Cumartesi, Kasım 23, 2024

Demokrasi 

Dünya kamuoyu önünde medeniyet temsilciliği adına  Aydınlanma döneminden bilhassa iki büyük savaş sonrasından sonra teşkil edilen ülkeler arası(uluslararası değil) çatı teşkilatlanması dönemleri arasında ‘hür dünya’ etiketi ile reklamı yapılan az sayıda idari yapı, ulaşılması güç demokrasiler! olarak addedildiler. İki elin parmaklarını geçmeyen bu demokrasiler muhtasar (ABD, UK, Benelüks, İskandinavya, Fransa, İsviçre ve diğer bazıları) muhtasar kadrosunun idare biçimleri; hanedanlıktan başkanlıklara tutun, türlü temsili sistemlerden federal, üniter’e uzanan biçimlerde de olsa nasıl oluyor da ortak paydaları ‘demokrasi’ oluyordu?

Bu uzmanlık sorusunun cevabının bir tarafında imparatorluklar döneminin ve tasfiyesi ile sonrasında soğuk savaş döneminin dinamikleri, postkolonyalizm dönem sonrası tüm dünyanın geri kalanı vardır. O ülkeler için zikredilen antidemokrasinin totaliter, teokratik, ideolojik, faşist, komünist, militer vb değişik mahiyette unsurlarıdır.

Yaşanan süreçte uluslararası münasebetlerin küresel niteliği öne çıkarken bu gelişmelerde finans, ticaret, işbölümü, işbirliği, kültür hatta üretim-tüketim dengelerinde farklı idari biçimlerine haiz devletler arasında ihtilaflara bir çözüm bulunuyor olmasının yanısıra şu gün dahi yeri geldiğinde işin demokrasi tarafının muhtasar kadro tarafından dillendirilmesi, bahse konu ülkeler halklarının özgürlüklerini kolluyor sözde görüntüsünden ileriye gidemiyor.

İşin diğer tarafı da özgürlük ve serbest teşebbüs şampiyonu olan süper gücün seçim kampanyalarında öncelikle seçimlerin finansmanı vasıtasıyla lobitokrasiye evrilen, oradan da kamuoyu kanaatlerine uzanan çerçevede seçmenin ‘cim karnında nokta’ kabilinden etkisinin “örnek demokrasi” olarak servisidir.

İlkçağ Atina ve diğer şehir devletlerinde, birey ve onlardan meydana gelen halkın (ulus) egemenliğini direk kullanabildiği o zamanlarda uygulanabilir gerçek forumlardı. Gün geçti devran döndü, şartlar idari unsurları etkiledi. Varolan demokrasi sempatisi idareler cihetinden çok kitleler tarafından asırlarca fantezi olarak dahi benimsenir oldu. Demokrasi bugün belli ülkeler tarafından bir vasıta olarak kullanılmak suretiyle alem dünyaya nasıl dayatılıyor ise popüler tarafı ile de her daim kullanıldı. Demirperde yıkılana dek Doğu Almanya’nın (DDR) ismi Demokratik Almanya Cumhuriyeti idi, Orta Afrika’daki Demokratik Kongo Cumhuriyeti sadece iki ironik örneğidir.

Devletler, üniter veya federal idari yapılarında muhtelif şekillerde yürütülen temsili sistemin; vatandaşlarının iradelerini demokratik yolla yansıtıldığını ileri sürerlerken, bilhassa ülkelere has dahili dinamikleri ile harici rabıtalarının, yasalarının demokrasinin evrensel ilkeleri ile harmonisinin, şekilden çok özü itibarı ile kabul görmesi keyfiyetinin güven verici olması icabeder.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar