Sağlık Bakanlığı tarafından özellikle risk altındaki bireylerde ciddi sağlık problemlerine ve ölüme neden olabilen grip hastalığının önemi ve grip aşısı olunması hakkında uyarılar yapılıyor. Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Şule Dilek Yağcı Tüysüz, son günlerde artan grip vakalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Grip hastalığında bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda uyarılarda bulunan Tüysüz, fazla ve gereksiz ilaç kullanımının istenmeyen etkileri olabildiğini söyledi. Bu yan etkileri açıklayan Tüysüz, “Alerjik reaksiyonlar gerçekleşebiliyor, karaciğer ve böbrek yetmezlikleri ortaya çıkabiliyor, farklı ilaç etkileşimleri, yan etkileri olabiliyor. Bilinçsiz ilaç kullanımı hastalıkların kontrolünü güçleştirebiliyor. Grip enfeksiyonlarında da verilen ilaçları kontrolsüz kullanmamak, kullanılacak vitaminlerin de doktor ya da eczacı tavsiyesi olmadan alınmaması önem taşıyor. Halk arasında en sık yapılan yanlışlardan biri de gribe karşı antibiyotik kullanmak. Grip, bir virüs hastalığı olduğundan bu hastalıkta antibiyotikler etkisiz kalıyor” diye konuştu.
“Grip, soğuk algınlığı değildir; şakaya gelmez”
Gribin nezle ve soğuk algınlığı ile karıştırılabildiğine dikkat çeken Tüysüz, “Bazı benzer belirtiler gösterir ancak grip sadece üst değil alt solunum yollarına da iniyor. Grip nezleye kıyasla çok ağır seyreden, ayakta atlatılması zor, zatürre, bakteriyel hastalıklar gibi çok ciddi hastalıklara neden olabilen ve hatta altta yatan kronik hastalığı olanlarda ve yaşlılarda hastaneye yatış ve ölüme sebebiyet verebilen bir hastalık. Grip kaynaklı ölümlerin çoğu, altta yatan KOAH, diyabet, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkların tetiklenmesi sonucu gerçekleşiyor. Bu sebeple, ölüm nedeninin grip hastalığı olduğu tam olarak anlaşılamayabilir. Hapşırık, burun akıntısı, üst solunum yollarında enfeksiyon bulguları, halsizlik, bitkinlik, şiddetli kas ağrısı, yüksek ateş, baş ağrısı gibi belirtileri olan grip, soğuk algınlığı değildir; şakaya gelmez, dikkatle takip edilmesi gereken bir solunum yolu enfeksiyonudur” dedi.
“Korunma kısmında mutlaka influenza aşısı yapılmalı”
Hastaların solunum yollarında üreyen virüslerin solunum, öksürük, aksırık ile damlacık hallerinde dışarı atılarak havaya karıştığını belirten Tüysüz, şunları söyledi: Virüslü havanın solunmasıyla ya da salgılar direk temas ile başkasına bulaşabiliyor. Salgılarla kirlenmiş eşyalarda ya da ortamlardaki virüsler ortalama 8 saat canlı kalabiliyor. Bulaşmayı kısmen azaltmak için ortamın havasını sık sık değiştirmek, maske kullanmak ve özellikle el temizliği çok önemli. Alkol, kolonya gibi dezenfektanlarla ya da bol sabun ve su kullanarak el temizliği yapılmalı. Sağlıklı yaşam kurallarına uymak; sağlıklı beslenmek, spor yapmak, depresyondan uzak durmak, sosyalleşmeyi korumak; kan şekerini, kolesterolü, tansiyonunu takip etmek önemli. Bunlar alınabilecek bazı kişisel önlemler, ancak korunma kısmında mutlaka influenza aşısının yapılması gerekir. 65 yaş ve üstü tüm vatandaşlar ve 65 yaş altında olup kronik hastalığı bulunan hastalar için grip aşısı uygulaması devam ediyor. Grip aşısı, grip hastalığına yakalanma riskini azaltıyor ve hastalığın şiddetini hafifletiyor. Grip, özellikle 65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunan kişilerde zatürre, bronşit, sinüzit ve kulak enfeksiyonu gibi komplikasyonlara yol açıyor. Grip aşıları mutlaka yaptırılmalı. Ayrıca diyabet, KOAH, sol kalp yetmezliği, kronik karaciğer yetmezliği, kronik böbrek yetmezliği, immünsüpresif hastalar, streoid kullananlar, kanser tedavisi görenler, HIV pozitif hastalar ve iki tane önemli grup; gebeler ve obezitesi olanların mutlaka bu mevsimde influenza aşısıyla aşılanması tavsiye ediliyor.”
