Cuma, Eylül 20, 2024

Hedef; 2026’da 5 milyar $ ihracat

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe, Eylül 2023 itibarıyla toplam 2 milyar 582 milyon $ ihracat gerçekleştirildi. Bunun 1 milyar 152 milyon $’ı Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği tarafından yapıldı


GÜLCİHAN ALTINKAYA

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, yarattığı katma değer ve ihracat performansıyla ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Sektörün 2000’li yılların başından itibaren ihracatın yıldız sektörlerinden birisi haline geldiğini belirten Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, “22 yıldır her yıl ihracatımızı artırarak 2022 yılı sonunda 4 milyar 66 milyon dolara ulaştık. 2023 yılı için ortaya koyduğumuz 3,5 milyar dolarlık ihracat hedefini bir yıl öncesinden geçmeyi başardık. 2026 yılı için ise 5 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak ise bu hedefe 2 milyar dolar katkı sağlamak istiyoruz” dedi.

Eylül 2023 itibarıyla sektörde toplam 2 milyar 582 milyon dolar ihracat gerçekleştirildiğini belirten Girit, bunun yüzde 44’lük kısmı olan 1 milyar 152 milyon dolarının Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği tarafından yapıldığını ifade etti.


Hedef pazar; Afrika

Sektörün öncelikli pazarı arasında yer alan Afrika’ya yönelik olarak planlanacak çeşitli projeler ile sektörün ürünlerini önemli bir potansiyel pazara yöneltmeyi hedeflediklerini aktaran Girit, “2023 yılı için hedefimiz, başlattığımız ‘Aegean Fishery and Animal Products’ Ur-Ge projesi ile hedef pazarlarımıza yönelerek sektörün ihtiyaçları dahilinde Afrika pazarını da keşfedeceğiz. Önümüzdeki yıllarda hedef pazar olarak belirlediğimiz Kenya, Gana, Nijerya, Etiyopya, Venezuela, Panama, Cezayir, Libya, Katar, Suudi Arabistan, Mısır’da aynı performans ile çalışmalara devam etmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.


“Slow food, su ürünlerinin cazibesini artırdı”

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin, özellikle su ürünlerinde sahip olduğu büyük potansiyeli ile her yıl artarak devam eden bir ihracat ve üretim kapasitesine sahip olduğunu söyleyen Girit, “Sürdürülebilir üretim kapasitesi, tür çeşitliliği, Avrupa Birliği normlarına uygun üretim ve ürün işleme becerisi ve hedef pazarlara coğrafi yakınlık, ihracat pazarında edinilen yüksek paylara ulaşmaktaki en önemli avantajlar arasında yer alıyor. Artan nüfus, sağlıklı beslenmeye olan ilginin etkisiyle deniz mahsullerinin sağladığı faydalarla birlikte gerek dünyada gerekse ülkemizde su ürünlerine olan ilgi ve ihtiyaç sürekli olarak artıyor. Dünyada yaygın olan fastfood beslenme alışkanlığından artık slow food beslenme alışkanlığına geçilmesi de su ürünlerinin cazibesini artırdı. Su ürünlerine olan talebin artışı su ürünleri yetiştiriciliğini de daha cazip hale getirdi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de su ürünleri yetiştiriciliği, su ürünleri üretim miktarı ve kalitesinin artırılması için en önemli argüman. Dünyada özellikle yetiştiricilik alanında ciddi bir büyüme mevcut ve bu durum Türkiye pazarına da yansıyor” değerlendirmelerinde bulundu.


