Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği (H2DER), İzmir Aliağa’dan Kocaeli’ye uzanacak 500 kilometrelik yeşil hidrojen boru hattı projesini Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na sundu.
H2DER Başkan Yardımcısı Murat Aşçı, projenin yaklaşık 500 milyon Euro yatırım gerektirdiğini açıkladı. Aşçı’nın verdiği bilgiye göre, boru hattının işletme basıncı 70-100 bar arasında olacak ve yıllık 600 kiloton hidrojen taşımacılığı hedefleniyor. Hattın besleyeceği hidrojen üretim kapasitesi ise 5 gigavat olarak hesaplandı.
Başkan Yardımcısı Aşçı, hattın Ege’den Marmara’ya uzanan güzergahının rafineriler, petrokimya tesisleri, gübre ve amonyak üretimi ile organize sanayi bölgeleri gibi önemli tüketim merkezlerine yakın olacağını vurguladı.
Ulaşımda hibrit çözüm vurgusu
Mevcut doğalgaz boru hattı güzergahını ve İstanbul-İzmir Otoyolu kenarını takip edecek boru hattının, karayolu taşımacılığında da çözümler sunabileceğini belirten Aşçı, özellikle uzun mesafeli taşımacılıkta yeşil hidrojenin çok daha doğru bir çözüm olduğunu ifade etti. Aşçı, elektrikli araçlarda olduğu gibi TIR’larda da dominasyonun oluşacağını, ancak teknoloji bağımlılığını önlemek için yeşil hidrojeni de içeren hibrit bir sistemin gerekliliğine dikkat çekti.
Sektörü canlandıracak düzenleme çağrısı
Türkiye enerji sisteminin entegrasyonu için hidrojenin “enerji vektörü” ve “kimyasal ham madde” olarak vazgeçilmez bir role sahip olduğunu belirten Aşçı, sektörün gelişimi için mevzuat düzenlemeleri çağrısında bulundu.
Aşçı, 5346 sayılı Kanun’daki “yenilenebilir enerji kaynakları” tanımına hidrojenin eklenmesinin, yeşil hidrojen üretimi için yasal zemin oluşturacağını ve sektörü canlandıracağını söyledi. Diğer mevzuat önerileri ise şöyle sıralandı:
“Hidrojenin, rüzgar ve güneşten üretilen elektriğin enerji taşıyıcısı olarak mevzuatta açıkça tanımlanması. Kara, hava ve deniz taşımacılığında hidrojenli araç ve sistemlerin kullanımına yönelik izin, güvenlik ve standart mevzuatının oluşturulması. Hidrojen yakıtlı araçların tip onay, test, güvenlik ve lisans süreçlerinin netleştirilmesi ve pilot bölgelerde dolum istasyonları ile araç filolarının desteklenmesi. Hidrojen üretim, depolama ve taşımada kullanılan ekipman ve malzemeler için gümrük vergisi ve ithalat kısıtlamalarının sadeleştirilmesi, yerli üretimin teşvik edilmesi ve ilk aşamada teknoloji transferine imkan tanınması.”
