Çarşamba, Aralık 17, 2025

Güzelliğe etik ve sürdürülebilirlik dokunuşu

Seda Gök Ticaret Gazetesi

Sevgi Özyar Erdem… Veteriner Hekimliği ve Ziraat Mühendisliği eğitimi aldı. O bugünlerde kariyerine aileden gelen güzellik ve estetik sektöründe hizmet veren NETS’te Klinik Yöneticisi ve Eğitim Koordinatörü pozisyonunda devam ediyor. 

Erdem, Türkiye’deki iş dünyasına ve güzellik sektörüne farklı bir perspektiften bakıyor. Erdem, estetik uygulamaları sadece ticari bir alan olarak değil, etik duruş, sürekli gelişim ve toplumsal sorumluluk ekseninde değerlendiriyor.

Erdem, 30 yıl önce annesi Hatice Nur Uzgenç tarafından kurulan ve bugün ablası Elvan Özyar Coşan birlikte NETS Polikliniği’ni sürdürülebilirlik ve etik uygulamalar üzerinden ileriye taşımaya odaklanıyor. 

SEDA GÖK

Erdem, gelecek hedeflerini iki ana başlıkta topluyor; sağlık turizmi ve istihdamın sürdürülebilirliği… İzmir’in turistik potansiyeline dikkat çeken Erdem, bu alanda doğrudan uçuşların artırılması gerektiğini vurguluyor.

Teknoloji takibinin zorunlu bir yatırım olduğunu ifade eden Erdem, kuşaklar arası farkı şu sözlerle ortaya koyuyor: “Annemin temsil ettiği nesil, yenilikler yapmak isteyen bir kuşak; biz ise daha çok sürdürülebilir adımlarla ilerlemek isteyen bir kuşağız.” Etik dışı ve sadece kâr odaklı uygulamalara karşı çıkan ve genç hastaları bilinçli bir şekilde yönlendirmenin önemine dikkat çeken Erdem, annesi Nur Hanım’ın düsturunu rehber edinerek, kadınlara sadece fiziksel değil, ruhlarına da dokunmayı misyon edindiklerini vurguluyor.

Okul döneminde yaz tatillerini klinik ya da çiftliklerde staj şeklinde geçirdim. Okul bitince bir dönem gönüllü olarak barınakta çalıştım. Ancak kendi işimizden hiç kopamadım. Gönlümüz hep buradaydı, sonuç olarak devamlı bir şekilde geri döndüm.

9 yaşından beri çalışıyorum. (Gülerek…) Annemin hem cilt bakımı hem de kuaför salonu vardı. Biz ablam ile birlikte orada saç kesimlerine destek oluyor, yerleri siliyor, fön tutuyorduk. Daha sonra yazları otellerin SPA işletmeciliğine başlamıştık. Orada geçici dövme kısmında çalıştım. Dövme ince işçilik ve sanat gerektiren bir alandı, cirolarım da çok iyiydi; orada gerçekten fark yaratıyordum. Bu işlerle birlikte satış kısmında da aktif görev alıyorduk.

İş hayatından sonra eğitimime odaklandım.  Tevfik Fikret Lisesi mezunuyum. Fransa’da bir devlet okulundan kabul aldım ve iki sene tıp okudum. Ancak onların sistemi zordu ve dönme kararı aldım. Türkiye’ye döndükten sonra tekrar sınava girdim ve çocukluk hayalim olan veterinerlikten yola çıktım. Veteriner olduğum için çok mutluyum. Akademik kariyerime de moleküler onkoloji alanında devam ediyorum. Şu anda köpek kanseri ile insan kanserini karşılaştırdığım bir yayın hazırlıyorum. 