Türk somonundan 2022’de 345 milyon $ ihracat

Türk balıklarının lezzetiyle büyük beğeni topladığını ifade eden Girit, şu ifadelerde bulundu: “Ege ve Akdeniz’in kıyıları, uygun iklim ve ılık deniz suyu koşulları sayesinde levrek ve çipura için benzersiz bir yaşam alanı oluşturuyor. Deniz ürünlerine sunduğu yaşamsal alan sayesinde Türkiye, dünya levrek ve çipura ihracatında en büyük ikinci ihracatçı ülke konumunda yer alıyor. Alabalık, levrek ve çipura üretiminde ise Avrupa’nın en büyük üreticisi konumunda bulunuyor. Granyöz, karagöz, sinarit, trança, fangri, mercan gibi diğer Akdeniz türlerinin de yetiştiriciliği Türkiye’de yapılıyor. Japon mutfağının vazgeçilmezi olan orkinos Türkiye’nin en önemli ihracat ürünlerindendir. Ayrıca Türk su ürünleri sektörü, yaptığı Ar-Ge çalışmaları sonrasında Norveç somonundan daha lezzetli ve doyurucu olan, Omega-3 deposu Türk somonunu geliştirdi ve Türk somonundan 2022 yılında 345 milyon dolar ihracat girdisi elde edildi.”

Kanatlı sektörünün Türkiye’de, hızla büyüyen ihracat hacmiyle dikkat çektiğine değinen Girit, “Kanatlı sektörü, Türk ekonomisine önemli katkılarda bulunan, geniş istihdam sağlayan ve tarım sektörünü destekleyen bir endüstri olarak öne çıkıyor. Dünyanın öncü kanatlı ve yumurta tedarikli ülkelerinden olan Türkiye’de modern tesislerde yumurta ve etlik piliç üretimi yapılıyor” diye konuştu.


Yumurta ihracatta avantajlı

Yumurta ihracatında dünya ikincisi, kanatlı sektöründe de en önemli üreticilerden biri olan Türkiye’nin, 2022’de kanatlı sektöründeki ihracatını 1, 5 milyar dolara taşıdığını aktaran Girit, “Kendi bünyesinde kuluçkahanesi, yem fabrikası, yetiştirme çiftliği, ürün paketleme ve işleme tesisi bulunan dikey entegrasyona sahip grupların sayısı yıldan yıla artıyor. Bir diğer yandan, Son 20-25 yıllık dönemde su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe dünyanın en modern ve entegre tesislerini Türk girişimcilerin ülkemize kazandırması ihracatı artıran etkenlerden biri olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

Girit sözlerine şöyle devam etti: “Pandemiden sonra hayatımıza dahil olan beslenme alışkanlıklarında yaşanan değişikliklere uyum sağlayarak, dengeli ve sağlıklı bir beslenme sürdürebilmeleri için hayvansal gıdalar büyük önem taşıyor. Zengin bir protein kaynağı olan yumurta ise; birçok vitamin ve minerali içerdiği için sağlıklı beslenmede büyük rol oynuyor. Ayrıca yumurtanın tercih edilmesinin ve ihracat potansiyelinin artmasının sebeplerinden biri, uygun bir protein kaynağı olarak ekonomik olması, kolayca erişilebilir olması ve hızlıca hazırlanabilmesi olarak dikkat çekiyor. Yumurtanın terzi işi olarak istenilen her yere her anda gönderilebilmesi de ihracattaki avantajlarından biri oluyor.”


Kanatlı sektöründe Turquality projesi yolda

Turquality projeleri ile Türk malı imajı geliştirme çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerine dikkat çeken Girit, “Türk mutfağının 5 yıl süreyle Las Vegas Üniversitesi’nde müfredata girmesini sağladık. Bu sayede üniversitede okuyan şeflerin Türk lezzetlerini öğrenerek mezun olmalarını ve meslek hayatlarında menülerinde Türk ürünlerine yer vermelerine vesile olacağız. Türk balıklarını Amerika, Almanya, Çin’de sergileme çalışmalarımızı artırabilmek adına, Ege, İstanbul, Akdeniz ve Doğu Karadeniz bölgelerinde yerleşik birlikler ile güçlerimizi birleştirerek sadece su ürünlerine yönelik bir Turquality projesi başlatmayı planlıyoruz. Bunların yanında, kanatlı sektöründe de bir Turquality projesi için en kısa zamanda çalışmalara başlayacağız” dedi.

KAYNAKEİB
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM