CHP kurultayı geldi geçti. Özgür Özel ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu’ndan 18 oy daha fazla aldı. İkinci turda Özgür Özel salt çoğunluğu aldı ve seçildi. Oyu 682’den 812’ye çıktı. İddiaya göre ilk tur seçim sonuçları belli olunca, Kılıçdaroğlu Özgür Özel’in elini yukarı kaldırıp adaylıktan çekilecekmiş. Bazıları onu ikna etmişler, devam etmiş. Kanımca etmeyip yeni genel başkanı ilan etseydi hem kendi hem de CHP açısından daha görkemli olurdu.
Siyasette destek ve bağlılık kadar nankörlük de iç içe gider. Tezin antitezi gibi, siyaset de zıtlığını içinde taşır.
Genel başkanı “devirmek” kolay değil. Kılıçdaroğlu ilk turda kazanamayınca ikinci tura giderken içindeki olumsuz duyguları dışa vuranlar da olur, seçimden zaferle çıkanların kendisinden saygıyla söz etmesi de olağandır.
Seçimi kazanan Özgür Özel’in “… bu zamana kadar il başkanlarımıza genel başkanlık yapan, partimizin yedinci genel başkanı, adalet yürüyüşümüzün önderi Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu hep birlikte alkışladık. Bundan sonra da onun deneyiminden istifade edeceğiz” demesi içten mi geliyor yoksa klasik bir ifade mi, bunu zaman gösterecek.
Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanları ülkemiz için önemli ve önder insanlardır. Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü bu konuda tartışılmaz isimlerdir.
En önemli liderlerden birisi de Bülent Ecevit’tir kuşkusuz. Bilgisi, kültürü, insana bakışı ve dünya görüşü açısından saygı duyulan ve inanılan bir devlet adamı. Ciddiyet ve kararlılıkla yapılan Kıbrıs çıkartması sayesinde 1974’ten bugüne Kıbrıs’ta barış ve sükunet egemen, oradakiler geceleri hiçbir baskın korkusu olmadan yaşamaktalar.
Bülent Ecevit kültürü ile yetişen Kemal Kılıçdaroğlu nitelikli devlet “memuru” olarak Turgut Özal’ın ve Devlet Bahçeli’nin de saygıyla söz ettiği bir kişi. Siyasi olarak ta insana değer veren, onu anlamaya çalışan ve ülkedeki herkesi bütünleştirmeye çabalayan bir lider olarak farklılaştı.
2017 yılında, 5 Haziran’da Ankara’dan başlayıp 9 Temmuz’da İstanbul’da sona eren Adalet Yürüyüşü vardı. Bu yürüyüş ile eylemli hale gelen, siyasi görüş farkı gözetmeden “hak, hukuk, adalet” ilkeleri çerçevesinde, birleşmeye başlayan halk kitleleri gittikçe çoğaldı. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine giden süreç içinde altılı masa” etrafında rakip siyasi partiler yer alabildi.
Bir araya gelmeleri yanlıştı diyenler olabilir. Saygı duyarım.
Gidip gelmeler hareketi zayıflattı diyenlere katılırım.
Cumhuriyet Halk Partisini altı okunu simgeleyen ilkeleri, yani cumhuriyetçilik, halkçılık, laiklik, milliyetçilik, devletçilik ve devrimcilik (inkılapçılık) anlayışı içine girebilecek kişileri, siyasi yaklaşımlar bulabilmek için bir arayışa girmek değerli değil miydi?
Birçok seçimi kaybetmesine karşın, adım adım partisini geliştiren, örgüt sistemini sağlamlaştıran, görece çalışır hale getiren bir genel başkan olarak yaptıkları zaman içinde daha iyi değerlendirilebilecektir.
Önceki dönem CHP İstanbul İl Başkanlığı görevinde bulunan Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun CHP 38. Kurultayındaki seçim sonrası Kılıçdaroğlu’na teşekkür ve Özel’e kutlama mesajındaki şu ifadesini çok beğendim: “Demokrasi rejimi sabırlı karıncaların mücadelesine benzetilir kimi zaman. Karıncalar değişse de yol ve inanç değişmez, aynı kararlılıkla devam eder.”
Doğada karıncaların yuvadan çıkıp, çalışıp, yuvalarına gıda getirmesi sırasında topraklı taşlı yollarda iz bıraktığını birçok kişi fark etmez, hatta düşünmez bile.
Kanımca Bay Kemal, o mütevazı kişiliği altındaki kararlı çalışması ile sadece partisinde değil, Türk siyasal hareketi içinde de iz bıraktı. Bu izi görebilmek için biraz zaman geçmesi gerekiyor.