Cuma, Ekim 18, 2024

“En büyük ekonomi hedefinin lokomotifi üretim ve ihracat”

ASO Başkanı Ardıç, son aylarda en büyük ihracat pazarlarında devam eden durgunluğun ihracat artış potansiyelini sınırlandırdığına dikkat çekti


Ankara Sanayi Odası (ASO) Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. ASO Başkanı Seyit Ardıç, sanayicilerin gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefiyle girildiğini belirten Ardıç, “Bu hedefin lokomotifi üretim ve ihracat” dedi. Son aylarda, en büyük ihracat pazarlarında devam eden durgunluğun ihracat artış potansiyelini sınırlandırdığına dikkat çeken Ardıç, “Bu durum finansmandaki sıkılaşma ile birleşince, sanayi üretiminde ve ihracatta son aylarda daralma yaşıyoruz” diye konuştu. Eylül ayında gerileyen dış ticaret açığının büyük ölçüde ithalattaki azalmadan kaynaklandığını belirten Ardıç, “Dış açıkların gerilemesi arzu ettiğimiz olumlu bir gelişme fakat bu verilerde sanayi üretimindeki durgunluğun payını göz önüne almak gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Ardıç: Hedefimiz uluslararası düzeyde teknoloji üretmek

Yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat içindeki payının yılın 9 ayında ortalama yüzde 3,6, eylülde yüzde 4,1 olduğuna dikkati çeken Ardıç, Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerindeki ihracat payının düşük gelirli ülkeler ortalamasında olduğunu belirtti. Yüksek teknolojili ürünlerde ihracatın yarısından fazlasını savunma ve havacılık sanayisinin oluşturduğuna işaret eden Ardıç, “Bu sektördeki toplam ihracatımız, mobilya sektöründeki ihracatımız kadar. Meyve ihracatımıza düzey olarak yakın. Ülkemiz bir sanayi ülkesi, ihracatımızın çok önemli bir kısmı imalattan oluşuyor. Buna karşın ihracat gelirlerimizle katma değeri düşük sektörlerdeki ithalatımızı karşılamakta bile zorluk çekiyoruz. Önce sanayide teknoloji düzeyini ve verimliliği arttırmaya ihtiyacımız var. Bunu sağlamak için ekonomik faaliyette teknoloji kullanımına, Ar-Ge ile inovasyona önem vermek, yeşil dönüşümü ve dijital dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.

Ankara’da üretimin katma değerinin diğer bölgelerden daha hızlı yükseldiğini ve yüksek teknolojili imalatta büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Ardıç, “Ankara’da sanayinin gündemi artık tamamen değişim, yeniyi yakalamak, dönüşümden kaynaklanan yeni uluslararası standartları sağlamak. Asıl arzumuz ise uluslararası düzeyde teknolojiyi ve yenilikleri üretecek noktaya ulaşmak. Dünya ihracatındaki payımızı hedeflediğimiz seviyelere çıkarmak için bu sıçramayı yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

Ardıç: Yeşil dönüşümü ıskalama şansımız yok

Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün sanayicilerin kurum kimliği haline gelmesini arzu ettiklerini belirten Ardıç, bu konuda ASO’da ve OSB’lerde firmalara yönelik kapsamlı faaliyetler yürüttüklerini söyledi. Yeşil dönüşümü ıskalama şanslarını olmadığını söyleyen Ardıç, şöyle devam etti: “İmalatın sürdürülebilirlik çerçevesindeki dönüşümü; yasal zemin, teknik ve mali destek gerektirmekte. Türkiye’deki işletmelerin büyük bir çoğunluğunu KOBİ’ler oluşturuyor. Yeşil dönüşüm, büyük ölçüde KOBİ’lerin yeşil dönüşümüne bağlı. Bu nedenle özellikle KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması, yeşil üretim koşullarına uyum için tüm süreçlerinde yapacakları yatırımlar ve AR-GE harcamalarının desteklenmesi önemli. Üretimdeki dönüşüm sürecini fırsata çevirebilmek için biz sanayiciler yoğun çaba sarf ediyoruz. Fakat yeşil dönüşüm maliyetli ve zorlu bir süreç.”

