Dünyanın 30 farklı ülkesindeki milyonlarca sofraya sağlıklı ve lezzetli ürünlerini götüren Pınar Et, tüketim sürecindeki hassasiyetini sürdürülebilirlik temelli üretimle buluşturmaya devam ediyor. 30 milyon TL’nin üzerinde yatırımla, 2023 yılındaki toplam elektrik tüketiminin yüzde 10’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edip, karbon ayak izini yüzde 5,4 azaltan Pınar Et, 2050 yılı sonuna kadar karbon nötr kuruluş olma hedefine adım adım yaklaşıyor.
Pınar Et Genel Müdürü Hüseyin Demir, üretim tesislerinde yapımı 2023 yılında tamamlanan, 1,77 MWp kurulu güce sahip GES yatırımının toplamda 20 bin metrekarelik santral sahasında bulunduğunu söyledi. 2050 yılında karbon nötr kuruluş olma yolundaki hedeflerine ulaşmak için bundan sonra da sürdürülebilirlik temelli yatırımlarının süreceğini belirten Demir, “2030 yılı sonuna kadar sera gazı emisyonu yoğunluğunu yüzde 30 ve su ayak izini de yüzde 15 azaltmayı hedefliyoruz. Enerji verimliliğini artırırken yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmayı sürdüreceğiz” dedi.
Doğal kaynakların korunmasına katkı
Sürdürülebilirlik uygulamalarıyla hem sektörde hem de Türkiye’deki üretimin her alanında bu uygulamaların yaygınlaşmasında da öncü olmayı hedeflediklerini belirten Demir “Sürdürülebilirlik amaçlarımız doğrultusunda, dünyadaki gelişmeleri ve iyi uygulamaları yakından takip ediyor, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlu stratejiler geliştirmeye çalışıyoruz. İklim değişikliği, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, su ve atık su, döngüsel ekonomi, atık ve biyoçeşitlilik alanlarında projeler gerçekleştirmeye ve doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Şirketlerin ve şehirlerin çevre performansları ve iklim değişikliğine yönelik stratejileriyle ilgili önemli bilgileri ölçme, açıklama, yönetme ve paylaşmaları için kurulan Karbon Saydamlık Projesi CDP’ye her yıl İklim Değişikliği ve Su Güvenliği konularında raporlama yapıyoruz. Bu doğrultuda Pınar Et, ‘Yönetim’ seviyelendirmesi içinde yer alarak, kâr amacı gütmeyen bu uluslararası kuruluş tarafından su güvenliği alanında C, iklim değişikliği alanında B notuyla derecelendirildi” diye konuştu.