Türkiye mobilya sektörü, 2025 yılının ilk dokuz ayını iç pazarda daralan talep, yükselen maliyetler ve krediye erişimde yaşanan sıkıntıların gölgesinde geride bıraktı. Küresel pazarlarda rekabetin sertleştiği bu dönemde sektör, üretim gücünü ve dış pazarlardaki varlığını korumaya odaklanırken, yılın son çeyreğine temkinli ama kararlı bir şekilde giriyor. Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Davut Karaçak, sektörün mevcut ekonomik tabloya rağmen üretimdeki istikrarını sürdürdüğünü ancak iç pazarın finansman koşullarına son derece duyarlı olduğunu vurguladı. Karaçak, “Mobilya sektörü enflasyon, artan maliyetler ve krediye erişimdeki zorluklar nedeniyle iç pazarda önemli bir baskı altında. Faiz oranları ve finansman imkânları, özellikle büyük hacimli alım kararlarını doğrudan şekillendiriyor. Son çeyrekte kredi tarafında yaşanacak olası iyileşmeler, sektörde hızlı bir hareketlenme yaratabilir” açıklamasında bulundu.
İç pazarda yüksek enflasyon, hammadde maliyetleri ve kredi kartı taksit sınırlamaları talebin bir süre daha temkinli seyretmesine yol açacağını söyleyen Karaçak, özellikle mobilyada vadeli satış imkânlarının tüketici açısından belirleyici olduğuna dikkat çekerek, “Mobilya yüksek tutarlı bir yatırım. Taksitli satışlar ve uygun finansman koşulları sektörün büyümesinde kilit rol oynuyor. Bu alanda yapılacak düzenlemeler hem üreticiyi hem tüketiciyi olumlu yönde etkiler” dedi.
“Yüzde 25 ek gümrük vergileri olumsuz etkilere yol açabilir”
Dış ticarette yılın ilk üç çeyreğinde de dikkat çekici bir seyir izlendiğini belirten Karaçak, Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri kümesinin ihracatının 2024 Ocak–Eylül döneminde yaklaşık 5,82 milyar dolar seviyesindeyken 2025’in aynı döneminde 5,85 milyar dolara çıkarak sınırlı bir artış kaydettiğini eklediç Karaçak, “Eylül ayında kümenin ihracatı yıllık bazda yüzde 4,1 artışla 687,3 milyon dolar oldu. Bu rakamlar yalnızca mobilyayı değil, kâğıt ve orman ürünlerini de kapsıyor. Pazarlar özelinde, Avrupa ve Körfez hattında sipariş akışları ve lojistik yatırımlar istikrarı desteklerken, ABD pazarında 14 Ekim 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek ağaç ve bazı mobilya kalemlerine yönelik yüzde 25 oranındaki ek gümrük vergileri sektör açısından olumsuz etkilere yol açabilir. Bu gelişme, özellikle döşemeli mobilya ve mutfak/banyo dolapları ihracatında rekabetçiliği sınırlıyor. Sektör, buna rağmen orta–uzun vadede markalaşma ve stratejik konumlanma planlarını koruyor; showroom, depo ve dağıtım ağlarını güçlendirerek pazar çeşitliliğini sürdürmeyi hedefliyor” diye konuştu.
2026’ya ilişkin projeksiyonlarda, finansmana erişimin kolaylaştırılması, üretimde verimlilik ve teknolojik dönüşüm yatırımlarının, markalaşma ile sürdürülebilirlik başlıkları arasında ön plana çıktığını dile getiren Karaçak, “Türk mobilya sektörü, üretim kabiliyeti ve tasarım gücüyle küresel ölçekte rekabet etmeye devam ederken; iç pazarda güvenin yeniden tesis edilmesi ve ihracatta stratejik açılımların kararlılıkla sürdürülmesi, önümüzdeki dönemin belirleyici unsurları olarak görülüyor” dedi.