Çarşamba, Ekim 29, 2025

Cumhuriyet Yaşam Şeklidir…

Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.

Dünya üzerinde yaşamış ve yaşayan milletler arasında demokrat doğan yegâne millet Türklerdir.

Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir. Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.

Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.

Yukarıdaki sözler Atatürk’ün Cumhuriyet üzerindeki sözleridir.

Atatürk 28 Ekim’de yakın çalışma arkadaşlarına “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” dediği zaman yaşamımıza giren Cumhuriyet sıradan bir etiket değil, Atatürk’ün sözlerinde özellikleri vurgulanan bir yaşam biçimidir.

Aile yapımız içinde etkin olan analarımız çocuklarına her zaman sahip çıkar, onlar için gecesini gündüze katar, babalarının baskısına karşı korur. Her ne kadar eskiden bazı analarımız çocuklarını uyarmak için terlik kullanmışsa da, babalarının yanında çocuklarını korur.  Böylece özellikle erkek çocuklar daha demokrat yetişir. Kız çocuklarına yönelik baskılar, ekonomik gelişim sonucu fabrika başta olmak üzere işyerlerinin açılmasıyla günlük yaşamda gücünü gösteren kızlarımız zaman içinde özgürlük alanlarını da geliştirdi.

Görücü usulü evlilik için evde “hapis” hayatı yaşayan kızlarımız, eğitim ve çalışma hayatında paydaş oldukça hem özgüvenleri arttı hem de ekonomik bağımsızlıklarını kazandılar. Bu sürecin kolay geçildiğini söyleyemeyiz. 100 yıllık süreçte seçme seçilme hakkı ile açılan umut penceresinin de ışığıyla tarladan büyük üretim tesislerinin sahip ve yöneticisi durumuna geldiler. Dünyadaki teknolojik buluşlar arasında yer almaya başladılar. Kısaca, bugün Türkiye’nin geleceğinin garantisi gençlerdir ve özellikle işi yapan, yönetici olan kızlarımızdır.

Atatürk’ün şu sözü hem eğitimcilere hem ailelere hem de işverenlere bir yol göstermedir: “Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister.”

Kindar ve dindar nesiller yetiştirmek isteyenler hür düşünceyi yok etmek isteyenlerdir. Vicdani değer yerine seçilmiş “hedeflere” kindar yaklaşarak acımasızca yok etmeyi istemektedirler. Peki bu düşünce başarıya ulaşır mı? Tabii ki hayır.

Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet 100 yıldır hiçbir bireyini bir kenara bırakmamıştır.  Zira Atatürk’ün şu sözü devlet yöneticilerinin düsturu olmuştur: “Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.”

Evet… Türkiye ‘de herkes birbiri ile düşünsel bir devrim yolunda ilerledi. Osmanlı’nın borçlarını ödedi, yeni fabrikalar kurdu, öğrencilerini yurtdışına mühendis, sanatçı olmak için eğitime yolladı. İthal edilen malların Türkiye’de üretilmesini, dünya ölçeğindeki medeniyet düzeyinin üzerine çıkmayı hedef gösterdi.

Bugün dünyadaki bazı buluşlara ismini veren, uluslararası firmalarda en üst düzeyde yönetici olan vatandaşlarımız varsa bu 100 yıllık sürecin yansımasıdır

Özgür düşüncede kişilerin kendi aralarındaki tartışma yararlı olur.  Eskilerin bir sözü vardır: 
müsademe-i efkardan, barika-i hakikat doğar. Günümüz Türkçesi ile, fikirlerin çarpışmasından hakikat meydana çıkar.  Bu konuyu kötü amaçlı kullananlar da var. Bu yazıda kötülükleri değil iyilikleri kaleme almaya çalışıyorum.

Cumhuriyet bizim yaşam biçimimizdir ve Türkiye Cumhuriyeti sonsuzluğa kadar yaşayacaktır.

İskender Odabaşoğlu

Diğer Yazarlar