Türkiye’de sıfırdan bir işe başlamak, bir klinik kurmak ya da bir barınak projesini sıfırdan hayata geçirmek şu an çok zor. Burada ablamın yöneticilik yaptığı, kurulu bir düzen vardı. Aileye destek olmamız ve tek bir çatı altında güçlerimizi birleştirip işi sürdürülebilir hale getirmemiz çok önemliydi. O yüzden aile işine geri döndüm.

Eşim organik kuru üzüm yetiştiriciliği yapıyor, biz de ona destek oluyoruz. Ara sıra YouTube’da yayınlar yapıyorduk ama çocuk olduktan sonra her şey bir dönem durdu. Anneliğin kariyerde inanılmaz bir duraksama yaşattığı kesin. Bir-iki seneniz adeta yok oluyor, ama bunu isteyerek yapıyorsunuz. Öte yandan, annelik bakış açınızı değiştiriyor, sisteme farklı bakmanızı sağlıyor ve size ilham veriyor. Çocuğunuzun gurur duyacağı bir anne olmak için de çalışıyorsunuz. Evde oturmak bize göre değildi, bu yüzden işin ortasına dönmek iyi oldu.

İki ana hedefimiz var: Sağlık Turizmi ve İstihdam. Sağlık turizmini İzmir için hareketlendirmeyi düşünüyoruz. İstihdamda ise yaklaşık 30 personelimizle aynı kadroyla devam etmeye çalışıyoruz; Türkiye’de sürdürülebilir olmaya çalıştığımız en önemli nokta bu. Ayrıca, 29 yıllık, tüm denetimlerden 5 yıldızla geçen bir klinik olarak, piyasadaki yanlış bilgi ve uygulamaların aksine, tüketiciye doğru ve sağlıklı hizmetin bilincini verebilmek de en büyük hedefimiz.

Doğru, ben Eğitim Koordinatörlüğü de yapıyorum. Sağlık Bakanlığı, belli kliniklere Estetik ve Kozmetik Uygulamaları (SEP) eğitimini verme yetkisi tanıyor. Biz bu eğitimi veren en iyi kurumlardan biri seçildik ve sadece hekimlere veriyoruz. Eğitimlerimizde dolgu, botoks ve lazer uygulamaları gibi estetik ve kozmetik uygulamaların doğru tekniklerini anlatıyoruz. İzmir’de tüm lazer teknolojilerini barındıran sayılı kuruluşlardan biriyiz.

İzmir, turistik açıdan Efes’i ve Meryem Ana’yı kullanabilir. Saç ekimi gibi uygulamalar için direkt uçuşları artırabilir, özellikle yazın uçuş sayısı çok az oluyor. Bu konuda gerçekten daha çok uğraşılması gerekiyor.

Nur Hanım’ın bir sözü var: “Kadının sadece kadın olduğu yer burası.” Evde anne, eş, iş yerinde çalışan olsak da, buraya geldiğinde üyemiz kendini rahat ve kadın gibi hissedecek. Lazer epilasyonu gibi uygulamalar artık tıbbi bir durum olsa da, müşterilerimizin yaklaşık yüzde 60-70’i kendini iyi hissetmek, bir ilgi görmek ve desteklenmek için geliyor. Bu nedenle fiyatlarımızı herkese ulaşılabilir tutmaya çalışıyoruz. Devamlılığı sağlamak adına çok yüksek kâr marjları koymuyoruz.

Teknolojiye ayak uydurmazsanız bu sektörde devam edemezsiniz. Kullandığımız tüm cihazlar sürekli yenileniyor. Nur Hanım’ın bize öğüdü her zaman teknolojiyi yakalamak oldu. O, sürekli yeni bir cihaz alıp sisteme dahil ediyor. Bu, ekonomik olarak zorlayıcı bir süreç olsa da, daha güzel sonuçlar ve tedaviler için yeniliklere yatırım yapmak zorundayız. O nesil, yenilikler yapmak isteyen bir kuşak; biz ise daha çok sürdürülebilir adımlarla ilerlemek isteyen bir kuşağız.

Hayalimiz, annemin kurduğu bu kurulu düzeni ona yakışır bir şekilde daha ileriye götürmek. Kurulu düzeni devam ettirmekte Türkiye’de başarıdır. 

İş ahlakı, yenilikçilik ve işini sevmek. Annem işini büyük bir aşkla yapıyor ve bize de bunu öğütlüyor: “İşinizi çok sevin ve kadınlara manevi olarak ruhlarına da dokunun. Bir kadın tüm aileyi, dolayısıyla toplumu değiştirir.”

Sosyal medya günümüzün en etkili reklam aracı, ama çok yanlış da kullanılabilir. Her şey yazılım ve mekanik, algoritmalarla oynayabiliyorsunuz. Bu korkutucu aslında. Yönetmelik, doktorların sadece bilgilendirme yapabileceğini ve kesin sonuç bildiren cümleler kuramayacağını söylüyor. Çünkü biyoloji kişiden kişiye değişir; bende bir ayda etki eden, sizde iki günde etki edebilir. Yasal sınırlara bağlı kalmak şart. Sosyal medya çok ciddi bir tehlike ama doğru kullanılırsa da bilgilendirici büyük bir fırsat.

Gençler genellikle bir fotoğraf getirip “Ben böyle istiyorum” diyor. Bu noktada hastanın gerçekten isteğinin bu olup olmadığını sorguluyoruz. 18 yaş altı uygulamalar zaten sadece tedavi amaçlı ve vasi ile birlikte oluyor. 18 yaş üstünde ise geri dönüşülebilir tedaviler yapılması gerekiyor. Örneğin, dudak dolgusunu çok fazla şişirmek isteyen, çok güzel bir kızı ikna etmeye çalışıyoruz. Doktorun hastayla konuşması ve gerek olup olmadığını sorgulaması şart. Gerekli olmadıysa genellikle yapılmıyor. Sırf para kazanma mantığıyla bakmadan, etik olanı ve doğru olanı yönlendiriyoruz.

Cildimize yapacağımız en önemli yatırım her zaman güneş kremi. Güneşin UV zararı çok fazla. Evde olsak bile ekrandan yayılan UV var. Güneş kremini sabah kalktıktan sonra, güneşin pik yaptığı noktadan önce (saat 11.00 gibi) ve sonra bir de 15.00 gibi tekrar sürmek idealdir. İkinci en önemli şey ise, her yatmadan önce yüzü mutlaka yıkamak.

Kullandığınız kremlerin çok az bir kısmı (yüzde 5-10) emilebildiği için, cildi dışarıdan mezoterapilerle desteklemek lazım. Yediğimiz kolajen bile vücut tarafından ihtiyaca göre dağıtılır, cildin yaşlanmasına doğrudan gitmez. Bu nedenle 25 yaşından sonra mezoterapi (küçük iğnelerle cilde vitamin ve kolajen vermek) olmadan olmuyor. Makyaj temizliği için glikolik asit içeren dermokozmetik bir yıkama jeliyle cildi her akşam yıkayıp uyumak ve duş sonrası nemlendirici sürmek de günlük rutin için kritik adımlardır.

Sevgi Özyar Erdem’den satır başları….

• Akademik kariyerime de moleküler onkoloji alanında devam ediyorum. Şu anda köpek kanseri ile insan kanserini karşılaştırdığım bir yayın hazırlıyorum.

• Türkiye’de sürdürülebilir olmaya çalıştığımız en önemli nokta bu.

• Annem yenilikler yapmak isteyen bir kuşağı temsil ediyor; ablam ve ben ise daha çok sürdürülebilir adımlarla ilerlemek isteyen bir kuşağız. 

• Cildimize yapacağımız en önemli yatırım her zaman güneş kremi.

• Sosyal medya çok ciddi bir tehlike ama doğru kullanılırsa da bilgilendirici büyük bir fırsat.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM