış için Şarm el-Şeyh Zirvesi”nde Niyet Beyanı’nı imzaladığını dile getiren Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirvede yaptığı görüşmelerde Türkiye’nin barış, adalet ve insanı değerler temelindeki kararlı duruşunu bir kez daha ortaya koyduğunu ve kalıcı barışın sağlanması için iki devletli çözümün önemini vurguladığını belirtti.
Desteğe devam vurgusu
Türkiye’nin sürecin başından beri sivillerin korunması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılması için yoğun diplomasi yürüttüğünü söyleyen Duran, şu ifadeleri kullandı: “Ülkemiz, Gazze’nin yeniden ayağa kalkması, yaraların sarılması, Filistinli kardeşlerimizin huzur ve güven içinde geleceğe bakabilmesi için sorumluluk almayı sürdürecek; mazlumun yanında, adaletin safında ve barışın öncüsü olmaya devam edecektir.”