Teröristbaşı 50 bin kişiyi öldürdü. Şimdi oldu önder.
Katil denilen kişi 67 bin Filistinliyi öldürdü. Şimdi oldu savaş kahramanı.
Öldürülenlere Filistinli yerine Gazzeli tanımı egemen yanlısı medya tarafından kullanılıyor. Gazze’deki binaların önemli bir kısmı yüz binlerce ton bomba ile yerle bir edildi. Gazze’deki Filistinliler bombalandı güneye Mısır sınırına doğru sürüldü, sonra yine kuzeye sürüldü, sürüldükçe bombalandı. Suları kesildi, yiyecek yardımı önlendi, açlıktan ölen, hasta olup perişan olanlarla büyük bir kırım, soykırım yaşandı. Gel gelelim, bütün bu katliam ve şiddet içinde Trump Gazze’yi lüks bir tatil kötü yapacağını söyledi.
Hamas, belki baskı altında belki de öngörülen plan uyarınca, Trump’ın Gazze’yi ele geçirme ve yönetme planını kabul etti. Senaryonun bu kez sahnelendiği yer Mısır.
Bölgedeki diğer teatral hareket Suriye’de tamamlanmaya çok yakın durumda. ABD terörist dediği, başına 10 milyon dolar ödül koyduğu El Kaide, İŞİD çarkından geçen teröristi Suriye devlet başkanı yaptı.
25 Yıldır İmralı’da hapis yatan terörist başını oradan çıkartıp Türkiye’de siyasete sokma planı bir türlü istenildiği gibi ilerlemiyor. DEM Partililer komisyon İmralı’ya gitsin Abdullah Öcalan’la görüşsün diyor. Ancak bir türlü mutabakat ve toplumsal destek sağlanamıyor. Erdoğan’ın çocuklarının ve damadının vakıfları da sahneye çıkarılacak. Öcalan, medyayı ve televizyonları canlı canlı izliyor. Medyada yapılan eleştirilerden rahatsız olmuş teröristbaşı. İmralı heyetindeki Pervin Buldan kendisiyle 3 Ekimde görüşmüş. Öcalan için “Bütün bunlar da negatif dil kullanılmasını eleştiriyor ve herkesin bir bütün olarak sürece pozitif bir katkı sağlamasının faydalı olacağını ifade ediyor” dedi.
Öcalan’daki “havaya” bakar mısınız? Müebbet hapse mahkûm olan, 50 bin Türk vatandaşının katili medyaya “diskur” çekiyor.
Gazze’nin ABD tarafından “eyalet” gibi yönetilmesi kadar, Güney Doğumuzda Suriye sınırında bir devlet kurma çabaları bir türlü mesafe alamıyor. Türk askeri on yıllardır bölgeyi kontrol ediyor, şehit oluyor. Irkçı görünümlü bir ABD uydu devleti kurulmasına Türkiye direniyor. Öcalan’ın ve DEM Partililerin beklentisinin bir genel seçim sonrasına kalacağını düşünüyorum. Zira Türkiye’de önemli olan bu dönemde İmralı’nın sözlerinin gerçekleşmesi değil, Erdoğan’ın Anayasa değişikliği ve erken seçim kararı ile yeniden Cumhurbaşkanı adayı olup seçilmesidir.
Bu konuda gerekli adım ABD tarafında atıldı. Trump planı ile Gazze İsrail için terör kaynağı olmaktan çıkarıldı. Bölgenin “barış” içinde yapılanmasının ve yardım konvoylarının sevkiyatının kontrolü konularında Türkiye Cumhuriyeti askerinin, Kızılay’ının ve benzeri kuruluşların katkısı çok önemli olacaktır. Dolayısı ile Erdoğan sadece bölgesel, hatta dünya ölçeğinde değil, yurt içinde de halkımızın bir kısmının gözünde itibar kazanacaktır. Bunu daha önce Amerika’nın Ankara Büyükelçisi ve Suriye’den sorumlu büyükelçisi Tom Barrack dile getirmişti: Erdoğan’a meşruiyet kazandıracağız.
İşte meşruiyet kazanma süreci, Trump’ın davetiyle Mısır’a gelen seçilmiş devlet bakanlarının ve temsilcilerinin Trump planına ve ateşkes anlaşmasına attığı imzalarla Mısır’da başladı.
Erdoğan’ın bu çabasının Türkiye için olumlu sonuçlar getirmesini dileriz.