Ardıç: AB emisyon ticaret sistemi ile uyumlu bir sistem gerek

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasını Türkiye için bir işaret fişeği olarak gördüklerini vurgulayan Ardıç, Türkiye’nin de karbon düzenlemelerine sahip olması gerektiğini bildirdi. Avrupa Birliği’nin (AB) Emisyon Ticaret Sistemi ile uyumlu bir sistemin hayata geçirilmesini beklediklerini dile getiren Ardıç, “Hükümetimizde bu konuda çok güçlü bir irade bulunuyor. Devletimizin ve iş dünyasının katılımcı, güçlü bir işbirliğiyle bu sürecin üstesinden geleceğimize inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Ardıç: Üniversite mezunları ile firmaların ihtiyaçları örtüşmüyor

Sanayide ‘işçisizlik’ ve iş gücü piyasalarında ‘mesleksizlik’ probleminin, iş gücü ve eğitim politikalarıyla ele alınması gerektiğine dikkati çeken Ardıç, sadece Türkiye’de değil birçok ülkede önemli sorunlardan birinin, iş gücü piyasasındaki ‘beceri uyuşmazlığı’ olduğunu anlattı. Ardıç, işverenlerin talep ettiği becerilerle iş gücü arz eden kişilerin sahip olduğu becerilerin eşleşmediğine işaret ederek, bu durumun üretim ve yatırım faaliyetleri için büyük bir engel teşkil ettiğini söyledi.

İstikrarlı bir büyüme trendine girmek ve işsizliği kalıcı olarak düşürebilmek için bu durumun ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulayan Ardıç, “Gözlemlerimize ve tecrübelerimize göre, ülkemizde beceri uyuşmazlığı sorunu, üniversite mezunu gençlerimizin becerileri ile firmaların ihtiyaçlarının örtüşmemesinden kaynaklanıyor. Özellikle orta düzeyde beceri gerektiren iş gücünde önemli bir açık var” diye konuştu.

Kacır: ASO, Türkiye’nin kalkınma yolculuğuna öncülük ediyor

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da ASO toplantısında yer aldı. Türkiye’nin bazı alanlarda bölgenin, bazı alanlarda ise dünyanın önemli üretim üslerinden biri haline geldiğini vurgulayan Kacır, bunda kamu-özel işbirliğinin büyük rolü olduğunu dile getirerek, OSB sayısını 192’den 355’e, istihdamı 415 binden 2,5 milyonun üzerine çıkardıklarını aktardı.

Son yıllarda başladıkları endüstri bölgesi uygulamasıyla Türkiye’nin yüksek teknoloji yatırımlarına ev sahipliği yapmasını sağladıklarını belirten Kacır, bu dönemi AR-GE ve inovasyon ekosisteminin neredeyse sıfırdan inşa edildiği dönem olarak değerlendirdiklerini vurguladı. Teknoparkların sayısını 2’den 101’e, teknoparklarda AR-GE firma sayısını 9 bin 800’e yükselttiklerini belirten Kacır, “Biz bu yolculuğa Türkiye’nin kritik teknolojilerde tam bağımsızlık iddiasını güçlendirmek, yüksek teknoloji alanlarında katma değerli üretiminin rekabetçi şekilde gerçekleşmesi ve ihracatta adım adım yüksek teknoloji payının artırılması için devam edeceğiz” diye konuştu.

Kacır: Ar-Ge ve inovasyon dönüşümde lokomotif rol oynuyor

Son dönemde hem bölgede hem küresel ölçekte pek çok sorunla mücadele etme çabası içerisinde olduklarının altını çizen Bakan Kacır, Türkiye ekonomisinin bu zorluklarla baş edecek güçte olduğunu ispat ettiğini söyledi. Eylül itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre sanayinin yüzde 4 büyüdüğünü belirten Kacır, “Buna yıllık yüzde 50,1 büyüyen yüksek teknoloji sektörleri öncülük etti. Bütün bunlar Ar-Ge ve inovasyon ekosisteminin sanayinin yüksek teknoloji dönüşümünde lokomotif rol üstlenmekte olduğunu gösteriyor. Rekabetçi ve katma değerli ürün üreten bir ülke olarak kalkınma yolculuğuna devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı. 

Kacır, sel ve fırtınadan etkilenen KOBİ’ler için, KOSGEB Acil Destek Kredisi Programı kapsamında, 12 ay geri ödemesiz, 24 ay vadeli 1 milyon TL’ye kadar faizsiz destek sağlayacaklarını da açıkladı. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM