Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği (ERRA) çalıştayında konuştu. Çalıştaya ERRA Başkanı Adrijana Nelkova-Chuchuk da katıldı. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, çalıştaydaki konuşmasında Türkiye’nin yenilenebilir kurulu gücünün 2025 itibarıyla yaklaşık 73 gigavata yükseldiğini ve toplam elektrik kurulu gücü içindeki payının yüzde 60’a ulaştığını söyledi.
“İthal kaynaklara bağımlılığı azaltıyor”
EPDK Başkanı Yılmaz, enerjinin sadece ekonomik kalkınmanın değil, aynı zamanda barışın ve istikrarın da temel unsurlarından biri olduğunu dile getirdi. Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirliğin dünya genelinde enerji piyasalarının değişmeyen tartışma konularını oluşturduğunu belirten Yılmaz, yenilenebilir enerji kaynaklarının ithal kaynaklara bağımlılığı azaltarak ekonomik büyümeyi desteklerken, jeopolitik risklerin azaltılması ve çevresel koruma açısından giderek daha kritik bir rol oynadığını söyledi. Yılmaz, Türkiye’nin izlediği sürdürülebilir enerji politikası ve stratejilerinin yanı sıra geliştirdiği düzenleyici çerçeve ile; her geçen gün yenilenebilir enerji kapasitesini artırırken teknolojik şebeke altyapısını da geliştirdiğini ifade etti.
Yenilenebilir kurulu güç 73 gigavat
Türkiye’nin yenilenebilir enerjide yükseldiğini dile getiren Yılmaz, “Yenilenebilir kurulu gücümüz, 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 73 gigavata yükselmiş ve toplam elektrik kurulu gücümüz içinde yüzde 60’ın üzerinde bir paya ulaşmıştır. Bu gelişme, Türkiye’nin kararlı enerji politikalarının, yerli ve yenilikçi çözümleri teşvik eden düzenleyici çerçevenin ve ülkemizdeki uygun yatırım ve finansman ortamının bir sonucudur” dedi.
“Lisanslı üretim arz güvenliğini güçlendiriyor”
Türkiye’de elektrik üretimi lisanslı, lisanssız ve YEKA modelleriyle yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz, lisanslı üretimin destekleme mekanizması ve yerli katkı desteği ile yatırımcılara öngörülebilir gelir, hukuki güvence ve yatırım güvencesi sunarken enerji Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendirdiğini dile getirdi. Lisanssız üretimin ise kişilerin ve işletmelerin kendi elektriğini üretmesine imkân tanıyarak piyasanın gelişmesine, enerji verimliliğine ve maliyet tasarrufuna katkı sağladığını belirten Yılmaz, “YEKA modeli ise büyük ölçekli sahalarda yerli üretimi teşvik ederken, ülkemizde teknoloji transferini ve yan sanayi gelişimini desteklemektedir. Bu durum hem ekonomik fırsatlar hem de sürdürülebilir kalkınma açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.
Sürdürülebilirliğin önemine vurgu yapan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin enerji politikaları yalnızca mevzuat düzenlemeleri ile sınırlı değildir; aynı zamanda sürdürülebilirlik anlayışının günlük yaşamın her alanına yansıması için somut adımlar atılmaktadır. Yenilenebilir enerji yatırımlarından enerji verimliliği uygulamalarına, elektrikli araç şarj altyapısından akıllı şebeke çözümlerine kadar geniş bir yelpazede atılan adımlar, ülkemizin düşük karbonlu bir geleceğe yönelik kararlılığını ortaya koymaktadır.”
