Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), COP28 özel yayın programını COP27’den COP28’e Webinar’ı ile başlattı. Programda konuşan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Kurucu Direktörü Güven Sak, YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova ile COP27’deki ilerlemeler, kazanımlar ve COP28’e giden yolda beklenen taahhütler hakkındaki değerlendirmelerini paylaştı. İklim konusunda atılan adımlarda dünyanın bütünsel bir yaklaşım içinde hareket etmesinin önemli olduğunu ifade eden Sak, “Gelişmekte olan ülkelerin iklim olayları kaynaklı kayıpları ve söz konusu kayıpların telafisi de gündemde. Gelişmekte olan ülkelerin gereken dönüşümü sağlayabilmesi için yaklaşık 400 milyar dolarlık bir kaynak ihtiyacı var” dedi.
“COP28’de ülkelerin Küresel Durum Değerlendirmesi yapılacak”
2015 yılında Paris Anlaşmasıyla bağlayıcı hedefler yerine ülkelerin kendi taahhütlerini ortaya koymaya başlamasıyla, COP sürecinin hız kazandığını söyleyen Sak, “Afrika zirvesi olan COP27’de kayıp ve zarar konusunda kazanımlar beklenirken bu beklentiler COP28’e de taşındı. Ülkelerin iklim taahhütlerindeki ilerlemeyi ölçen Küresel Durum Değerlendirmesi’nin ilk kez yapılacak olması, COP28’in en önemli gelişmelerinden biri. Ülkelerin iklim konusunda kendi koydukları hedeflere ne kadar uydukları ve uymak için ne kadar çaba gösterdikleri bu sayede görünür olacak” diye konuştu.
“Ülkelerin tamamı sürece dahil olmalı”
İklim konusunda atılan adımlarda dünyanın bütünsel bir yaklaşım içinde hareket etmesinin önemli olduğunu ifade eden Sak, ülkelerin tamamının sürece dahil olması gerektiğini söyleyerek, “COP 28’de daha ciddi iklim taahhütlerinin çıkması bekleniliyor. Öte yandan gelişmekte olan ülkelerin iklim olayları kaynaklı kayıpları ve söz konusu kayıpların telafisi de gündemde. Gelişmekte olan ülkelerin gereken dönüşümü sağlayabilmesi için yaklaşık 400 milyar dolarlık bir kaynak ihtiyacı var. Dolayısıyla bunun nasıl karşılanacağının konuşulması da gerekiyor” dedi.
“Türkiye’nin iklim gündemi hızla oluşturulmalı”
Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı imzalayan ilk ülkelerden biri olmasına ve ardından 2053 Net Sıfır yılı hedefi koymasına rağmen halen bu konuda kapsamlı ve güçlü bir yol haritasının oluşmadığına dikkat çeken Sak, “Süreç global ekonomik ve politik gelişmelere bağlı olarak zaman zaman sekteye uğradı. Ancak gelinen noktada iklim değişikliği meselesinin yalnızca iklimle ilgili değil sanayi politikalarıyla da yakından ilişkili olduğu akılda tutularak yola devam edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Çevre politikaları yatırım ve ticaret gündemine yansıyor”
YASED Genel Sekreteri Serkan Valandova ise konuşmasında, iklim gündeminde çok ciddi taahhütlerin paylaşıldığını, çevre politikalarının yatırım ve ticaret gündemine önemli yansımaları olduğunu aktardı. Küresel uluslararası doğrudan yatırımlarda da yenilenebilir enerji alanındaki yatırımların fosil yakıtlardaki yatırımları geçmesi ile pozitif gelişmelerin kaydedildiğini hatırlatan Valandova, sürdürülebilir kalkınma gündeminin YASED üyelerinin güçlü kaslarından biri olduğunun altını çizerek YASED üyesi uluslararası şirketlerin Türkiye’de 85 binden fazla firma ile doğrudan tedarik ilişkilerinin olduğunu söyledi.
