Pazartesi, Aralık 15, 2025

2026’da hedef ‘mevcudu korumak’

AGS Global tarafından gerçekleştirilen “Makrodan Mikroya 2026 Görünümü” araştırması, iş dünyasının yeni yıla yaklaşımında temkinli ve gerçekçi bir çizginin öne çıktığını ortaya koyuyor. Bulgular, şirketlerin 2026’ya büyük atılımlar yerine mevcut yapıyı korumayı, öngörülebilirliği artırmayı ve riskleri kontrollü biçimde yönetmeyi hedefleyerek hazırlandığını; belirsizlikler karşısında hızlı büyümeden çok sürdürülebilirlik ve dayanıklılığa odaklanan bir stratejiyi benimsediğini gösteriyor.

İş dünyası, küresel ve yerel ekonomiye dair beklentilerinde temkinli bir gerçekçilik sergiliyor. Katılımcıların yaklaşık yarısı yüzde 47’si dünya ekonomisinin bir miktar daha yavaşlayacağını öngörürken, Türkiye ekonomisi için bu beklenti yüzde 50 civarında seyrediyor. Beklentiler üzerindeki ana etken, jeopolitik gelişmeler olarak öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 59,4’ü, uluslararası politikadaki büyük dönüşümlerin hem global hem de yerel piyasaları etkileyebileceği görüşünde. Benzer şekilde, Rusya-Ukrayna savaşının yakın gelecekte sona ermeyeceğini düşünenlerin oranı da yüzde 43,8 ile, uzayan belirsizliklerin piyasa üzerindeki baskısını gösteriyor.


Büyüme hedefleri bir sonraki faza bırakılmış durumda

2026 yılı için şirketlerin öncelikleri yeniden şekilleniyor. “Büyüme” hedefleri ertelenmiş değil, stratejik olarak bir sonraki faza bırakılmış durumda. Katılımcıların yarısı, önümüzdeki yılın en büyük önceliğini “mevcut değerleri ve operasyonları korumak” olarak belirledi. Şirketlerin genel duruşu ise oldukça akılcı ve çevik: ezici bir çoğunluk yüzde 68,8, ya “fırsatları değerlendirmek üzere tetikte bekleme” ya da “istikrarlı ve temkinli duruşu sürdürme” yaklaşımını benimsiyor. Öte yandan, yetenekli çalışanları elde tutma konusundaki özgüven düzeyinde 2025’e kıyasla görülen düşüş (22 puan), iş dünyasının insan kaynağı yönetimine daha fazla odaklanması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu durum, yalnızca finansal risklerin değil, yeteneklerin kurumlarda kalıcılığının da öncelikli gündem maddesi haline geldiğine işaret ediyor.


Yatırım tercihlerinde altın öne çıkıyor

Bireysel hedeflerde “daha iyi bir gelir elde etme” isteği yüzde 56,3 ilk sırada yer alırken, iş insanlarının kişisel birikimlerini yönlendirdiği adres tanıdık. Her iki katılımcıdan biri yüzde 50’si, 2026 yılındaki yatırım tercihi olarak güvenli liman olan altını işaret ediyor. Bu tercih, piyasalardaki öngörülebilirlik arayışının bir yansıması olarak okunabilir. Raporda ayrıca; yaygın yoksulluk endişesi, finansmana erişimdeki zorluklar ve döviz kurlarındaki hareketlilik gibi konular, iş dünyasının ana risk başlıkları olarak üst sıralarda yer buluyor.


“Mevcudu korumak, büyümenin ön koşulu”

Araştırma sonuçlarını değerlendiren AGS Global Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güler, Türk iş dünyasının bu akılcı duruşuna dair, “2026 yılına girerken Türk iş dünyasının temel motivasyonu, belirsizliklere karşı dayanıklılığı artırmak olarak öne çıkıyor. Şirketler ne paniğe kapılmakta ne de kontrolsüz risk almakta. Bilakis piyasayı yüksek bir dikkatle izleyerek en uygun hareket zamanını beklemekte. Şirketlerin büyüme hedeflerini gözden geçirip mevcudu koruma önceliğine geçmesi, öngörülebilirliğin düşük olduğu bir dönemde alınan rasyonel bir yönetim kararı. Özellikle yetenekli çalışanları elde tutma konusundaki kayıp, finansal risklerin yanı sıra insan kaynağı sürdürülebilirliğinin de ne denli kritik bir sorun haline geldiğini gösteriyor. Öyle gözüküyor ki, 2026’nın özellikle ikinci yarısı, ‘iyi bir savunma yapmanın, uzun vadeli büyümenin temelini oluşturduğu’ ilkesinin benimsendiği bir dönem olacak. Bu süreçte başarılı olacak işletmeler, defansif pozisyonlarını sağlamlaştırırken, gerçek fırsatlar ortaya çıktığında hızlı ve kararlı bir şekilde aksiyon alabilenler olacak” açıklamasında bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM