İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE), küresel iklim krizinin en somut etkilerinden biri olan su kıtlığı ve yeraltı sularının tuzlanması sorununa karşı dev bir projeyi hayata geçiriyor. Avrupa Birliği ve T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından desteklenen proje ile İzmir’in kıyı akiferleri dijital sensörlerle korunacak, deniz suyu girişimi anlık olarak izlenecek. İYTE Uluslararası Su Kaynakları Bölümünün yürütücülüğünde, İZSU Genel Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilecek olan ‘UGS4ClimateDW’ başlıklı proje, Avrupa Birliği – Türkiye İklim Değişikliği Hibe Programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje, geliştireceği yerli sensör teknolojileri ve arıtma çözümleriyle sadece Türkiye’ye değil, tüm Akdeniz Havzası’na model olmayı hedefliyor.
İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, projenin sadece akademik bir çalışma değil, toplumsal bir sorumluluk vizyonu taşıdığını belirterek şunları kaydetti: “İYTE olarak temel önceliğimiz, ürettiğimiz yüksek nitelikli bilginin laboratuvar duvarlarını aşarak topluma dokunması, insanlığın ve içinde yaşadığımız kentin kronik sorunlarına çare olması. Su, yerini hiçbir kaynağın dolduramayacağı bir yaşam kaynağı. İklim değişikliği kapımızda değil, artık hayatımızın merkezinde. Bu proje ile İzmir’in yeraltı su rezervlerini dijital bir zırhla korumaya alıyoruz.”
Kıyı akiferlerine dijital takip ve yerinde arıtma
Projenin teknik detaylarını paylaşan İYTE Uluslararası Su Kaynakları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alper Baba ise suyun dijital dünyadaki yönetiminin kritik önemine değindi: “Kıyı bölgelerimizde yeraltı sularının aşırı kullanımı ve deniz seviyesindeki yükselme, tuzlu suyun tatlı su kaynaklarımıza karışmasına neden oluyor. Biz bu projeyle, İzmir genelindeki kıyı akiferlerini online izleyecek bir ‘erken uyarı sistemi’ kuruyoruz. Kendi geliştireceğimiz sensör sistemleri sayesinde suyun kalitesini anlık takip ederken, seçili bölgelerde deniz suyu girişimine karşı somut arıtma uygulamaları başlatacağız. Amacımız, suyun her damlasını teknolojiyle koruyarak sürdürülebilir bir su yönetimi modeli oluşturmak.”
İzmir’in hidrojeolojik yapısına uygun olarak geliştirilen bu sistem, iklim değişikliğiyle benzer mücadeleleri veren İtalya, Yunanistan ve İspanya gibi Akdeniz ülkeleri için de bir rehber niteliği taşıyor. İZSU iş birliğiyle sahada uygulanacak olan proje, yerel yönetim ve üniversite dayanışmasının en somut örneklerinden biri olarak gösteriliyor.
