Çarşamba, Ekim 15, 2025

“Kadın çiftçiler güçlendirilmeli”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı. Bayraktar, dünyada ve Türkiye’de tarımsal üretimde, beslenmede, gelecek nesillere bilgiyi aktarmada, çocuk eğitiminde, hasta ve yaşlı bakımında kadınlar en önemli katkıyı sağlıyor. Kırsaldaki kadınların güçlendirilmesi, tarımsal kalkınma ve toplumsal refahın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Ancak kadın çiftçilerimiz, üretimin merkezinde olmalarına rağmen sosyal güvenlikten yeterince yararlanamıyor; ekonomik ve toplumsal olarak ikinci planda kalıyor” açıklamasında bulundu.


Kadın çiftçilerin tarımdaki yeri 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Ziraat Odaları Bilgi Sistemi (ZOBİS) verileri temelinde açıklamalarda bulunan Bayraktar, “2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 754 Ziraat Odamıza kayıtlı 956 bin 643 kadın çiftçi bulunuyor. Bu rakam, tüm üyelerin yüzde 18,14’ünü oluşturuyor. Çiftçilerin yaş ortalaması 59’a yükseldi. Erkek çiftçilerin yaş ortalaması 58, kadın çiftçilerimizin yaş ortalaması 61. Yaş dağılımı tarımsal nüfusun hızla yaşlandığını gösteriyor. Çiftçilerimizin; yüzde 35’i 65 yaş ve üzerinde, yüzde 35’i 50–64 yaş aralığında. Yalnızca yüzde 5’lik bir oran 18–32 yaş grubunda. Bu tablo, tarım sektöründe genç nüfusun hızla azaldığını ve üretimin geleceği açısından ciddi bir sorun oluştuğunu gözler önüne seriyor. Son 30 yıldır hiç doğum gerçekleşmeyen köylerimiz bulunuyor; kış aylarında tamamen boşalan köylerin sayısı artıyor. Bu durum yalnızca üretimi değil, kırsal yaşamın sosyal dokusunu da tehdit ediyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2024 yılı verilerine göre; Türkiye’de 4/B kapsamındaki 427 bin 298 zorunlu tarım BAĞ-KUR’lu çiftçinin yüzde 24,69’unu yani 105 bin 478’ini kadın çiftçilerimiz oluşturuyor. Veriler karşılaştırıldığında kadın çiftçilerin yalnızca yüzde 11’i Tarım BAĞ-KUR primini ödeyebiliyor, geri kalan büyük çoğunluğu gelir yetersizliği nedeniyle sistem dışında kalıyor. 2024 yılı itibarıyla Tarım BAĞ-KUR prim tutarı aylık 8 bin 971,90 lira, indirimli olarak 7 bin 671,60 TL. Bu prim tutarları, düşük gelirli çiftçilerimiz için büyük bir mali yük oluşturuyor. Özellikle de kadın çiftçilerin sosyal güvenlik sistemine dahil olmasını zorlaştırıyor” değerlendirmesinde bulundu.


Kadın çiftçilerin sosyal güvence sorunu

Kadın çiftçilerin büyük bir bölümünün aile işletmelerinde ücretsiz aile işçisi statüsünde çalıştığını söyleyen Bayraktar, “Emekleri çoğu zaman ‘aile içi katkı’ olarak görülüyor, bu da onların üretici kimliğini gölgeliyor. Kadın çiftçilerimizin ekonomik ve sosyal statülerinin güçlendirilmesi, kırsalda göçün önlenmesi ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından hayati önemde. Anayasa’nın 10. maddesi kadın-erkek eşitliğini, 60. maddesi ise sosyal güvenlik hakkını güvence altına alıyor. Buna rağmen, kırsaldaki kadınlarımızın büyük çoğunluğu hâlâ sosyal güvenceye sahip değil. Bu tablo, sadece bir tarım meselesi değil, aynı zamanda kırsal sosyo-ekonomik bir sorun. Sorunun çözümü, kapsamlı ve sürdürülebilir politikaların geliştirilmesini gerektiriyor. Kadın çiftçilerin güçlendirilmesi için kadın çiftçilere özel prim desteği ve pozitif ayrımcılık uygulanmalı, kadın girişimcilere yönelik destek programları yaygınlaştırılmalı” diye konuştu.


TZOB’un kadın çiftçiler için kazanımları

Bayraktar, 6270 Sayılı Kanun (2012) ile geçmişte aile reisi olmayan kadın çiftçilere de borçlanma hakkının tanınarak mağduriyetlerinin giderildiğini aktardı. Bayraktar, “Doğum borçlanması hakkı üç çocuğa kadar genişletilerek kadın çiftçilere altı yıla kadar borçlanma imkânı sağlandı. Kadın çiftçilerimize yönelik Tarım BAĞ-KUR prim desteği sağlanması, kırsalda yapılacak en büyük reform olacak. Kadın çiftçilerimiz, yalnızca kendi evlatlarını değil, tüm ülkemizi doyuran; üretimin, emeğin ve direncin simgesi. Onların emeği olmadan kırsalın geleceği inşa edilemez” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM