Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Olağan Genel Kurul Toplantısı İstanbul’da düzenledi. TÜSİAD Genel Kurul toplantısı 8 Şubat 2024 Perşembe günü (bugün) İstanbul’da gerçekleştirildi. Olağan Genel Kurul kapsamında Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı, Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu asil ve yedek üyelerinin seçimi yapıldı. Genel Kurul’da seçilen yeni Yönetim Kurulu, kendi arasında yapmış olduğu seçim sonucu, Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Orhan Turan’ı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerine Serpil Veral, B. Can Yücaoğlu ve Ozan Diren’i getirdi. TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı’na ise Ömer Aras seçildi. 2015-2023 döneminde TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı görevini üstlenen Tuncay Özilhan TÜSİAD Onursal Başkanı oldu.
“Yapısal sorunları ertelemeden çözmek gerek”
Toplantının açılışında konuşan Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan yaptı. Son kez YİK Başkanı ünvanlıyla kürsüde bulunan Özilhan, üretim artışı sağlamadan makro ekonomik sorunlarda kalıcı bir iyileşmenin mümkün olmadığını belirterek, “Küresel konjonktür durumu daha da önemli hale getirdi. Konjonktür ne kadar elverişsiz olursa olsun, geleceği kaybetmemek için uzun vadeli düşünmek, yapısal sorunları ertelemeden çözmek gerek. Üretim artışı sağlamadan makroekonomik sorunlarda kalıcı bir iyileşme mümkün değil. Yüksek enflasyon ve refah üretmeyen büyüme geçim sıkıntısını getirir; büyümenin kaynağını tüketime, kentsel ranta, verimliliğe katkısı sınırlı projelere dayandırmak doğru değil” dedi.
Kayıt dışı ekonomiyle mücadele vurgusu
Ekonomik iyileşme için rasyonel politika çerçevelerine bağlı kalmaya devam edilmesi gerektiğini söyleyen TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise enflasyonla mücadelede para politikasının, sosyal politikalar ve maliye politikası ile de desteklemesini önemsediklerini ifade etti. Turan, sabit gelirliler üzerindeki olumsuz etkileri açısından son derece önemli olduğunu kaydetti.
Ekonominin rekabetçiliğini artırmak için kayıt dışı ile mücadelenin daha da güçlendirilmesi gerektiğini belirten Turan, “Vergisini kuruşuna kadar doğru ödeyen, her türlü mevzuata harfiyen uyan işletmeler kayıt dışı çalışan işletmelerin karşısında rekabette zorlanıyor. Kayıt dışı ekonomi kayıtlı kesimin vergi yükünün ağırlaşmasına yol açıyor. Üstelik kayıt dışı ekonomi, çevre kirliliği, halk sağlığı, çalışanların sosyal güvenlik hakları, iş sağlığı ve güvenliği, hatta suç ekonomisi gibi, bir dizi negatif unsur ile iç içe geçer. Bu nedenle kayıtlı ekonomiye geçişin özendirilmesini çok önemsiyoruz” diye konuştu.
