Dünya Gıda Günü’nün bu yıl “Hiç kimseyi geride bırakma: Sağlıklı bir gelecek için sürdürülebilir gıdaya erişim” temasıyla kutlanması, dünyada açlıkla mücadeleye, gıda güvenliğine ve sürdürülebilir tarıma dikkati çekiyor. Dünya Gıda Günü dolayısıyla açıklama yapan İstanbul Rumeli Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Güler Yenipınar, gıdaya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayarak, “Bugün dünyada yaklaşık 735 milyon insan kronik açlık yaşarken, aynı anda 2 milyar insan fazla kilolu veya obeziteyle mücadele ediyor. Bu tablo, gıdanın yalnızca üretimiyle değil; dağılımı, erişimi ve israfıyla ilgili ciddi bir küresel soruna işaret ediyor” dedi.
“Risk grubundaki bireyler daha savunmasız”
Besin güvenliği ve beslenme hijyeninin hayati öneme sahip olduğunu belirten Yenipınar, güvenli olmayan gıdaların gıda zehirlenmeleri, enfeksiyonlar ve uzun vadede obezite, diyabet ve kalp hastalıkları gibi kronik sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade etti. Yenipınar, gıdanın sadece miktarının değil; kalitesi, içeriği, saklanma koşulları ve hijyenik üretiminin de en az o kadar önemli olduğunu vurguladı. Özellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler ve özel gereksinimli bireylerin gıda kaynaklı risklere karşı daha savunmasız olduklarını belirten Yenipınar, gıda güvenliğinin, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu dile getirdi.
“Üretilen 3 gıdadan 1’i israf ediliyor”
Dünya genelinde üretilen gıdanın yaklaşık üçte birinin her yıl israf edildiğine dikkat çeken Yenipınar, bu israfın yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda su, toprak, enerji ve emek kaybı anlamına geldiğini söyledi. “İklim değişikliğiyle birlikte tarım alanlarının daralması, su kaynaklarının azalması ve üretim maliyetlerinin artması, gıdaya erişimi giderek zorlaştırıyor. Bu nedenle sürdürülebilir tarım uygulamalarını desteklemek, yerel üreticileri korumak, mevsimsel ürünleri tercih etmek ve gıda israfını azaltmak, gelecek nesillerin gıda hakkını korumak açısından kritik öneme sahip” ifadelerini kullandı.
Küçük adımlarla fark yaratmak
Yenipınar, Dünya Gıda Günü’nün yalnızca bir farkındalık günü değil, aynı zamanda bir davranış değişikliği çağrısı olduğuna dikkati çekerek, “Her birey günlük yaşamında küçük ama etkili adımlarla büyük bir fark yaratabilir. Gerektiği kadar satın almak, artan yiyecekleri değerlendirmek, ambalajlı ürünleri israf etmemek, yerel üreticiden alışveriş yapmak ve bitkisel ağırlıklı, dengeli beslenmeye özen göstermek hem bireysel sağlığımızı hem de gezegenimizin geleceğini korur” dedi.